Cari açık vermeyen, ihracat rakamlarının ithalat rakamlarının yaklaşık 3 katı olan, 61 şehirde üretimi bulunan ve ender istihdam dostu sektörlerden olan mobilyada istikrarlı büyüme devam ediyor.
Türkiye’yi 2023 yılında dünyadaki en büyük ilk 5 ihracatçı ülke arasında görmeyi planlayan sektör, son 10 yıldır dengeli büyümesini sürdürüyor. Rakamlara bakıldığında, komşu ülkelerdeki krizler ve iç karışıklıklar sektörün başarısına engel olmadı.
Bu da Türk mobilya sektörünün her yıl beklentileri aşan bir büyüme kaydettiğinin göstergesi.Sektörün en büyük sorunları ise navlun bedellerinin yüksek olması, nitelikli eleman bulamama, kayıt dışı üreticiler ve uzak coğrafyalara ulaşamama.
İsmail DOĞAN MOSDER Başkanı
Öncelikle mobilya sektörünün bugünkü konumunu kısaca değerlendirir misiniz?
Türkiye mobilya sektörü gerek yurt içi gerekse yurt dışı olarak ivmesini her geçen gün artırıyor. Son 10 yılda ihracat rakamlarımız 7 kat artış gösterdi. 2010 yılında 1.363.062.079 olan ihracat rakamı 2014 yılında 2.360.713.101’e 2015 yılının ilk yarısında da 1.1 milyar dolara ulaştı. Bu artışın devam edeceğini düşünüyoruz. Türkiye mobilya sektörünün olumlu birçok yönü bulunuyor bunlardan kısaca bahsedecek olursak; cari açık vermeyen, ihracat rakamları ithalat rakamlarının yaklaşık 3 katı olan, 61 şehirde mobilya üretimi bulunan ve istihdam dostu olan ender sektörlerden biridir.
Sektör geçtiğimiz yıl çok az da olsa ihracatta bir kayıp yaşadı. Bu yıl ihracat rakamlarında bir artış sağlanacak mı?
Son 5 yılda mobilya ihracatında istikrarlı bir büyüme söz konusu. Rakamların somut olarak gösterdiği ihracat artışı 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 8’lik bir artış gösterdi. 2010 yılında 1.363.062.079 olan ihracat rakamı 2014 yılında 2.360.713.101’e ulaştı. 2015 yılı ihracat hedefimiz 2.6 milyar dolara ulaşmak idi ve bu hedefin 1.1 Milyar dolarını yılın ilk 6 ayında gerçekleştirdik. 2015 yılı son rakamlarına göre ise; mobilya ihracatında geçen yıla oranla 0,07 oranında bir düşüş gözlemlendi. Son 2 yıldır artışını devam ettiren mobilya ihracatının bu dönem düşüşe geçmesinin nedenleri arasında komşu ülkelerdeki gerginlikler ile son dönemde yaşanan ekonomik sorunlar var.
Türk mobilya sektörü dünya pazarının neresinde?
Markalaşma ve tasarıma verilen önemle Türkiye Mobilya Sektörü, hızlı adımlarla dünya standartlarının üzerine çıkıyor. Katma değerli mobilya tasarımlarıyla yakalanan ivmenin devam etmesini umuyoruz. MOSDER üyesi markalar yurt dışında mağazalar açmaya devam ediyor ve Türk mobilya stilini dünyaya duyuruyor. Bu anlamda yapılan tüm çalışmalar meyvesini veriyor ve tüketici de gün geçtikçe markalı mobilyanın kalite ve tasarımına güvenerek tercih yapıyor.
Türkiye mobilya sektörü, özellikle ihracat alanında gösterdiği başarılı çalışmaları kapsamında, mobilya ihraç eden ülkeler sıralamasında son 5 yılda 6 sıra yükselerek 15. sıraya yerleşti. Bu ülkemiz için büyük bir başarıdır. Bu yıl 12.’sini TÜYAP’ta düzenlediğimiz İSMOB fuarı ile de 2016 ihracat hedefinin (850 milyon dolar) yüzde 25’ini elde ettik. 2023 perspektifinde ortaya hedef olarak koyduğumuz, 10 milyar dolarlık ihracat hedefiyle birlikte, dünya mobilya sektöründeki payımızın artacağını planlıyoruz.
Mobilya sektörü en çok hangi pazarlara ihracat gerçekleştiriyor?
Türkiye’yi 2023 yılında dünyadaki en büyük ilk 5 ihracatçı ülke arasında görmeyi planlıyoruz. Mobilya sektörü son 10 yıldır dengeli büyümesini sürdürüyor. Rakamlara baktığımızda, komşu ülkelerdeki krizler ve iç karışıklıklar bizim ihracattaki başarımıza engel olmadı. Bu da Türk mobilya sektörünün her yıl beklentileri aşan bir büyüme kaydettiğinin göstergesi.
