AKER CANGÜZEL KİMDİR?
1978 Bursa doğumluyum. Evliyim ve 2 çocuğumuz var. İsimleri Mehmet ve Elif. Anadolu Üniversitesi Bankacılık-Sigortacılık mezunuyum. (Ayrıca Uluslararası İlişkiler son sınıftayım) Profesyonel sporculuk hayatım sakatlık nedeniyle kısa sürdükten sonra hızlıca iş hayatına adım attım diyebilirim. Önce AIG American Life AŞ sigorta şirketinde 2 yıl kadar çalıştım. Kısa bir süre bankacılık deneyiminden sonra tekrar sigorta alanına geri döndüm ve Başak Sigorta’da 1 yıl kadar çalıştım. Sonrasında 2004 yılında TURKTICARET.Net AŞ'de Satış Uzmanı olarak görev aldım. 2007 yılında satış yöneticiliği görevine getirildim. 2013 yılı itibariyle Satış Sonrası Destek Ekibinin de yöneticiliğini yapmaktayım. Toplamda 12 yıldır TURKTICARET.Net bünyesinde çalışıyorum.
Kimler Dijitale Geçmeli?
Aslında teknoloji çağında yaşadığımıza göre herkes isteyerek ya da istemeyerek de olsa dijitalleşmek zorunda diyebiliriz. Özellikle bireyler için sosyal medya, bilgiye hızlı ulaşım, firmalar için de dijitaldeki kitleye ulaşma hedefi gibi ihtiyaçlar bizi dijitalleşmeye zorluyor.
Bir Kobinin Dijital sürece geçişi nasıl başlar , nasıl devam eder?
Bunu örneklendirerek daha iyi anlatabileceğimizi düşünüyorum. Reelde bir işletme önce kuracağı firmasına bir isim seçer ve tabelasını asar. Bunun dijitaldaki karşılığı alan adı (domain) dır. Dolayısıyla bir firmanın önce işe alan adını seçerek ve bunu tescil ederek başlaması gerekmektedir.
İşletmenin kurulacağı alana dijitalde web alanı (hosting) diyoruz. Bu servis hizmetini alarak dijitaldaki dükkanı tahsis etmiş olur.
Vitrine karşılık olarak da web sitelerinin görsel dizaynı (web tasarımı) gelmektedir. Hazırlanan tasarım ile artık dijitale ilk adım atılmaya hazır hale gelmiş demektir.
Kobilerin Dijitale bakışı sence nasıl, konuyla ilgili yeterli bilgileri var mı?
Aslına bakarsanız yeterli değil. Son yapılan bir araştırmaya göre şuan Türkiye’deki kobilerin % 49 ‘unun bir web sitesi yok. Sadece %20’si bir sosyal medya hesabı kullanıyor.
Ancak umut verici olan ise bu kobilerin %70’i 2 yıl içinde bir web sitesi oluşturmak istediğini belirtmiş. %63’ü de ilk yıl satış yapmak istiyor. Bu da şuan ki konumun yeterli olmadığını ancak kobilerin bu eksikliğinin farkında olduklarını gösteriyor. Bence bu önemli bir gelişme.
Bir kobinin web sitesi olması neden önemli?
Bunu birkaç maddede toparlamak gerekirse;
En önemlisi; ulaşılabilir olmak,
Arama motorlarında yer alabilmek
Potansiyel müşterilerinin dikkati çekmek
Kurumsal kimlik kazanmak
Kendini doğru ifade edebilmek olarak sıralayabiliriz.
Çok sık duyduğumuz bir kelime var, MOBİL OLMAK ne demek? Biz toplum olarak giderek mobilleşiyor muyuz?
Bu sorunuza bazı rakamlarla cevap vermem gerekecek.
Türkiye’de 12 yaş üstü 30,2 milyon internet kullanıcı mevcut. Bu kullanıcıların 26 milyonu
12-44 yaş aralığı. Yani tüketim potansiyeli en yüksek kitle burası.
18 milyon kullanıcı da her gün internete girdiğini belirtmiş.
Mobili ilgilendiren kısım ise ;
2008 yılından bu yana da mobil internet aboneliği %34 artmış durumda. Bu da demek oluyor ki çok ciddi bir kitle sürekli mobil.
En önemlisi bu kullanıcıların %63’ü reklamını gördüğü markayı tercih ediyor. Ve bu insanlar sevdikleri markaların sitelerini ziyaret ediyorlar.
Mobil kullanım bu kadar yükselen bir trend haline geliyorken firmaların buna kayıtsız kalması düşünülemez tabii.
Kobi bir web sitesi yapmakla işi bitmiş oluyor mu? Artık onu herkes sitesinden bulabilir mi? Web sitesini yaptıktan sonra takip edilmesi gereken süreçler nedir?
Kobi biraz önce bahsettiğimiz adımları attığında evet dijitale geçişini başlatmış oluyorlar. Ancak bu kadar rekabetin olduğu bir platformda onları bir adım öne çıkaracak adımları da atmaları gerekiyor. Nasıl bir iş kurduklarında firmalarını duyurmaya çalışıyorlarsa bunu dijital süreçte de yapmalılar. Bunun için birçok mecra bulunmakta. Özellikle sosyal medya üzerinden ve arama motorlarında kendilerine yer edinmeleri firmanın dijitalde tanınması açısında oldukça önemli diyebiliriz.
