Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin evlat nöbeti sürüyor.
Kandırılarak dağa kaçırılan çocukları için HDP Muş İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan anneler evlat nöbetine kararlılıkla devam ediyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren anneler, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulunarak kararlı bekleyişlerini sürdürüyor. Çocuğunun 6 yıldır kayıp olduğunu ifade eden Şemsettin Özcan, oğlunun HDP’nin götürdüğünü ve nerede olduğunu bilmediğini ifade ederek, “6 yıldır çocuğum kayıptır. HDP buradan aldı götürdü, nereye götürdüğünü kimse bilmiyor. Bu HDP’liler bizden ne istiyor, Kürtlere ne vermiş ne istiyor? Bu Kürt davası değil. Bu Amerika’nın davasıdır. Türkiye’den maaş alıyorlar PKK’ya destek veriyorlar. PKK, HDP aynıdır, birbirinden farkı yoktur. PKK, Allah’a çok şükür mahvoldu gitti. HDP de ortadan kalksaydı çok iyi olurdu. HDP ortadan kalkmayana kadar bizim halimiz böyledir. Biz de gelip HDP’nin önünde çocuğumuzu istiyoruz. Dağda 1 çocuk dahi kalana kadar eylemimizi devam ettireceğiz. Bu Kürtlük davası değil, Amerika davasıdır. Madem öyle gitsinler Amerika’da yaşasınlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bunları ne diye alıyorlar. Bunları meclise alıp maaş veriyorlar ve Kürtlere zulüm yapıyorlar. Kürtleri savunduklarını söylüyorlar. Nerede Kürt’ü savunuyorlar. Allah belalarını versin. 4 yıldır HDP’nin önünde bekliyoruz, bir tanesi gelip bizi dinlemiyor. Gelin teslim olun, askere-polise teslim olun. Diğerlerine güvenmeyin. Türkiye’de sadece tek bayrak var” dedi.
HDP’den korkmadıklarını belirten Gülbahar Teker ise “Biz 4 yıldır eylem başlattık. Biz HDP’den korkmuyoruz. Çocuklarımızı istiyoruz. HDP neden bizi dinlemiyor, çocuklarımızı neden vermiyorlar. Bir tane bile dağda kalana kadar eylemimizi sürdüreceğiz. Mehmet Emin, sana sesleniyorum, gel teslim ol. Kaç kişi geldi teslim oldu ve ceza almadı. Gel devlete teslim ol. Sen gelmeyene kadar biz bir yere gitmiyoruz. HDP ile PKK’nın Allah belasını versin. Bizden ne istiyor. Bu anneler-babalar Diyarbakır’da, Hakkâri’de, Van’da her yerde ağlıyor. Biz de Kürt’üz onlar da Kürt’tür, gelip bizi dinlesinler” dedi.