Yılın ilk yarısı için 1.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. 2015 yılını da 2,2 milyar dolarlık ihracat ile kapattık.
ÇATIŞMA ORTAMI İHRACATI SEKTEYE UĞRATTI
Türkiye en çok ihracatı çevre ülkeler ve Avrupa ülkeleri ile gerçekleştirdi. 2015’in ilk yarısında
Coğrafyamızda yaşanan gerginlikler mobilya sektörünü de etkiledi mi?
Ortadoğu’da yaşanan çatışma ortamı bu bölgeye olan ihracatı sekteye uğrattı. Ülkeler bazında sektör temsilcilerinin büyük sıkıntı yaşadıklarını görmemekteyiz. Gümrük işlemlerinde kısmı zorluklar yaşanmakta. MOSDER çatısı altındaki mobilya markalarının bu coğrafyalardaki mağazalarında herhangi bir kapanış söz konusu değil. Özellikle Asya ve Avrupa pazarlarındaki konumumuz yerini korumakta ve gün geçtikçe de bu coğrafyalarda ihracat yaptığımız ülkeler ve rakamlar artmakta. Avrupa’da ihracat yaptığımız en önemli ülke Almanya iken, Asya’da da Çin gibi bir ülkeye ihracat yapmakta ve önemli Türk markalarımızın da yakın ilişkilerimiz sayesinde mağazaları açılmaktadır.
2016’da uluslararası fuarlar da sektörün önemli gündem maddesi olacaktır, keza birçok Türk mobilya markasıyla bizler bu fuarlara katılım göstermekteyiz. 2016’da mobilyada yeni pazar arayışları, yeni ülkelere yapılacak ihracatlar da artarak devam edecek.
Mobilya sektörü sürekli büyüyen, cari açık vermeyen ve dinamik bir sektör. Dolayısıyla yeni yatırımlar, satın almalar ve birleşmelerin yaşanması olası.
Sektörün en büyük sorunları ve devletten beklentileri nelerdir?
Sektörün genel sorunlarını saymak gerekirse; mobilyanın havaleli mal olması sebebiyle navlun bedellerinin yüksek olması zorlukları, nitelikli eleman bulamama, kayıt dışı üreticiler ve uzak coğrafyalara ulaşamama olarak sayabiliriz. Uzak coğrafyalara ihracat yapamama sorunun da devletin vermesini umduğumuz navlun desteğiyle çözülebileceğini düşünüyoruz.
Sektörün 2023 hedefinin 10 milyar dolar ihracat olduğu açıklandı. Sektör bu rakamları yakalayacak mı?
Her platformda açıkladığımız gibi Türk mobilya sanayisi 2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracat hedefliyor. Hedefimiz, gelecek 5 yıl içinde Türkiye’yi dünyada ilk 10 ihracatçı ülke içinde görmek. 2015 tüm sektörler için zor bir yıl oldu. Ancak biz kendi sektörümüz adına bu yılı geride bıraktık ve 2016 için hedeflerimizi belirledik. Umuyoruz özellikle yakın coğrafyamızda yaşanan sorunlar da bir an önce son bulacak ve Türkiye tüm sektörleriylele birlikte yükselerek hak ettiği yere ulaşacak.
Ahmet Güleç MOSFED Başkanı
‘Dünyanın tercihi Türk mobilyası’
Mobilya Sanayicileri ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, 2015 yılında 200’den fazla gümrük bölgesine mobilya sattıklarını belirterek, “Geçen yıl mobilya ihracatımız 2 milyar 350 milyon dolar oldu. En önemli mekanlar, en büyük mağazalar, gruplar, artık Türkiye mobilyasını satmayı tercih ediyor” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı da olan Güleç, Türkiye mobilya sektörünün ihracata yönelik başarısını niteliksel bir şekilde sürdürdüğünü söyledi. 2016 yılında geçen seneki ihracat miktarını aşmayı ve 3 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayan Güleç, “Amerika’dan Çin’e kadar bütün dünyadaki mobilya fuarlarına iştirak ediyoruz. Ocak ayında Köln’de İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği olarak milli katılım yaptık. Mart ayında Çin Guangzhou’da 4 bin metrekarelik bir stantla dünyadaki mobilyacılarımızı, müşterilerimizi bir araya getireceğiz. Arkasından hemen Milano ve ABD’deki fuarlara gideceğiz. Mayıs ayında Dubai’deyiz. Eylül ayında Şanghay’dayız. Ekim ayında Mumbai’deyiz. Artık hedefimizi dünya olarak belirledik. Her ülke artık potansiyel müşterimiz. Mobilya sektörü için neredeyse olmayan bir ülke yok gibi” dedi.
