Oğlu için katlandığı baskı ve şiddet sonu oldu.
Engeline rağmen mahallede sevilen biri olan ve herkesin yardımına koşan kadının çocuğunu okutmak için eşinin ve kayınbiraderinin baskısına katlandığı ortaya çıktı.
Muratpaşa ilçesi Kırcami Mahallesi 1771 Sokak'taki iki odalı müstakil evde yaşayan 45 yaşındaki İnan B.'nin, 10 yaşındaki oğlu dün sabah kilitli olduğu odanın kapısını kırarak çıkıp annesini hareketsiz şekilde görünce komşulardan yardım istedi. Komşular evde kanlar içinde gördüğü kadın için hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'nden yardım istedi. Eve gelen sağlık ekibi göğüs bölgesine 2 bıçak darbesi alan kadının kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri, kadının eşi M.B. ve kayınbiraderi H.B.'yi gözaltına aldı. Y.B. ise emniyetteki ifadesinin ardından Alanya'da yaşayan dayısına teslim edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen iki kardeş ‘tasarlayarak öldürme' suçlamasından tutuklandı.
"Baskıya oğlu için katlandı"
Tarsus ilçesinde doğan İnan B., 14 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonucu bedensel engelli oldu. Kazanın ardından evlenen İnan B., Antalya'ya yerleşti. Burada bir oğlu dünyaya gelen İnan B., engelli olmasına bakmaksızın ailesinin geçimini sağlamak için kapı kapı dolaşıp el ilanı dağıttı, küçük temizlik işlerine gitti. 3 tekerli elektrikli bisikletinin eli ayağı olduğu kadın, mahallenin yaşlılarını da hastaneye götürürdü. Herkese elinden geldiğince yardım etmeye çalışan İnan B., eşi ve kayınbiraderinden gördüğü baskıya oğlunu okutabilmek için katlandı. 'Komşularının Alanya'ya ağabeylerinin yanına git' demesine İnan B.'nin, “Çocuğumun eğitimi için burada kalacağım” dediği öğrenildi. Yaşadığı zorluklara rağmen kimseden hakkı olmadan fazla bir şey almayan İnan B., oğlunun daha iyi eğitim alması için muhtardan yardım istedi. İnan B., mahalle muhtarına bir de 45 yılda yaşadıklarını anlatan kısa bir not bıraktı. Notta, İnan B., cinayet zanlısı olarak tutuklanan eşi M.B. ve kayınbiraderi H.B.'nin kendisine şiddet uyguladığına dair cümleleri de yer aldı. Notta ayrıca iki kardeşin kadına evden çıkması için baskı yaptığı ifadelerde görüldü.
"Kimseye muhtaç olmak istemiyordu"
Engelli kadının mahalledeki herkesin yardımına koştuğunu anlatan muhtar Mehmet Köksal, "Günde kazanacağı 30-40 lira için çaba gösteriyordu. Eşi kredi çektirip gitmişti. Yaklaşık 1,5 yıldır tek başına yaşıyordu. Kendini tamamen çocuğuna adamıştı. Hayali çocuğunu okutmaktı. Çocuğu için ayakta durmaya çalışıyordu. Mücadeleci bir kadındı. Kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürmenin peşindeydi. Mahalledeki yaşlıları üç tekerlekli engelli aracına bindirip sağlık ocağına götürürdü" diye konuştu.
"Yaşlılara yardım ederdi"
İnan B.'nin 10 yaşındaki oğlu için mücadele verdiğini belirten Mehmet Köksal, “Yüzde 70 engeli olmasına rağmen temizlik yapıyordu, ilan dağıtıyordu. Elektrikli bir aracı vardı, onunla geziniyordu. Mahallede gördüğü yaşlıları taşıyordu. Kendisinden çok memnunduk. Maddi durumu kötüydü ve eşinden ayrıydı. Malulen emekli maaşı vardı. Ona da eşi araç aldırmış. Bütün maaşı krediye gidiyormuş. Eşi de terk edince, parası kalmadı” dedi.
"Yardım yapılıyordu"
İnan B.'nin ölmeden önce muhtarlıktan çeşitli yardım taleplerinde bulunduğunu kaydeden Köksal, komşularla birlikte engelli kadına yardım yaptıklarını söyledi.Köksal, “Bana çocuğunun okul servisi ve yemeği konusunda zor durumda olduğunu söyledi. Ben de, 'okul müdürüne git benden selam söyle, yardımcı olacaktır' dedim. Okul müdürümüz de yardımcı oldu. Çocuğunun servis ve yemek ihtiyacı bu şekilde çözüldü” diye konuştu.
Köksal, İnan B.'nin eşinin ağabeyi H.B. ile ev nedeniyle anlaşmazlık yaşadığını ileri sürerek, “İnan B., eşinden ayrı olduğu için eşinin ağabeyi, 'burayı terk et' demiş. Burası şu anda işgalci olarak görünüyor. Ben de kendisine, 'Ailen Alanya'daysa orada yaşa' dedim. O da bana, 'Çocuğum buraya alıştı ve ben onu burada okutmak istiyorum. Bu yüzden gitmek istemiyorum' dedi. Kendini çocuğunu adamıştı. Onun için mücadele veriyordu. Çok da yardımsever biriydi” ifadelerini kullandı.
"Çocuğu için çabalardı"
Maktulün yardımsever biri olduğunu ifade eden komşu Ramazan Ak, “Çocuğu için çabalardı. Hiç kimseye bir zararı yoktu. Sakattı ama arabasıyla mahalledeki yaşlıları sağlık ocağına götürürdü. Faydası vardı ama zararı yoktu. Maddi manevi kendisine destek çıktık. Oğlunun okumasını isterdi. Koştururdu, çabalardı. Yağmur çamur dinlemezdi” dedi.
O mektup
Kadının mahalle muhtarına bıraktığı notta ise şu cümleler yer aldı:
“1974 Tarsus doğumluyum. 2005'te trafik kazası geçirdim engelli kaldım. 2007 Aralık ayında evlendim. 2008 doğumlu bir oğlum var. Oğlumun dikkat eksikliği var. Evliliğim boyunca 8 yıl şiddet gördüm. En son 2013 yılında ameliyat oldum. Eşim ondan sonra şiddet uygulamadı. Kocam iyi olunca araba almaya karar verdik. Kendi adıma kredi çektik ve arabayı aldık. Arabanın devrini kocam kendi üstüne aldıktan sonra evden kaçtı. Eşim arabayı da alarak kaçtı ve borçlarını da ödemedi. Tüm borçlar üstüme kaldı. Malulen emekli oldum, maaşıma da banka el koydu. Eşimin ağabeyi de şantaj yapmaya başladı. Eğer kocamdan anlaşmalı boşanmazsam, kocama borçları ödetmeyeceğini söyledi. Söylediğini yapıyor ve borçları ödetmiyordu. Evden çıkmam için baskı yapıyor. Elektrik ve su saatini üzerime aldığım için boğazımı sıkarak beni öldürmeye çalıştı. Ve sürekli tehdit ediyor. 'Senin kemiklerini kırmadığıma çok pişmanım' diyor.”
İHA