IŞİD'in Kobani'ye saldırması üzerine, Kobani'de destek eylemleri kapsamında Diyarbakır-Nusaybin arasında midibüs işleten Abdulhalim Özdemir, 4 Ekim 2014'te Nusaybin'den barış annelerini Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'ne götürdü. Suruç- Kobani sınırında oluşturulan insan zinciri eylemi sırasında olaylar çıkarken, askerlerin attığı gaz bombasının isabet etmesi sonucu Özdemir'in midibüsü yandı.
Kredi ile aldığı midübüsü yangında kül olan Abdulhalim Özdemir, 5 Ekim tarihinde Suruç Cumhuriyet savcılığına olayla ilgili askerler hakkında suç duyurusunda bulundu. Suruç Cumhuryet Savcılığı, yapılan suç duyurusu ile ilgili takipsizlik kararı verirken, Özdemir hakkında, 'kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılma' gerekçesiyle iddianame hazırladı.
Suruç Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Özdemir için 1.5 ile 5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Özdemir'in avukatı Kamuran Tarhan, müvekilinin kredi çekerek aldığı midibüsünün gaz atılması sonucu tamamen kül olduğunu belirterek, "Yapılan suç duyurusunda deliller karartılarak takipsizlik verildiği yetmemiş gibi müvekilim hakkında dava açıldı. Biz takipsizlik kararına itiraz edeceğiz. Müvekilimin aracığı sigortalı olmasına rağmen sigorta şirketi de tazminatı vermiyor. Türkiye'de adalet aramak, hak aramak böyle bir şey, yani hakkınızı aradığınızda başka bir ceza ile her an karşılaşabilirsiniz. Müvekkilim şimdi zor durumda ve işsiz. Müvekilim hakkında dava açılmasına sebep olan ifadeleri de başka yerden askerler vermiş. Biz yasal yollardan hakkımızı aramaya devam edeceğiz" dedi.