Gündem

Marmara Denizi'ni esir alan müsilajın nedeni ortaya çıktı!

TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu'nun TBMM Başkanı Mustafa Şentop'a sunulan raporunda, "Marmara Denizi'nde müsilaj oluşumunda en önemli faktör sudaki besin maddeleri oranının artmasıdır. Tarımsal faaliyetler gerçekleştirilirken alınması gereken tedbirlere uyulmasının tarımsal kaynaklı kirliliği önemli ölçüde azaltacağı değerlendirilmektedir" denildi.

Marmara Denizi'ni esir alan müsilajın nedeni ortaya çıktı!
06-04-2022 20:51

BaÅŸta Marmara Denizi olmak üzere denizlerdeki müsilaj sorununun sebeplerinin araÅŸtırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Aratırma Komisyonu, raporunu tamamladı. 400 sayfalık raporda müsilaja neden olan faktörlerin yanında kontrolü ve önlenmesine iliÅŸkin öneriler de yer aldı.

"EYLEM PLANI ETKÄ°N ÅžEKÄ°LDE UYGULANMALI"

Müsilajın kontrolü, önlenmesi ve bir daha benzeri çevre sorunlarının yaÅŸanmaması için; kentsel, endüstriyel, tarımsal ve denizcilik gibi faaliyetlerden kaynaklanan kirliliÄŸin tespit edilmesi gerektiÄŸi; kirlilik kaynaklarının etkisinin ve kirlilik yükünün azaltılması amacıyla da eÄŸitim ve farkındalık çalışmalarına ihtiyaç duyulduÄŸu belirtilerek, "Marmara Denizi'ndeki kirliliÄŸinin giderilmesi amacıyla Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığı koordinasyonunda Marmara Denizi Havzası'nda yer alan valilikler, yerel yönetimler, ilgili kurum ve kuruluÅŸlar, sivil toplum kuruluÅŸları ve akademisyenlerin katılımlarıyla hazırlanarak 06 Haziran 2021 tarihinde kamuoyu ile paylaşılan 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planında belirtilen tüm eylemler birbirini tamamlar nitelikte düzenlenmiÅŸtir.

"MARMARA DENÄ°ZÄ° Ä°YÄ° BÄ°R ÇEVRESEL DURUMA ULAÅžABÄ°LECEKTÄ°R"

Eylem Planının bu bütünlük dikkate alınarak etkin bir ÅŸekilde uygulanması, uygulamaların titizlikle takip edilmesi, denetlenmesi ve belirtilen standartlarda iÅŸletilmesi ile Marmara Denizi iyi bir çevresel duruma ulaÅŸabilecektir. Eylem Planı kapsamında hazırlanan Marmara Denizi BütünleÅŸik Stratejik Planında yer alan faaliyet ve alt faaliyetler, ilgili ve sorumlu kurumlar tarafından belirtilen süreler içerisinde hassasiyetle uygulanmalıdır"

"ATIK SU YÜKÜ AZALTILMALI"

Raporda ayrıca, hızlı nüfus artışına baÄŸlı olarak artan su ihtiyacı, gün geçtikçe geliÅŸen sanayi ve tarımsal faaliyetlere paralel olarak ortaya çıkan aşırı kullanım ve oluÅŸan kirlilik nedeniyle yaÅŸanan sorunların atık su yönetiminin önemini ortaya koyduÄŸu vurgulanarak "Atık su yönetiminde temel prensip 'en az kirletme' ve 'maksimum geri kazanım' olmalıdır. Marmara Denizi Havzası'nda bulunan atık su yükünün azaltılması amacıyla öncelikli olarak kirliliÄŸi kaynağında önleme prensibine dayanan temiz üretim uygulamaları ile atık su debisinin ve kirlilik yükünün azaltılması saÄŸlanmalı; oluÅŸan atık suyun uygun arıtma yöntemleri ile arıtıldıktan sonra yeniden kullanım alternatifleri deÄŸerlendirilmeli ve bu tedbirlerin alınması sonrasında oluÅŸan atık suyun deÅŸarjı mevzuatta belirtilen standartlara uygun olarak gerçekleÅŸtirilmelidir. Arıtılmış evsel atık suların sanayide, park, bahçe ve yeÅŸil alan sulamalarında kullanımı yaygınlaÅŸtırılmalıdır. Kullanılmış suların tekrar kullanılması hakkında yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Gri suyun yeniden kullanımı yasal düzenlemelerle teÅŸvik edilmelidir." ifadelerine yer verildi.

"ATIK SULAR Ä°LERÄ° BÄ°YOLOJÄ°K ARITMAYA TABÄ° TUTULMALI"

Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diÄŸer kullanımlar sonucunda kirlenmiÅŸ atık suların deÅŸarj edildikleri alıcı ortamın fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini deÄŸiÅŸtirmeyecek hale getirmek için farklı arıtma yöntemleri kullanıldığı ve bu konunu su kaynaklarının korunmasında önem arz ettiÄŸi belirtilerek "Bu kapsamda tüm evsel ve endüstriyel atık sular ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulmalı, arıtma tesislerinde su geri kazanımı saÄŸlanmalı, Marmara Denizi'nin azot-fosfor yükünü azaltmak öncelikli tedbir olmalıdır. Mevcut durum ve modelleme çalışmaları dikkate alınarak yapılan önceliklendirmeler doÄŸrultusunda planlı ve kademeli ÅŸekilde arıtmalar yapılmalı ve revize edilmelidir.

"ARTIMA TESÄ°SLERÄ°NÄ°N DÖNÜÅžTÜRÜLMESÄ° SAÄžLANMALI"

Marmara Denizi'nin ekolojik seviyesini korumak için besin yükü azaltımı ihtiyacı dikkate alındığında her iki kaynağın (noktasal ve yayılı) olabilecek en etkin seviyede kontrolü gerekmekte olup, bölgede bulunan mevcut atık su arıtma tesislerinin tamamının ileri biyolojik arıtma tesisine dönüÅŸtürülmesi gerekmektedir. Marmara Denizi alt akıntısının arıtılmamış ve/veya yeterli arıtılmamış atık sular için seyrelme ve Karadeniz'e taşınması için bir konveyör olarak kullanılması prensibinden vazgeçilerek, fiziksel ve biyolojik evsel atık su arıtma tesislerinin ivedilikle ileri biyolojik arıtma tesisine dönüÅŸtürülmesi saÄŸlanmalıdır."

BÄ°TKÄ°YE Ä°HTÄ°YACINDAN FAZLA BESÄ°N VERÄ°LMEMELÄ°

Raporda, tarımsal kaynaklı kirliliÄŸin önlenmesiyle ilgili "Marmara Denizi'nde müsilaj oluÅŸumunda en önemli faktör sudaki besin maddeleri (azot, fosfor) oranının artmasıdır. Bitkisel üretim amacıyla bitkinin ihtiyacından fazla verilen kimyasal gübreler ve hayvancılık iÅŸletmelerinde uygun depolanmayan hayvansal dışkılar ve silaj suları içerisinde bulunan besin maddeleri yüzey akışı ile yer üstü sularına, sızma yolu ile yer altı sularına karışarak kirlilik oluÅŸturmaktadır. Tarımsal faaliyetler gerçekleÅŸtirilirken alınması gereken ve Ä°yi Tarım Uygulamaları Kodunda da yer alan tedbirlere uyulmasının tarımsal kaynaklı kirliliÄŸi önemli ölçüde azaltacağı deÄŸerlendirilmektedir.

"ÇÄ°FTÇÄ°LER ATIKLAR KONUSUNDA BÄ°LGÄ°LENDÄ°RÄ°LMELÄ°"

Havza bazında pestisit, gübre ve diÄŸer kimyasal bileÅŸiklerin kullanımının kontrol altına alınması, bu tür kimyasalların kullanılması, üretilmesi, taşınması ve depolanması sırasında atıkların çevreye bırakılmasının önlenmesi yönünde sıkı tedbirler alınmalı, havza içerisinde organik gübre kullanımı teÅŸvik edilmelidir. Zirai faaliyetlerde arazi yönetimi, gübreleme yönetimi teknikleri ile birlikte damla sulama sistemlerine geçilerek tarımsal gübre kullanımı kaynaklı kirleticilerin akarsulara geçiÅŸi sınırlandırılmalıdır. Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu ve tarımsal kirliliÄŸi önlemeye yönelik tedbirler konusunda kamuoyu farkındalığı ve çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi amacıyla kamu spotları hazırlanarak yerel ve ulusal kanallarda yayınlanması saÄŸlanmalıdır" denildi.

KOMÄ°SYON BAÅžKANI DEMÄ°R: ASIL KÄ°RLETENLER Ä°NSANLAR

Müsilaj AraÅŸtırma Komisyonu BaÅŸkanı ve AK Parti Ä°stanbul Milletvekili Mustafa Demir, müsilaja neden olan üç tane temel etken olduÄŸunu belirterek, "Bir tanesi küresel ısınma nedeniyle suyun ısınması. Ä°kincisi Marmara Denizi'nin jeolojik yapısı nedeniyle durgun bir suya sahip olması. Üçüncüsü Marmara Denizi'ni asıl kirletenler insan odaklı. Bunlara baktığımızda en çok kirleticiler kentsel atıklar. Gemilerin bıraktığı balast suları var, kötü tarım uygulamaları münasebetiyle gübreleme ve onun artıklarının denize ulaÅŸması ama bunların hepsinin içerisinde asıl kirleticiler insan odaklı kirleticiler" dedi.

"MARMARA DENÄ°ZÄ°'NE 7.5 MÄ°LYON METREKÜP ATIK SU VERÄ°LÄ°YOR"

Marmara Denizi'nin etrafında 5'i büyük ÅŸehir olmak üzere 7 il olduÄŸunu ve biyolojik arıtma olmadan bu illerden Marmara Denizi'ne su verilmemesi gerektiÄŸini kaydeden Demir, "Marmara'ya 7.5 milyon metreküp atık su veriliyor. Bunun yüzde 76'sı Ä°stanbul odaklı. Her ne pahasına olursa olsun artık Ä°stanbul'un ileri biyolojik arıtma tesislerinden geçmeden Marmara Denizi'ne su vermemesi lazım. CumhurbaÅŸkanımızın talimatıyla yasal çalışmaların alt yapısına baÅŸlandı. Hedefimiz, Marmara Denizi'ne artık suların verilmemesi" diye konuÅŸtu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER