Balıkların göç yolu üzerinde bulunan Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunu Karadenizli balıkçıları gelecek yıl için endişelendiriyor.
Balıkçılar arasından deniz salyası ya da kaykay adı verilen müsilaj, özellikle gelecek av sezonu için endişeye yol açıyor. Ege Denizi’ni takip ederek Marmara Denizi’nden geçip Karadeniz’de yumurtalayacak olan balıklar için müsilajın engel teşkil edebileceğini ifade eden Giresun’un Piraziz ilçesi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, bu durumun balıkçılar için büyük bir kayıp olacağını söyledi.
Yıllardır deniz kirliliğine dikkat çekilmesine rağmen önlem alınmadığını belirten Hamsi Arslan, “Yıllardır bu sorunu anlatıyoruz. Önlem alalım diyoruz. Marmara Denizi birçok balık çeşidi için göç güzergahıdır. Bu nedenle sadece bu kirlilikten Marmara Denizi değil, Karadeniz’deki balık çeşitliliğini de etkilemektedir. Özellikle bu aylarda Karadeniz’e havyar bırakmaya gelecek göç balıkları bulunmaktadır. Tecrübemizden yola çıkarak ifade ediyorum ki öyle bir zamana denk geldi ki bu kirlilik palamut, lüfer gibi göç balıklarının Marmara Denizi’nden Karadeniz’e geçiş yaptığı aylarda ortaya çıkması kötü oldu. Bu görüntülerde bizi endişelendiren durumun sonuçlarını olta balıkçılarının avlanmaya başladığı Temmuz ayı sonlarına doğru görmüş olacağız. Ancak bunun dışında sahil kesimlerindeki balık çeşitlerine kirliliğin zarar verdiği aşikârdır. Çünkü kirlenme daha çok sahil kenarlarında görüldüğünden landoz, levrek, kefal, eşkina gibi balıklar sahil kenarlarına havyarlarını bırakmaktadır. Bu kirlilikten derin sulardaki balıklardan daha çok sahildeki balıkların etkilendiği bir gerçektir. Bu yaşanan deniz kirliliği biz balıkçıları gelecek sezon için endişelendirmektedir” dedi.
Balıkçılar arasından deniz salyası ya da kaykay adı verilen müsilaj, özellikle gelecek av sezonu için endişeye yol açıyor. Ege Denizi’ni takip ederek Marmara Denizi’nden geçip Karadeniz’de yumurtalayacak olan balıklar için müsilajın engel teşkil edebileceğini ifade eden Giresun’un Piraziz ilçesi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, bu durumun balıkçılar için büyük bir kayıp olacağını söyledi.
Yıllardır deniz kirliliğine dikkat çekilmesine rağmen önlem alınmadığını belirten Hamsi Arslan, “Yıllardır bu sorunu anlatıyoruz. Önlem alalım diyoruz. Marmara Denizi birçok balık çeşidi için göç güzergahıdır. Bu nedenle sadece bu kirlilikten Marmara Denizi değil, Karadeniz’deki balık çeşitliliğini de etkilemektedir. Özellikle bu aylarda Karadeniz’e havyar bırakmaya gelecek göç balıkları bulunmaktadır. Tecrübemizden yola çıkarak ifade ediyorum ki öyle bir zamana denk geldi ki bu kirlilik palamut, lüfer gibi göç balıklarının Marmara Denizi’nden Karadeniz’e geçiş yaptığı aylarda ortaya çıkması kötü oldu. Bu görüntülerde bizi endişelendiren durumun sonuçlarını olta balıkçılarının avlanmaya başladığı Temmuz ayı sonlarına doğru görmüş olacağız. Ancak bunun dışında sahil kesimlerindeki balık çeşitlerine kirliliğin zarar verdiği aşikârdır. Çünkü kirlenme daha çok sahil kenarlarında görüldüğünden landoz, levrek, kefal, eşkina gibi balıklar sahil kenarlarına havyarlarını bırakmaktadır. Bu kirlilikten derin sulardaki balıklardan daha çok sahildeki balıkların etkilendiği bir gerçektir. Bu yaşanan deniz kirliliği biz balıkçıları gelecek sezon için endişelendirmektedir” dedi.
