Yaşam

Leylekler için üretimini durduran firma, hayvanlar için sıcak bir yuva oldu

SİVAS'TA 1977 YILINDA KURULAN TÜRKİYE'NİN İLK EKSANTRİK (KAM) MİLİ ÜRETİCİSİ OLAN ESTAŞ, DÜNYA PAZARINDA ADINDAN SÖZ ETTİRİRKEN ÇEVRE VE HAYVANLARA KARŞI OLAN DUYARLILIĞIYLA DA DİKKAT ÇEKİYOR.

Leylekler için üretimini durduran firma, hayvanlar için sıcak bir yuva oldu
12-12-2022 13:10

Sivas’ta bulunan dev sanayi kuruluşu çevre ve hayvanlara yönelik duyarlılığıyla dikkat çekiyor, leylekler için üretimini durduran firma birçok hayvan içinde sıcak bir yuva oldu.


Sivas’ta 1977 yılında kurulan Türkiye’nin ilk eksantrik (kam) mili üreticisi olan ESTAŞ, dünya pazarında adından söz ettirirken çevre ve hayvanlara karşı olan duyarlılığıyla da dikkat çekiyor. Her yıl göçmen leylekleri fabrikalarında misafir eden firma, leyleklerin yuva yaptığı bacanın bulunduğu ünitede üretime ara veriyordu. Firma leyleklerin dışında da bakıma muhtaç birçok hayvana yuva oldu. Metal üzerine faaliyet gösteren ağır sanayi fabrikasının içerisindeki köpekler, kediler ve kazlar görenlerinde bir hayli ilgisini çekiyor. Onlarca hayvan, yüzlerce işçinin çalıştığı fabrikada ortaya çıkan yemek artıklarıyla besleniyor. Bu şekilde yemek artıkları çöpe gitmezken hayvanlarda beslenme sıkıntısı yaşamıyor. Kalan yemek artıkları ise sokak hayvanları için şehrin çeşitli bölgelerinde yer alan yem kaplarına bırakılıyor.


Yıllardır fabrikada çalıştığını belirten Ömer Yıldız, hayvanlarla birlikte mutlu olduklarını belirterek, “Ben 10 senedir ESTAŞ’ta çalışmaktayım, geldiğim günden beri hayvanlarımız burada. Onlara bakıyoruz, bakımlarını yapıyoruz, fabrikada artan yemekleri onlara veriyoruz. Fabrikada kedilerimiz, köpeklerimiz, kazlarımızla beraber iç içe yaşıyoruz. Patronlarımız mesai saatleri içerisinde bile onlarla ilgilenmemize izin veriyor. Hayvanlarla iç içe olduğumuz için mutluyuz. Hem çalışıyoruz hem de hayvan seviyoruz. Fabrikada artan yemekler ziyan olmuyor. Artan yemekleri kovalara koyup getiriyoruz ve hayvanlara veriyoruz. Sokak hayvanları için de mama kaplarımız var onlara da yemekhaneden arta kalan yemekleri veriyoruz. Biz farklı ülkelere ihraç ettiğimiz için yabancı misafirler geliyor ve hayvan beslediğimizi görünce şaşırıyorlar. Örneğin Çinliler kazlara bayılıyorlar, kazların yumurtalarından götürüyorlar. Herkes bizim hayvanlarımıza imrenerek bakıyor. Hayvanı seven insanı da sever. İnsanın içerisinde hayvan sevgisi olması lazım. Patronlarımız bizlere böyle bir imkan vermişler, bizler de bu imkanı değerlendirmeye çalışıyoruz” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER