Bugün Dünya Kız Çocukları Günü.
Cennetin ayakları altında olduğu analarımızın ana olmadan önce geçirdiği süreç.
Ülkelerin gelişmişlikleri ile alakalı çocukları yetiştiren anaların çocukluk dönemlerindeki süreç.
Peki bu kadar önemli olan kadının kız çocukluğu dönemi neden gün olarak kutlanıyor.
11 Ekim günü Türkiye, Peru ve Kanada’nın önerileri ile Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla 2012 yılından itibaren “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü” olarak kutlanmaya başlanmış.
Neden bu istek?
Kız çocuklarının güçlendirilmesi, desteklenmesi ve onların eğitimine yatırım yapılmasını hedef alınmış.
Rakamlar ile kız çocuklarının durumuna bakmak gerekirse;
Çocuk yaşta evlenme Afrika’da yaygın, fakat Avrupa’da da görülüyor.
Türkiye’nin çocuk gelin oranı yüzde 35-40.
Evliliklerin üçte biri de çocuk yaşta yapılmış.
Türkiye, Avrupa’da çocuk gelin sıralamasında 2.sırada.
Önemli bir durum ise Türkiye’de çocuk gelin problemi bölgesel sorun olmaktan çıkıp, istismar, şiddet, ihlal ülkenin her bölgesinde kız çocukların ortak yarası olarak kanamaya devam etmekte.
Bursa Barosu Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Av. Bilge Arıcıoğlu, yaptığı açıklamada kız çocuklarının küçük yaşta evlenmelerinden korumanın en önemli yolunun Birleşmiş Milletlerin de 2015 teması olan eğitimden geçmek olduğunun altını çizdi.
Kız çocukları okula gidebildiklerinde ve evliliğe zorlanmadıklarında hem kendileri hem de aileleri için daha iyi bir yaşamın temellerini atma imkânına sahip olduklarını ifade eden Arıcıoğlu, “Avrupa komisyonunun Avrupa’da eğitimi erken terk durumu Kasım 2014 raporu Türkiye’de kız öğrencilerin yüzde 40’nın eğitimi erken bıraktığını göstermektedir. Bu oran Avrupa’da en yüksek orandır” açıklamasında bulundu.
Önemli bir not:
Çocukluk çağında yaşanan istismar ve ihmalin yaygınlığına ilişkin yapılan araştırmalarda da Türkiye’nin notu günden güne düşmekte.
Av. Bilge Arıcıoğlu, son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı Türkiye’de 300.000’i aşkın iken bunların yüzde 65’i kız çocuğu olduğunu ifade ediyor.
Tabi ki cinsel istismarın kime olduğunu değil, olması en büyük kanayan yara.
Arıcıoğlu, özellikle bugünde; “ Kız çocuklarının eğitim hakkı için.
Çocuk yaşta evlilikler olmasın diye.
Daha doğmadan başlayan cinsiyet ayrımcılığına karşı…
Bugün tüm toplumu kız çocuklarını fark etmeye çağırıyoruz.
Unutmayın ki 18 yaşını doldurmamış her birey çocuktur.
Tüm dünya da başta çocuklar arasında ki toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini ve çocukların geleceğimizin teminatı olduğunu vurgulamak isteriz” dedi.
Ben de artık ülkenin kanayan yarasından birisi olan kız çocuklarının okutulmamasını, cinsel istismara uğramasını, çocuk yaşta evlendirilmesini, şiddete uğramasını kınıyorum.
Anamıza, bacımıza gelince gösterdiğimiz dikkati hassasiyeti, başkalarının da analarına, bacılarına gösterelim ki huzur olsun, saygı olsun, barış olsun.
Kız çocukları ne kadar eğitimden uzak tutulursa, ülkenin gelişmişliği de o kadar sekteye uğrar.
Ülkelerin gelişmişliği, kız çocuklarının gelişmişliği ile doğru orantılı
