MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Yalçın, yaptığı yazılı açıklama ile seçim ittifakı tartışmalarını deÄŸerlendirdi. MHP çatısı altında her inançtan, her etnik kökenden Türk vatandaşının dayanışma ve ahenk içinde bulunduÄŸunu ifade eden Yalçın, içinden geçilen hassas dönemde Türkiye’nin milli bütünlüÄŸünün devamının MHP için hassas bir konu olduÄŸunu belirtti. Seçim ittifakı konusunda MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’nin sergilediÄŸi tavırdan ve çerçevesini çizdiÄŸi cumhur ittifakının mukadder baÅŸarısından rahatsız olan çevrelerin demokrasi gemisini çok tehlikeli sulara sürükleme çabasına girdiÄŸini kaydeden Yalçın, "Bu çevreler, MHP’nin siyasette oynadığı yapıcı rolü etkisizleÅŸtirmek için Türk milletinin en hassas sinir uçlarına dokunmaktan çekinmemektedir. Bahse konu çevrelerce 2019 seçimleri üzerinde sürdürülen tartışmalarda, maksatlı bir ayrımcılıkla ’Kürt seçmen’ tabiri kullanılmakta ve 2019 seçimlerinde bu oyların belirleyici olacağı öne sürülmektedir. Milli mutabakat arayışının ürünü olan cumhur ittifakına zarar vermek için Kürt seçmeni kavramı üzerinden siyaset algısı yaratmak, hakikatte MHP düÅŸmanlığının bir baÅŸka kripto versiyonudur. Türkiye’nin hemen her bölgesinde Kürt, Çerkez, Roman vb. kökenli vatandaÅŸlarımız barış içinde ve kaynaÅŸmış vaziyette yaÅŸamaktadır. Türk seçmen kitlesi, bunların birlikteliÄŸinden oluÅŸmaktadır. Söz gelimi Bolu’da yaÅŸayan Kafkas kökenli vatandaÅŸlarımızı kastederek Çerkez veya Abaza seçmen, Rize’deki bir kısım vatandaÅŸlarımızı kastederek Laz seçmen, Edirne’dekileri de Roman seçmen diye ayırarak sandığı aydınlatan millî iradeyi parçalamak; yasalarımıza, Anayasa’ya aykırıdır" ifadelerini kullandı.
"BÜTÜN VATANDAÅžLARIMIZIN SANDIK LÄ°TERATÜRÜNDEKÄ° ADI, TÜRK SEÇMENÄ°DÄ°R"
Yalçın, siyasi partilerin ırkçı, bölücü slogan ve ideolojiler üzerinden siyaset yapmasının ne kadar zararlı ve kanun dışıysa, niyeti birlik ve bütünlük olan bir partiyi etnik köken karşıtı göstermenin de o kadar yakışıksız ve mesnetsiz olduÄŸunu vurgulayarak ÅŸunları kaydetti:
"MHP aleyhinde algı yaratayım derken bölücülüÄŸe hizmet eden bu tür maksatlı deÄŸerlendirme ve yorumlar, fevkalade tehlikelidir. Seçmen yelpazesindeki ahenkli ve renkli birlikteliÄŸi prizma gibi kırmaya çalışan zihniyet, Türk milletinin bekasına deÄŸil; düÅŸmanlarımızın emellerine hizmet etmektedir. Eski Milletvekili Hasip Kaplan’ın eÅŸ baÅŸkan adaylığı konusundaki bölücü tutumu HDP tarafından bile kınanırken, ırk ve etnik köken üzerinden siyaset algısı oluÅŸturma çabası ateÅŸle oynamaktır. GüneydoÄŸuda yaÅŸayan Kürt kökenli vatandaÅŸlarımız, öteden beri çeÅŸitli siyasi partilere teveccüh göstermektedir. Onları partilerine ve ideolojilerine göre kesin çizgilerle ayrıştırabilecek bir bilimsel mekanizma yoktur. Üstelik sadece güneydoÄŸuda deÄŸil, yurdun her bölgesinde farklı etnik kökenden vatandaÅŸlarımız yaÅŸamaktadır. Yıllardır bunun aksine yapılan deÄŸerlendirme ve algı çalışmaları, sadece bölücülerin ve ayrımcıların ekmeÄŸine yaÄŸ sürmüÅŸtür. Bütün vatandaÅŸlarımızın sandık literatüründeki adı, Türk seçmenidir. Türk seçmeni realitesi, bir vatandaşımızın herhangi etnik kökenden ve dinden olduÄŸunun inkarı anlamına gelmez. Onların varlık garantisi, bizzat Türk vatandaÅŸlığı olgusudur. Seçmeni etnik köken üzerinden tanımlamak, yasadışıdır, Anayasa’ya aykırıdır. Türk seçmeni, siyasal ve ideolojik eÄŸilimine göre sosyolojik bütünlük içinde deÄŸerlendirilmelidir. Politikada, bilim dünyasında ve basında böyle bir anlayışın yerleÅŸmesi; bölücülüÄŸe, ayrımcılığa doÄŸrudan hizmet eder."
