ABD Başkanı Donald Trump dünya gündemini belirlemeyi sürdürüyor.
Son çıkışı ABD'nin demir-çelik ve alüminyum ithalatına %25-30 seviyelerinde gümrük vergisi getireceğini açıklaması oldu. Bu açıklama dünya da konu ile ilgili tüm taraflarda farklı tepkiler oluşturdu.
KARAR TÜM DÜNYAYI SARSTI
Öncelikle ABD'nin kendi iç platformlarında ciddi eleştiriler yapıldı. ABD Ticaret Bakanlığı'nın hazırladığı demir-çelik ve alüminyum ithalatına vergi koyma ve tarife dışı engeller oluşturmaönerisini oluşturan rapora Washington'daki düşünce kuruluşlarının hemen tamamına yakınından eleştiri geldi. Heritage Vakfı öneriyi 'saçmalık' olarak niteledi.
Diğer taraftan Beyaz Saray'da iktisat politikalarının koordinasyonundan sorumlu olan Ulusal Ekonomi Konseyi'nin başındaki Gary Cohn görevinden ayrıldı.
Avrupa Birliği kararı eleştirdi ve misilleme yapabilecekleri açıklamalarında bulundu.
Karardan doğrudan etkilenecek ülkeler Kanada, Brezilya, G.Kore, Meksika, Rusya, Türkiye, Japonya, Tayvan, Almanya ve Hindistan. Çin'in Amerika'nın toplam çelik ithalatı içindeki payı %3 civarında. Dolayısıyla kararın gerekçesini oluşturan 'ulusal güvenlik' riski Çin açısından söz konusu bile değil.
KARARIN
EKONOMİK TEMELİ ZAYIF
Peki ABD'nin bu kararı makro ekonomi açısından ne anlama geliyor? İthal edilen çelikten alınan vergileri artırırsanız yerli çelik üreticileri bundan memnun olur. Çelik fiyatları artar.
ABD'de piyasadaki çeliğin zaten %70'i yerli üretimden karşılanıyor, %30'u ithal. Çeliği üretim girdisi olarak kullanan sektörler ise girdi maliyetleri artacağından mutsuz olurlar.
Ürettikleri mal pahalılaşır ve uluslararası rekabet güçleri zayıflar. Bir diğer boyutu bu karardan mutlu olan ABD'li demir-çelik sektöründe çalışan sayısı140 bin civarında iken, demir-çeliği girdi olarak kullanan ve bu karardan olumsuz etkilenecek sektörlerde çalışan Amerikalı sayısı 17 milyoncivarında.
Trump'ın ithalata vergi koyma kararından olumsuz etkilenenlerin oranı neredeyse 120 kat fazla gözüküyor.
Donald Trump artık geleneksel hale getirdiği 'tweet'lerinde, ABD'nin bugüne kadar yanlış politikalar nedeniyle 800 milyar dolarlık ticaret açığıverdiğini, bundan sonra bunu böyle gitmeyeceğini açıkladı.
Ancak kararın ekonomik ve sosyal etkileri tartışılmaya devam ediyor.
ABD hükümetlerinin 1990'larda otomotiv ve 2000'li yıllarda ise demir-çelik ithalatlarına benzer vergi koyma uygulamaları yaptığı, hepsinde deolumsuz sonuçları görülerek sonradan geri adım atıldığı tespitleri yapılıyor.
Bir başka tartışma da konunun ABD iç siyaseti ile de ilgili olabileceği iddiaları üzerinden yürütülüyor.
Demir-çelik üretiminin ağırlıklı olduğu Pensilvanya ve İndiana gibi eyaletlerde siyasi güç devşirme hesaplarının kararda etkili olabileceği tartışılıyor.
MİSİLLEMELER GÜNDEMDE
ABD'nin çelik ithalatında Türkiye'nin payı %7 civarında. Türkiye'nin bu karardan olumsuz etkilenmemesi için yeni pazar arayışlarına girmesi gerekiyor.
Ayrıca ABD-Türkiye dış ticaretinde önemli bir kalem olan Türkiye'nin 800 bin tonluk pamuk ithalatı içinde farklı ülke pazarlarından temin alternatiflerini çalışması da gündemde.
Avrupa Birliği'nin ABD'ye otomobil ihracatı içinde vergi konulması tartışmaları da yapılıyor. Bu durum ticaret savaşlarını başak bir seviyeye taşıyabilir.
Misillemeler artabilir.
Sonuç olarak ABD ekonomisi 10 yıl sonra ilk kez olumlu göstergelere ulaşmışken kitlesel işsizliğe neden olabilecek, menkul kıymet piyasalarını bozacak, dolara değer kaybettirecek ve ABD'den sermaye çıkışına neden olabilecek bu tür adımlar ABD içinden ve dışından yoğun şekilde eleştiriliyor. İzlemeye devam edelim.
Son çıkışı ABD'nin demir-çelik ve alüminyum ithalatına %25-30 seviyelerinde gümrük vergisi getireceğini açıklaması oldu. Bu açıklama dünya da konu ile ilgili tüm taraflarda farklı tepkiler oluşturdu.
KARAR TÜM DÜNYAYI SARSTI
Öncelikle ABD'nin kendi iç platformlarında ciddi eleştiriler yapıldı. ABD Ticaret Bakanlığı'nın hazırladığı demir-çelik ve alüminyum ithalatına vergi koyma ve tarife dışı engeller oluşturmaönerisini oluşturan rapora Washington'daki düşünce kuruluşlarının hemen tamamına yakınından eleştiri geldi. Heritage Vakfı öneriyi 'saçmalık' olarak niteledi.
Diğer taraftan Beyaz Saray'da iktisat politikalarının koordinasyonundan sorumlu olan Ulusal Ekonomi Konseyi'nin başındaki Gary Cohn görevinden ayrıldı.
Avrupa Birliği kararı eleştirdi ve misilleme yapabilecekleri açıklamalarında bulundu.
Karardan doğrudan etkilenecek ülkeler Kanada, Brezilya, G.Kore, Meksika, Rusya, Türkiye, Japonya, Tayvan, Almanya ve Hindistan. Çin'in Amerika'nın toplam çelik ithalatı içindeki payı %3 civarında. Dolayısıyla kararın gerekçesini oluşturan 'ulusal güvenlik' riski Çin açısından söz konusu bile değil.
KARARIN
EKONOMİK TEMELİ ZAYIF
Peki ABD'nin bu kararı makro ekonomi açısından ne anlama geliyor? İthal edilen çelikten alınan vergileri artırırsanız yerli çelik üreticileri bundan memnun olur. Çelik fiyatları artar.
ABD'de piyasadaki çeliğin zaten %70'i yerli üretimden karşılanıyor, %30'u ithal. Çeliği üretim girdisi olarak kullanan sektörler ise girdi maliyetleri artacağından mutsuz olurlar.
Ürettikleri mal pahalılaşır ve uluslararası rekabet güçleri zayıflar. Bir diğer boyutu bu karardan mutlu olan ABD'li demir-çelik sektöründe çalışan sayısı140 bin civarında iken, demir-çeliği girdi olarak kullanan ve bu karardan olumsuz etkilenecek sektörlerde çalışan Amerikalı sayısı 17 milyoncivarında.
Trump'ın ithalata vergi koyma kararından olumsuz etkilenenlerin oranı neredeyse 120 kat fazla gözüküyor.
Donald Trump artık geleneksel hale getirdiği 'tweet'lerinde, ABD'nin bugüne kadar yanlış politikalar nedeniyle 800 milyar dolarlık ticaret açığıverdiğini, bundan sonra bunu böyle gitmeyeceğini açıkladı.
Ancak kararın ekonomik ve sosyal etkileri tartışılmaya devam ediyor.
ABD hükümetlerinin 1990'larda otomotiv ve 2000'li yıllarda ise demir-çelik ithalatlarına benzer vergi koyma uygulamaları yaptığı, hepsinde deolumsuz sonuçları görülerek sonradan geri adım atıldığı tespitleri yapılıyor.
Bir başka tartışma da konunun ABD iç siyaseti ile de ilgili olabileceği iddiaları üzerinden yürütülüyor.
Demir-çelik üretiminin ağırlıklı olduğu Pensilvanya ve İndiana gibi eyaletlerde siyasi güç devşirme hesaplarının kararda etkili olabileceği tartışılıyor.
MİSİLLEMELER GÜNDEMDE
ABD'nin çelik ithalatında Türkiye'nin payı %7 civarında. Türkiye'nin bu karardan olumsuz etkilenmemesi için yeni pazar arayışlarına girmesi gerekiyor.
Ayrıca ABD-Türkiye dış ticaretinde önemli bir kalem olan Türkiye'nin 800 bin tonluk pamuk ithalatı içinde farklı ülke pazarlarından temin alternatiflerini çalışması da gündemde.
Avrupa Birliği'nin ABD'ye otomobil ihracatı içinde vergi konulması tartışmaları da yapılıyor. Bu durum ticaret savaşlarını başak bir seviyeye taşıyabilir.
Misillemeler artabilir.
Sonuç olarak ABD ekonomisi 10 yıl sonra ilk kez olumlu göstergelere ulaşmışken kitlesel işsizliğe neden olabilecek, menkul kıymet piyasalarını bozacak, dolara değer kaybettirecek ve ABD'den sermaye çıkışına neden olabilecek bu tür adımlar ABD içinden ve dışından yoğun şekilde eleştiriliyor. İzlemeye devam edelim.