Vesayetin ördüğü taşlarla hazırlanan 27 Mayıs 1960 darbesinin milli iradeye karşı yapılmış tüm suikastların kaynağı olduğunu belirten Başkan Numan Şeker, “Hukuk katledildi, jakoben zihniyet tarafından demokrasi ayaklar altına alındı, millet iradesinin üzerine ipotek koyuldu. Demokrasi tarihimiz bir kez daha kirletildi. Milletin bir daha böylesi kara günler yaşamamasını temenni ediyoruz. Millet iradesinin temsilcisi olarak Hakk’ın rahmetine kavuşan Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu rahmetle anıyoruz” dedi. Cuntanın demokrasiye akıl almaz hıncının zulüm, işkence, hüzün ve yargısız infazları beraberinde getirdiğini ifade eden Numan Şeker, “Türkiye'ye büyük acı yaşatmaya kodlanan askeri vesayetin sahipleri, yalanlar ve iftiralarla milli iradeyi kafese aldı, en büyük insanlık suçunu işleyerek 27 Mayıs darbesi hayata geçirildi. 27 Mayıs’tan sonra kurulan düzmece mahkeme, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı darağacına gönderdi, Cumhuriyeti vesayet rejimine dönüştürdü” diye konuştu.
MİLLETİN KARARLI DURUŞUNU DEVAM ETTİRECEĞİZ
Sivil iradeyi yok saymak için kurulan tezgâhlara, hazırlanan kumpaslara izin vermeyeceklerinin altını çizen Şeker, “Milletin egemenliğini çalmak isteyen küresel aktörlere ve onların içerdeki işbirlikçilerine fırsat vermeyeceğiz. Bu idrakle; 27 Nisan’da e-muhtıra üzerinden gerçekleştirilen vesayet kalkışmasına karşı dik duran milletimizin yanında olacağız. Dışarıda yazılıp içeride sahneye konan Gezi kalkışması senaryosunu boşa çıkaran milletin kararlı duruşunu devam ettireceğiz. İhanet amacıyla planlanan 17-25 Aralık darbe girişimlerini püskürten, paralel tetikçilere hadlerini bildiren milletimizi yalnız bırakmayacağız. Çözüm Sürecini bitirme amacıyla 6-8 Ekim’de Kobani’de sahaya sürülen barbarlığı ve büyük oyunlarını çökerten çözümün öz ruhuna desteğimizi sürdüreceğiz. Milletimiz için hayati derecede önemli olan sivil, özgürlükçü, demokratik Yeni Anayasa’yı yazmak ve yapmak konusunda son derece kararlı olacak ve bu sorumluluğun takipçisi olacağız. Türkiye’yi ve milletimizi demokratikleşme, özgürleşme ve sivilleşme hamleleriyle insan hakları, eşit vatandaşlık ve insanlık onuru noktasında daha ileri noktalara taşımak için elimizden ne geliyorsa ortaya koymaktan kaçınmayacağız” dedi. Milletin yükselen sesine karşı saldırılarda bulunan küresel ve yerli odakların aynı şer grubunun mensubu olduğunun farkında olduğunu söyleyen Şeker, "Milleti ve milletin değerlerini esir alan ve milletin yeniden egemen olmasıyla son bulan vesayet ikliminin, tekrar hâkimkılma çabalarına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.