IRAK PAZARI İLK SIRADA
Türk mobilya sektörünün en fazla ürün sattığı ülkenin Irak olduğu bilgisini veren Güleç, bunun yanı sıra Avrupa ülkelerine önemli miktarlarda ürün gönderdiklerini anlattı.Son yıllarda bazı bölgelerdeki karışıklıklar nedeniyle pazarlarını çeşitlendirdiklerine işaret eden Güleç, “Özellikle Suudi Arabistan’a ihracatımız yüzde 40 arttı. Var olan pazarlarda Irak, Suudi Arabistan, Libya, Almanya ve Azerbaycan hala en çok mal sattığımız ülkeler. Almanya’nın yanında Fransa ve İngiltere’ye de çok mal satmaya başladık” diye konuştu.
Ahmet Güleç, Türk mobilya sektörünün Avrupa’ya yönelik niteliksel pazarlarda daha çok tüketiciye hitap etmeye başladığına dikkati çekti. Bunun, mobilyada 2023 hedefleri için kendilerine önemli avantajlar sağlayacağını söyleyen Güleç, “En çok Irak’a mobilya satıyoruz. Irak otelinden, evinden, ofisine kadar Türk mobilyası kullanıyor. Arkasından Suudi Arabistan geliyor.
Hemen arkasından Libya geliyor. Libya’ya da çok mal satıyorduk. Oradaki son siyasi krizle satışlarımız biraz düştü. İlk 4’teki ülkelerden Almanya’ya çok mal satıyoruz. Daha önce de çok mal sattığımız ama petrol gelirlerinin düştüğü Azerbaycan var.
Azerbaycan’a da çok mal satıyoruz. Yine gerçekten Türkiye mobilya sektörünün marka olduğunu ve çok başarılı olduğu Türkmenistan var. Türkmenistan’dan sonra Fransa’ya çok mal satıyoruz. İngiltere’ye, Cezayir’e de mal satıyoruz” dedi.
Yavuz UĞURDAĞ İMOS Başkanı
‘Mobilya üretiminin yüzde 35’ini karşılıyoruz’
İnegöl Mobilya Sanayiciler Derneği (İMOS) Başkanı Yavuz Uğurdağ, bir asırlık geçmişe sahip İnegöl mobilyasının yurt içi ve dışında tercih edildiğini söyledi.
İnegöl’ün, ülke üretimindeki ve ihracattaki payı dolayısıyla ‘mobilyanın başkenti’ olarak nitelendirildiğini vurgulayan Uğurdağ, “İnegöl, doğrudan veya dolaylı mobilyaya bağlı bir hayat sürüyor. Onun için mobilya İnegöl’de birinci sektör” dedi. İnegöl mobilyasının 160 ülkeye ihracat yapıldığını ifade eden Uğurdağ, “İnegöl mobilya sektörü Türkiye mobilya ihracatının yüzde 15’ini karşılıyor. Türkiye mobilya üretiminde yüzde 35’ini karşılıyor. İnegöl mobilya ile yatan mobilya ile kalkan bir şehirdir. 100 yıldır mobilya kültürüne sahip olan bir şehirdir. İnegöl’de 2,5 milyon metrekarede mobilya üretilir. Aynı şekilde mobilya sunumu yapılır. İnegöl gerçekten son 25 yılda aşama kat etmiş, Türkiye’de mobilya sektöründe merkez olmuş bir ilçemizdir. Mobilya ihracatında yüzde 15 rakamı bir ilçe için çok ciddi bir rakamdır” dedi.
Uğurdağ, hızla büyüyen İnegöl mobilyasının artık kabına sığamaz hale geldiğini, mobilyada marka olan İnegöl’de çağdaş, inovatif, tasarıma dayalı, insanların ihtiyacına cevap veren üretimlerin yapıldığını belirtti.
Uğurdağ, İnegöl’de günlük 50 bin modül mobilya üretildiğini belirterek, “Çok çaplı ve değişkenli bir üretim.
Tasarımlı üretim var İnegöl’de. İnşallah bu noktadan sonrada modül, kalite ve tasarım olarak daha üst seviyelere çıkmayı istiyoruz. Bunu da başaracak tecrübeye, güce sahip bir ilçeyiz. İnşallah bunu da tüm üreticilerimizle beraber başarma niyetindeyiz” dedi.