Nasıl reklam türleri var?
Eskiden çevremizdeki insanların öneri ve tecrübeleri alım kararlarımızda oldukça önemliydi. Buna ağızdan ağıza pazarlama deniyordu. Şuan bu internet üzerinden viral pazarlama olarak yapılıyor. Bir ürün ya da hizmet satın almadan önce forumlardan hiç tanımadığımız insanların yorumlarına göre alım kararı verebiliyoruz.
Reklam türleri olarak sosyal medya hesapları ya da internet sitelerin reklam alanları üzerinden text, görsel ve video reklam çalışmaları yapılabilmekte.
Ayrıca firmaların dijital reklam platformları üzerinden de reklam çalışmaları yapmaları mümkün.
Reklam çalışmalarında en önemli aşama ölçümleme diyebiliriz. Kullanıcı davranışları, seçilecek hedef kitle ve yapılan reklama karşı davranışlar iyi ölçümlenmeli ve analiz edilmeli ki doğru ve etkin reklam yapılabilsin. Böylece yeniden hedefleme ile reklam çalışması şekillendirilebilir.
Kobiler dijital ortamda bu kadar alana hakim olmayabilirler ama bu onları korkutmamalı bu konularda kendilerine destek verebilecek doğru dijital reklam ajanslarıyla iş birliği yaparak bu sorunu çözebilirler.
E ticaretle biz her zaman mal alış, satış mı yaparaktan para kazanırız?
Kesinlikle hayır. Biz dijitalde ulaşılabilir olmanın ticaretin başlangıcı olarak görüyoruz. Örneğin bir web sitesindeki bir iletişim formunun olmasının bile firmaya satış getirebileceğini görmekteyiz. Mobil uyumluluk, anahtar kelime kullanımı gibi faktörler yine bu süreci desteklemektedir.
Bunun için yine yapılan bir çalışma sonuçları şuan ki durumu özetlemiş olacak diye düşünüyorum;
- web sitelerinin % 99,2'sinin mobil optimizasyonu yok.
- % 73’ünün ana sayfasında telefon numarası yok.
- % 71’inin ana sayfasında e-posta adresi yok.
- % 57’si, talep formu bulundurmuyor.
- %56’sında anahtar kelime kullanmıyor.
İnternette NETWORK kurmak gibi bir tanım var. Nedir bu, ne işimize yarar?
Firmalar dijitale adım attıktan sonra buradaki konumlarını da geliştirmeleri ve ileriye taşımaları gerekiyor. Bunun için yapılan reklamlar sonrasındaki ölçümleme ve analizlerle hedef kitlelere yönelik farklı kampanyalar ve iş birlikleri yapılabilir. Farklı firmalar ile yapılacak bu iş birlikleri ve ortaklıklar hedef kitlerinin genişlemesine ve sizin de belirttiğiniz dijitalde bir network kavramıyla tanışmalarına olanak sağlayacaktır.
Sizden bir reçete istesek E- İŞ SÜREÇLERİ nasıl yazarsınız..
Aslında e-iş süreci günün ve teknolojinin gereklilikleriyle günden güne farklılık gösterebilme. Şuan duruma göre aşağıdaki yazdığımız süreci e-iş süreci olarak özetleyebiliriz.
ALAN ADI + E POSTA WEB SİTESİ E-TİCARET REKLAM NETWORK
Türkiye ve dünyadan başarı hikayesi istesek sizden?
Türkiye’den iki örnek verebilirim. Bunlar gerçek başarı hikayeleri ve tüm sektörlere örnek olacak türden.
Bir tanesi Gaziantepli Tostçu Mehmet. Facebook üzerinden sipariş almaya başlamış. Şuan birçok kurumsal firmadan fazla takipçisi var diyebiliriz. Takipçi sayısı 11.000 kişi. Aslına bakarsanız e-iş süreci olarak adlandırdığımız sürece farklı bir noktadan başlamış. Ancak sonrasında ihtiyaçları otomatikman diğer süreçleri tamamlamasını gerektirmiş. Alan adını almış, web sitesi hazırlatıyor, marka tescil başvurusunu yapmış durumda. Bu yüzden güzel bir örnek diyebilirim.
Diğer örnek İstanbul’da yerel bir mahalle tesisatçısı olan Tufan Tesisat. Önceleri geleneksel yöntemlerle sadece bulundukları mahalleye hizmet verirken yurtdışından getirdikleri yeni teknolojiyi internet reklamlarıyla tanıtmışlar. Bu sayede tüm İstanbul’a hizmet verir hale gelmişler.
Bu iki örnek gösteriyor ki hangi sektörde olursa olsun dijitalleşen firmalar bir şekilde başarıyı yakalıyorlar.
Son olarak kobilere önerileriniz..
Kobilere önerim hangi sektörde olurlarsa olsunlar dijitale ucundan kıyısından adım atmaları. Bunu gereksiz görmesinler ve bu süreçlerden çekinmesinler. Başlamış olan firmalar da belirttiğimiz adımlardaki eksik yönlerini gidermeye çalışsınlar. Çünkü özetle gelecek dijitalde.
Dijitalleşmenin hız kazandığı 21. yüzyılda amacımız kobilere bu alanla ilgili farkındalık kazandırmak. Verdiğiniz değerli bilgilerden dolayı ben de size çok teşekkür ederim.
