Yunanistan’da mali krizin çözüldüğüne ilişkin henüz somut işaretler bulunmaması ve gelecekte ülkenin daha kötü senaryolarla karşılaşma ihtimali, halkı alışverişe itti. Elinde parası olan ve birikimi bulunan Yunanistan vatandaşlarının, son dönemde gerek nakit gerekse de para kartları aracılığıyla dayanıklı tüketim mallarından altına hatta lüks giyim eşyalarına yönelmeye başladığı belirtiliyor.
Ülkedeki ekonomik durumun ve krizin daha da derinleşeceğini, drahmiye geçilmesi durumunda ellerindeki paranın değer kaybedeceği, hatta banka hesaplarındaki paranın bir kısmına, tıpkı Rum Kesimi’nde olduğu gibi el konulacağını düşünen Yunan vatandaşlarının, alışverişe ağırlık vermeye ve mal almaya başladığı belirtiliyor. Yunan vatandaşların yüzde 44’ünün yoksulluk içinde yaşadığı, 50 bine yakın kişinin işten çıkarıldığı vurgulanırken, halkın büyük bölümünün, bankalardaki “para çekim sınırı” nedeniyle kazançları ve birikimlerini “geleneksel” yöntemlerle sakladığı bildiriliyor.
Bunun için yastık aldı, hatta buzdolaplarında bile para biriktirenler olduğu söylenirken, elinde parası olanların, şimdilerde dayanıklı tüketim malları, lüks giyim eşyaları hatta altın ve mücevher satın almaya başladığı haber veriliyor.
Yunan bankalarından çekilen paraların yüzde 40’ının yabancı hesaplara aktarıldığının tahmin ediliyor. Bununla birlikte Yunan bankalarında parası olanların da, geceleri ATM avına çıktığı, boşalmamış birini bulmak için uğraştığı haber veriliyor. Bununla birlikte bazı Yunan vatandaşlarının, daha kötü duruma düşmemek için vergi borçlarını hesaplattıkları ve erken ödeme yapma yolunu tercihn ettiği de verilen haberler arasında.
Bazı vatandaşlar, Otomobillerini ellerinden çıkarıp motosiklet alırken, ilkbaharda lüks otomobil satışlarında patlama yaşandığı, bunun Rum Kesimi ve Rusya’daki gibi “krizden önce alma” isteğinin rol oynadığı öne sürülüyor.
Washington Post’ta yer alan habere göre Yunanistan’da Chanel markalı eşyaların, nakitten daha değerli olduğu belirtilirken, Yunan hükümetiyle kreditörler arasındaki yeni görüşmelerden çıkacak en iyi sonuçta bile, euro’nun değerinin düşeceğinden ya da drahmiye dönülmesi durumunda ellerinde yanlış para biriminin kalacağından endişe ediyor.
Birçok Yunan, “Parayı şimdi mi harcamalı, yoksa harcamayıp buharlaşıp gitmesini izlemeli?” diye kendisine sorduğunu, küçük işlerde çalışıp, günlük ücret alanların bile “Paramı alacaklarsa, onlardan önce ben harcayayım!” düşüncesinde olduğu ifade ediliyor.
Buzdolabı, çamaşır makinesi gibi dayanıklı tüketim mallarının satışlarında son dönemde büyük sıçrama olduğu söylenirken, dükkan sahipleri de, halkın özellikle nakit ya da banka kartlarıyla alışveriş yaptığını belirtiyor. Mağaza yetkilileri, vitrinde teşhir için konulmuş malların bile satıldığına dikkat çekiyor.
Mücevher talebinin de hayli yükseldiğini belirten esnaf, fiyatı 1 milyon euro’yu bulan mücevherlerin bile istendiğini anlatırken, “Yine de bazılarına satış yapmayı tercih etmiyoruz. Özellikle yabancı bankalar üzerinde elektronik transfer yoluyla alım yapmak isteyenleri geri çeviriyoruz” diyor.
Avrupalı yetkililer bazı büyük Yunan bankalarının herhangi bir kurtarma paketi sonrasında sektörün yeniden yapılandırılması çerçevesinde güçlü rakipler tarafından alınabileceğini ya da birleşmeler yaşanabileceğini söylüyor.
Duruma ilişkin yorum yapan bir yetkili, Yunanistan’ın en büyük dört bankası National Bank of Greece, Eurobank, Piraeus ve Alpha Bank’ın iki bankaya düşürülebileceğini belirtiyor. Ancak, böyle bir önlemin, Atina’dan güçlü bir direnişle karşılaşacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Bu arada Yunanistan’ın, aylardır kreditörlerle süren görüşmelerin ardından resesyonu engelleyebilmek amacıyla iki yıllık ve 12 milyar euro tutarında bir reform paketi hazırladığı belirtiliyor.
Yunanistan’da son dakika rezervasyonları sert şekilde gerilerken, para transferinde yaşanan sıkıntılar yüzünden aralarında Türk Hava Yolları ve Pegasus’un da bulunduğu havayolu şirketlerinin, ülkedeki turizm acentelerine bilet satışını durdurmaya başladı.
Yunan Seyahat ve Turizm Acenteleri Birliği Başkanı Lysandros Tsilidis, “Yıllardır ortağımız olmalarına ve bu sezon onlara olan borçlarımızın yüzde 82’sini ödemiş olmamıza rağmen, bu önlemi kabul edilemez sertlikte buluyoruz” dedi. THY ise, ekonomik durumun öngörülemezliği nedeniyle böyle bir karar aldığını ancak Atina ve Selanik havaalanlarındaki THY ofisleri vasıtasıyla yolculara bilet satışımız sürüyor” dedi.