Adnan Bostan MOBSAD Başkanı
‘İhracat hacmi sektörü evrimleştirdi’
“Türkiye’nin seksenli yıllar ve doksanlardaki dinamizminden gereğince pay alamayan mobilya sektörü yeni binyılla birlikte yeni bir evreye girdi. Özellikle 2005’ten sonra güçlenen ihracat hacmi sektörü adeta evrimleştirdi. İnanılmaz bir dönüşüm gösteren mobilya sektörü artık Dünya’nın her yerinde kabul gören kalite-estetik-maliyet süzgecinden tasarımdaki başarıyla daha kolay geçiyor. Son on yılda sürekli büyüyüp güçlenen mobilya sektörü hem firmaları hem de çalışanlarını dünya standartlarına taşımaya başladı. Başta İstanbul olmak üzere İnegöl, Kayseri, İzmir, Ankara gibi bölgelerde başarı ile üretilen mobilya yavaş yavaş kimlik kazanmaya başladı. Uzun yıllar boyu özellikle İtalyan tarzı ile Alman, İngiliz ve Fransız ekollerini takip eden Türk mobilyacısı bir süredir kendi Ar-Ge süreçlerine yoğunlaştı. Neticesinde ise tasarım anlamında Dünya’da kendine yer bulmaya başlayan, bu sayede trend belirleyen ülkelerden biri olarak temayüz eder olduk.
Kısa bir özetle sektörümüz hakkında değerlendirme yapacak olursak; 2015 yılı üretim hacmi, ihracat, istihdam ve yeni pazarların değerlendirilmesi açısından son on yılın en iyisi olan bir önceki yılın tekrarı düzeyinde. 2016 yılı yolumuzda önemli bir kilometre taşı olacak ve artık 2017 yılını 3 milyar dolar ihracatı rahatlıkla yaparız diye karşılayacak özgüveni bize getirecektir. Şu anda ihracat sıralamasında Dünya’da ilk 14 ülke içine girerken 2023 yılı için hedefin ilk beş arasında yer almak olduğu akıldan çıkartılmamalıdır. Zira bölgesinde bir çekim merkezi olan Türkiye’nin tasarım üreten, trend belirleyen sektörü mobilya daha azını hak etmiyor.
Davut Karaçak MOBSAD Baş.Yrd.
‘Sektör 15 yılda 8 kat büyüdü’
Yakın pazarlarda yayılımcı politika uygulayan Türk mobilya sektörünün, ihracat rakamını 15 yıllık dönemde 300 milyon dolardan 2,4 milyar dolar seviyelerine yükselttiğini aktaran Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Davut Karaçak, “Çok daha iyisini yapabilecek kapasiteye sahip olan sektör, 2023 hedefi olarak sunulan 10 milyar dolara rahatlıkla ulaşabilecek altyapıya sahip” dedi.
Karaçak, sektörün, son yıllarda teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte farklı bir noktaya geldiğini dile getirerek, “Mobilyalarda, artık tasarım, yenilik ve kalite ön planda. Ucuz iş gücü nedeniyle mobilya sektörünün lideri olan Çin ile mücadele noktasında da odaklanmamız gereken şey, tasarım, yenilik ve kalite. Bu süreci verimli işletmek için de işin içine mutlaka üniversite-sanayici iş birliğini katmak gerekiyor.Bukonulara odaklanılması halinde,Türkiye mobilyanın üretim üssüne dönüşebilir. Şuan odağımıza aldığımız pazarlar, Amerika ve Asya. Fuarlar aracılığıyla Türk mobilyasını tanıtma gayretindeyiz. En kısa zamanda meyvelerini toplamaya başlayacağımıza inanıyoruz” dedi.
Davut DOĞAN TOBB Mob.Sek.Mec.Bşk.
‘Mobilya ülkesi olduk’
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Mobilya Sektör Meclis Başkanı Davut Doğan, mobilya sektörünün 61 ilde üretim yaptığına, üretimin uzun yıllar geleneksel şekilde sürdürüldüğünü belirterek, “Son yıllarda ise geleneksel yapıdan çıkıp, endüstriyel üretime yöneliş dikkat çekiyor. Endüstriyel üretimle birlikte markalaşmaya yönelen sektörde, zincir mağazalarla birlikte mobilya perakendesi güçlendi” diye konuştu.
Günümüzde sektörün 500 binin üzerinde istihdam sağlandığına işaret eden Doğan, “Buna mobilya perakendesini de kattığımızda istihdamın boyutları daha da büyüyor. Bu göstergeler de Türkiye’nin bir mobilya ülkesi olduğunu ortaya koyuyor” dedi. Türkiye’nin mobilya üretiminde güçlü bir ülke olduğunu anlatan Doğan, “Sektörün tam kapasite ile çalışamamasının nedenleri arasında organizasyonel zafiyetler başta olmak üzere, tasarım ve markalaşma eksikleri, tamum eksikliği, kalifiye iş gücü eksikliği, finansman, nitelikli yerli hammadde yetersizliği, çok sayıda küçük aktörün olması gibi sorunlar yer alıyor. Bugün itibariyle sektörün üretim kapasitesinin ancak yüzde 70’ini değerlendirebildiği görülüyor” diye konuştu.