"MHP’NÄ°N Ä°CRA ETTİĞİ YAPICI, BÄ°RLEÅžTÄ°RÄ°CÄ° FONKSÄ°YON ÇOK ANLAMLIDIR"
Bazı siyasilerin, açlıktan tüy dökmüÅŸ horozların çöplük karıştırdığı gibi eski tartışmaları deÅŸeleyerek MHP aleyhinde algı yaratmaya gayret ettiÄŸini gözlemlediklerini dile getiren Yalçın, "Bu algı çabaları paralelinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin cumhur ittifakı konusundaki çıkışı da malum muhalif çevrelerce baraj kaygısı, iktidara destek gibi sudan gerekçelerle saptırılmaya çalışılmaktadır. Söz konusu MHP muarızları, Türkiye hiç 15 Temmuz’u yaÅŸamamış, bölgesinde çetin bir imtihandan geçmiyormuÅŸ, her ÅŸey güllük gülistanlıkmış gibi yorum yapmaktadır. Bu arada sanki OHAL, Anayasal dayanağı olan meÅŸru bir uygulama deÄŸilmiÅŸ, yasa dışı bir dayatmaymış gibi algı oluÅŸturulmaya çabalanmaktadır. ’OHAL rejimi’ gibi yaftalamalar, OHAL’i antidemokratik bir kurummuÅŸ gibi göstermeye çalışma cinliÄŸi; ideolojik solun öteden beri kavramları eÄŸip bükme ve iÄŸdiÅŸ etme geleneÄŸinin, meÅŸru devlet politikalarını demokrasi dışı gibi gösterme hastalığının bir parçasıdır. Bilhassa Orta DoÄŸu’da olup bitenleri kuÅŸbakışı deÄŸerlendirmek; Türkiye’nin içinden geçtiÄŸi zor dönemi, ülkemizi bekleyen tehlikeleri ve bunlar karşısında milli mutabakata duyduÄŸumuz ihtiyacı göz ardı etmemek lazımdır. Ä°ran’ın karıştırılmak istenmesi, bu ülke ve Rusya ile iliÅŸkilerimizi bozma gayretleri, son olarak Ä°dlib’de dönen tezgah; 2019 seçimlerine giderken Türkiye’nin başına çorap örülmek istendiÄŸinin iÅŸaretleridir. Neyse ki FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe teÅŸebbüsü Türkiye’nin gözünü açmıştır. ’Bir musibet bin nasihatten hayırlıdır.’ Misali, Türkiye kendi dinamiklerini ve zayıf noktalarını fark etmiÅŸ, hem dünyayı hem de bölgesini yeniden bilinçli ÅŸekilde okumaya baÅŸlamıştır. Ä°ÅŸte böyle bir evrede MHP’nin icra ettiÄŸi yapıcı, birleÅŸtirici fonksiyon çok anlamlıdır" deÄŸerlendirmesinde bulundu.
"HÄ°ÇBÄ°R SÄ°YASÄ° HESABA VE OY KAYGISINA DAYANMAMAKTA"
Yalçın, MHP’nin bugünkü tavrının arkasında, cumhurbaÅŸkanlığı hükümet sistemi ile adım atılacak yeni sürece kazasız belasız geçiÅŸi saÄŸlama amacının yattığını vurguladı. 16 Nisan’da Türk halkının yeni bir hükümet sistemine onay verdiÄŸini ve yeni modelin dinamiklerinin yerleÅŸmeye baÅŸladığını ifade eden Yalçın, "Cumhuriyetin kuruluÅŸundan bugüne kadar yönetim tarzımızda meydana gelen deÄŸiÅŸiklikler ve demokrasimizin iniÅŸli çıkışlı safhalarından sonra, 16 Nisan’da bizzat milletin hamlesiyle yeni bir sürece girilmiÅŸtir. 2019 Kasım’ından itibaren de yeni bir safhaya geçilecektir. Bu geçiÅŸ; kaostan uzak olmalı, istikrarlı saÄŸlıklı bir seyirde gerçekleÅŸmelidir. Yol haritasını milletin çizdiÄŸi cumhurbaÅŸkanlığı hükümet sistemi sürecinin saÄŸlıklı tamamlanması ve zamanla normalleÅŸmenin temin edilmesi açısından, sürecin aktörü olan MHP’nin müspet tutumu önem taşımaktadır. MHP, Türkiye’nin temel meseleleriyle ilgili devletin duruÅŸunu ÅŸekillendiren, tayin eden ve ona yön verip belirleyen milli iradeyi daima doÄŸru algılamış bir siyasi partidir. O bakımdan; MHP’nin kuruluÅŸundan bu yana savunduÄŸu ilke ve deÄŸerlerin bir yansıması olan bugünkü siyasi duruÅŸu, normal karşılanmalıdır. MHP’nin cumhur ittifakı kavramıyla özetlenen tercihi ve kararı; hiçbir siyasi hesaba ve oy kaygısına dayanmamakta, doÄŸrudan milli mutabakata ve milli tesanüte yaslanmaktadır. MHP, bu konuda samimi ve ahlaki davranmakta, bu tavrının da Türk siyasetine egemen olmasını beklemektedir" dedi.
(Abdullah Sarica/Ä°HA)