Çok güzel hareketler bunlar!

Bakmakla görmek arasında çok önemli bir fark vardır. Örneğin; Bursaspor'a bakarken; Dikkatli gözler, geçen sezonla bu sezon arasındaki farkı da görür...

Çok güzel hareketler bunlar!




Nedir o fark?
Bu sezon; Bursaspor, iyi niyetli bireylerden oluşan bir takım haline geldi.
Yeşil-beyazlı futbolcular, kapasitesi ne olursa olsun, "maksimum yardımlaşma"
anlayışıyla oynuyor.
Herkes birbirinin kademesine giriyor.
Bu noktada, takım savunması anlayışı ön plana çıkıyor.
Kubilay ve Deniz'in önde pres yaparak başlattığı takım savunmasının hakkını da vermek gerek.
Tabii ki, "ligin en az gol yiyen 2. takımı" (10 maçta 7 gol yedi) olan Bursaspor'da, bu konuda en büyük pay kaleci Harun Tekin'in...
Ancak sakatlık ve cezalıların olduğu defansın performansı da önemliydi.
Serdar Kurtuluş, Erdem ve Sivok'un sakatlıklarına, İsmail Konuk ve Faty'nin cezalarına; değişkenlik gösteren savunma dörtlülerine rağmen, Timsah, defansta sendelemedi.
Bunda Merter Yüce ve Faty ile 4 numara veya 6 numarada oynayan Şamil'in katkıları da çok değerli...

FEDAKARLIK ÖRNEĞİ

Şamil demişken, Karabük'te ilk yarıda ayak bileği delinen ve devre arasında 4 dikiş atılan tecrübeli futbolcu, çok büyük bir fedakârlık örneği gösterdi.
Gıkını çıkarmadı.
Bizim ayağımıza dikiş atılsa, ayakkabı bile giymeden, terlikle eve kendimizi zor atardık.
Şamil ise futbol ayakkabısını giyip o dikişli bileğiyle 45 dakika boyunca gladyatörler gibi savaştı sahada...
Ayrıca, kadroya pek giremeyenler arıza çıkarmıyor.
Oyundan çıkan da trip atmıyor, yedek kalan da...
Hamza Hoca'nın değişik mevkilerde görev verdiği futbolcular, "ben burda oynamam" demiyor! (Gerçi ben mevkilerde çok sık devşirme yapılmasına karşıyım.)

İŞTE TAKIMDAŞLIK RUHU

Gollerden sonra, neredeyse 11 futbolcu birden, saha içinde sevinç yumağı oluşturuyor.
Kendilerine içeride dışarıda muhteşem bir şekilde destek veren taraftarına her maçtan sonra koşan ve "Güzeller içinden bir seni seçtim" şarkısını tribünlerle birlikte söylerken omuz omuza verip kenetlenen de bu kadro...
Sahada kavga çıktığında, bütün futbolcular hemen olay mahallinde bitiyor ve gereken reaksiyonu birlikte gösteriyor.
Horozlanmaysa horozlanma!..
Raconsa, raconun kralını kesiyorlar (tabii ki kurallar çerçevesinde).
Bütün bu faktörler;
10 maçta 2 puan ortalamasının nasıl yakalandığını çok net gözler önüne seriyor.

FARK YARATAN DETAYLAR

"Fark detaylarda gizlidir" derler...
18'e çok az giren Necid bile takım arkadaşlarına kahvaltı veriyor.
Kaptan Batalla, milli maç arasındaki 3 günlük izninde "kızgın kumlardan serin denizlere atlamak" yerine, Belgrad'a giderek 2010'da birlikte şampiyonluk yaşadığı Timsah'ın efsane ismi Ivan Ergic ile hasret gideriyor.
Vefanın kralını gösteriyor. Bunu da gururla kendi hesabından paylaşıyor.
Geçen sezonun "etkisiz elemanı" Jorquera, bu yıl attığı kritik gollerle "Diriliş" filmini vizyona sokuyor.
Zaten başarının temelinde de bu "takımdaşlık ruhu" yatıyor...
Yönetim, ekonomik sıkıntıları aşabilmek için gece gündüz çalışıyor ve oyuncuların ödemelerini günü gününe yapmak   için uğraş veriyor.
Gerçekten de "çok güzel hareketler bunlar"!..

AMAN NAZAR DEĞMESİN

Puan tablosuna bakıp da "bu başarılı sonuçlar bize yeter" demiyor Timsahlar...
Aksine "Durmak yok, başarılı olmaya devam" diyor yeşil-beyazlılar...
Başkan Ali Ay da, pazartesi günü bursa.com'da Tribün programında  konuğumuz olduğunda,  "Hedefimiz Avrupa kupaları" derken, bu hedefe ve takımına inandığı gözlerinden okunuyordu.
Milli aranın ardından Akhisar, Galatasaray, Rize ve Beşiktaş maçlarında sergilenecek performans; Bursaspor'un zirve yarışındaki rotasını belirleyecek.
Aman nazar değmesin, diyelim ve dilimizi ısıralım!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...