Gündem

"Mesele İmralı’ya gitmek değil"

HDP İmralı Heyeti, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yapmak istedikleri görüşmelerin çözüm süreci kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini açıkladı.

09-08-2015 20:28

HDP İmralı Heyeti, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yapılmak istenen görüşmeler hakkında yazılı açıklamada bulundu. HDP İmralı Heyeti tarafından yapılan açıklamada, “2012 yılında siyasi soykırım operasyonları, askeri imha operasyonları, Roboski gibi halk katliamları ve İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecritle sürdürülen topyekûn tasfiye konseptinden kalıcı barışın ön taslak metni olarak değerlendirebileceğimiz Dolmabahçe Mutabakatı’nın hazırlanmasına ve deklare edilmesine kadarki süreçte heyetimizin yürüttüğü çalışmalar tüm kamuoyunun ve halkımızın malumudur" denildi.

"Heyetimiz bu süreçte bir yandan İmralı-Kandil-Ankara arasındaki görüşme trafiğinin aktif yürütücüsü, diğer taraftan ise parlamento grubumuz ile birlikte çözüm sürecinin amacına ulaşmasını sağlayacak olan Meclis’teki yasal çalışmaları hazırlayan doğrudan muhataplık görevini yürütmüştür" denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kalıcı barışa ulaşmak için bir izleme heyetinin kurulması ve bir haftalık zaman dilimi içerisinde resmi müzakerelerin başlaması temelinde silahların devreden çıkarılacağı kongre çağrısının Sayın Öcalan tarafından yapılması aşamasına gelmemiz, dünya örneklerinde de rastlanmayacak düzeyde hızlı bir yol yürüdüğümüzün ve etkili bir sonuç aldığımızın göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Ancak kalıcı barışın arifesine geldiğimiz bir dönemde 7 Haziran seçim sath-ı mahalline girilmesi ve AKP hükümetinin barış yerine iktidarı önceleyen bir siyasi tavır içerisine girmesi gelmiş olduğumuz tarihi aşamayı maalesef farklı bir noktaya savurmuştur. Tam da bu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ’İzleme heyeti olmaz’, ’Dolmabahçe Mutabakatı yanlış’, ’Taraf yok’, ’Masa yok’, ’Kürt sorunu yok’ demek suretiyle ortaya koyduğu iktidar perspektifi çözüm sürecini durdurma pahasına milliyetçi tabanı kendi arkasına yığma arayışı olarak değerlendirilmelidir. Seçim sürecinde Ağrı Diyadin’de, Adana ve Mersin’de, Bingöl Karlıova’da ve son olarak Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda patlayan bombalar ve silahlar da sadece kalıcı barışa hizmet için yürüttüğümüz parti çalışmalarını değil, aynı zamanda barışa ulaşmak için yürüttüğümüz çözüm sürecini de takatsiz bırakacak şekilde kanatmıştır."

7 Haziran seçiminden sonra Diyarbakır’da bir İhya Der yöneticisi ve 3 HDP’linin öldürüldüğü belirtilen açıklamada, “Nitekim seçim sonrası çözüm sürecinde yer alan AKP’li heyet üyeleri dâhil olmak üzere hükümet yetkililerinin yapmış olduğu açıklamalar da çözüm sürecinden AKP hükümetinin kalıcı barışa ulaşmayı değil, tek başına iktidar olmayı ve Erdoğan’a başkanlık yolunu açmayı amaçladığını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu amacına ulaşmanın siyasal ve toplumsal olarak mümkün olmadığını anlayan Erdoğan ve AKP hükümeti çözüm sürecinin siyasal ve toplumsal ayaklarına, tıpkı 2012 döneminde olduğu gibi tam anlamıyla topyekûn bir savaş konseptiyle cevap vermiştir. Her gün devreye konan siyasi tutuklamalar, askeri imha operasyonları, Zergele’de olduğu gibi kadınları merkeze alan sivil katliamlar, orman yakma-köy boşaltma-güvenlik bölgeleri gibi OHAL uygulamaları, son örneğini dün Silopi’de yaşadığımız sokak ortası yargısız infazlar, HDP’ye yönelik hedefleştiren politikalar, Demokles’in kılıcı olarak ortada tutulan dokunulmazlık ve parti kapatma arayışları ve Sayın Öcalan üzerinde dört ayı aşkın bir süredir yürütülen ağırlaştırılmış tecrit konsepti AKP’nin hayata geçirdiği savaş konseptinin kısa bir özeti olarak burada ifade edilebilinir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Biz İmralı Heyeti olarak dışarıda bu topyekûn savaş konseptinin devrede olduğu, Sayın Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış hukuk dışı, insanlık dışı tecrit konseptinin yürütüldüğü, AKP’nin savaş naralarının bütün toplumda büyük bir gerilim ve korku yarattığı bir dönemde devreye konan bu itibarsızlaştırma ve beklenti yaratma politikalarının amaçlarına karşı tüm kamuoyunu ve halkımızı duyarlılığa davet ediyoruz.”

“ÖCALAN’IN KENDİ İNİSİYATİFİYLE YÜRÜTEBİLECEĞİ KOŞULLAR SAĞLANMALI”

Askeri ve siyasi operasyonların durması, tarafların çatışmasızlık konumuna dönmeleri, ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması, müzakere mekanizmalarının yeniden kurulması gerektiği kaydedilen açıklamada, “Türkiye ve Ortadoğu halklarının demokratik geleceğini doğrudan etkileyecek olan çözüm sürecinin gerekliliklerini bir an önce yerine getirmesi hususunda AKP hükümetini uyarıyoruz. İmralı Heyeti olarak Sayın Öcalan ile görüşme isteğimizin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği tüm kamuoyunun bilgisi dâhilindedir. Bu kapsamda çözüm sürecinde güvenilirliğini büyük ölçüde yitirmiş AKP hükümetinin Sayın Öcalan ile görüşme trafiğimizi belirleyen konumunun kalmadığını ifade etmek istiyoruz. Süreç devam edecekse Sayın Öcalan’ın müzakere çalışmalarını kendi insiyatifiyle, kendi belirleyeceği zaman diliminde kendisinin önereceği her kesimden heyetlerle yürütebileceği koşulların sağlanması gerektiği kanaatindeyiz” denildi.

“MESELE İMRALI’YA GİDİP GİTMEMEMİZ DEĞİL”

Meselenin HDP İmralı Heyeti’nin İmralı’ya gidip gitmemek olmadığının ifade edildiği açıklamada, “Sorun heyetimizin adaya gidip gitmemesi değil, sürecin yürütücüsü olan Sayın Öcalan’ın eşit ve özgür müzakere koşullarında çalışmalarını yürütüp yürütmeyeceğidir. Bu anlamda Heyetimiz üzerinden yaratılmak istenen tüm yapay gündemlerin meselenin çözümünü gözden ırak tutma amaçlı olduğunu belirtir, tüm kamuoyunu ve halkımızı kalıcı barış yollarını tarihi bir sorumluluk olarak inşaya bir kez daha davet ederiz” ifadesi kullanıldı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER