Obama’nın bu tercihi, ABD’nin diplomatik dili açısından büyük bir değişime işaret etmiyor. Çünkü ABD’li yetkililer uzun süredir her iki kısaltmayı da kullanıyor. Örneğin Obama, eylül ayındaki BM zirvesinde de her iki ifadeyi birden kullanmıştı.
Beyaz Saray genelde IŞİD kısaltmasını kullanırken, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere diğer ABD kurumlarından bazıları özellikle son günlerde DAEŞ kısaltmasına daha sık başvuruyor.
Birçok Avrupalı siyasetçi, IŞİD militanlarının propagandasına izin vermemek için “(Irak ve Şam) İslam Devleti” ifadesine başvurulmaması gerektiğini belirtiyor. İngilizce’de IŞİD kısaltması hem “ISIL” hem de “ISIS” olarak yazılabiliyor.
IŞİD militanları, Suriye’de kendilerine “DAEŞ” veya “DAİŞ” diyen muhaliflerini idam etmişti. Çünkü bu kelime, Arapça “fitne yayan” anlamına gelen “dahis” kelimesini de hatırlatıyor.
Siyasetçilerin farklı tutumlarına rağmen İngilizce’de Google aramalarına bakıldığında şubattan beri ISIS şeklindeki aramaların azaldığı, ancak ISIL ve DAEŞ’in hâlâ çok daha az insan tarafından kullanıldığı görülüyor.
Türkiye 2015 başından beri “DEAŞ” kısaltmasına geçiş yaptı. Erdoğan, Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde katıldığı konferansta "Dikkat edin IŞİD’e de kullanmıyorum, DEAŞ’ı kullanıyorum. Çünkü bunlar terör örgütüdür. İslami bir örgüt olarak göstermenin gayreti içine giriyorlar. Bir defa İslam anlam itibariyle anlamı barış olan ‘sin’ kelimesinden türemiştir. Anlamı barış olan din asla teröre müsaade etmez" demişti.
Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı da Ocak 2015’ten beri IŞİD yerine DEAŞ kısaltmasını kullanmaya başlamıştı.
