Halk arasında sara olarak da bilinen epilepsi hastalığının kendisini nöbetlerle gösteren bir hastalık olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Handan Bilgin hastalık yaygın görülse de yanlış fikirler edinildiğini söyledi. Nöbetlerin beyindeki sinir hücrelerinde ani elektriksel deşarjlar sonucu ortaya çıktığı bilgisini veren Dr. Bilgin “Bu elektriksel deşarjlar kişinin kolunda, bacağında kasılma sallanma hali, aniden ortaya çıkan gözlerde kayma ve bayılma hali, ani donakalmalar ile etrafa yanıtsızlık hali ortaya çıkarabiliyor. Nöbetlerin kaynağını genellikle bilemiyoruz. Beyin MR görüntülerinde her zaman EYGD sebebi bulamıyoruz ama bu elektriksel deşarjlara sebep olarak sıklıkla beyin tümörleri, beyin damar tıkanıklıkları, beyinde iltihaplanmalar, doğumda ortaya çıkan kafa travmaları olabiliyor” diye konuştu.
“Epilepsi akıl hastalığı değildir”
Epilepsinin bir zeka geriliği ya da akıl hastalığı olmadığının altını çizen Dr. Bilgin, “Epilepsi bir zeka geriliği ya da akıl hastalığı değildir. Aslında farkındalık oluşturmak istediğimiz şey epilepsi hastalarının tek bir ilaçla kolay bir şekilde nöbetlerinin ortadan kaldırılabileceğidir” dedi.
Epilepsi hastalarının sosyal ortamlarda dışlanma, damgalanma, sosyal ilişkilerde ve istihdam konusunda pek çok sorun yaşadığına dikkat çeken Dr. Bilgin hastaların ilaçla tedavi edilebilmesinin hastaların toplumdan dışlanmasının önlenmesini sağladığını dile getirdi.
Bu damgalanmalardan endişe eden kişilerin, epilepsi hastası olduklarını saklamayı tercih ettiklerinden bahseden Dr. Bilgin “Bunun ötesinde toplum içerisine karışmaktan kendilerini alıkoyabiliyorlar. Tüm bu sebeplerden dolayı sosyal ilişkiler, evlilik hayatı ve iş hayatları hastalıklarından dolayı olumsuz etkilenebiliyor. Dünyada ve ülkemizde nüfusun aşağı yukarı yüzde 1’inde görülen epilepsi hastalığı tedavi edilebilir. İlaçlarla nöbetler kontrol altına alınabilir. Bu hastaların hayatın tüm aşamalarında normal bir birey gibi hayatlarına devam edebileceklerini, iş hayatlarında bir problem yaşamadan hayatlarını sürdürebileceklerini vurgulamak istiyorum” şeklinde konuştu.