Türkmenistan’da kanser teşhisi konulan 60 yaşındaki Shamammet Gulhanov, tedavi olmak için İstanbul’a gelerek İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde görevli Prof. Dr. Ender Dulundu’ya başvurdu. Pankreasının başında ve karaciğerinin bütününde tümör kaplı olduğu belirlenen Gulhanov, ileri merkezlerde gerçekleştirilen ve çok nadir yapılan ameliyatlarla sağlığına kavuştu.
Shamammet Gulhanov, karın ağrısı şikayetiyle Türkmenistan’da bir hastaneye gitti. Kendisine kanser tanısı koyulması üzerine Türkiye’ye tedavi olmak için gelen 60 yaşındaki Gulhanov, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Öğretim Görevlisi, Karaciğer Nakil Ünitesi Sorumlusu ve Dünya Cerrahi, Gastroenteroloji ve Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Dulundu’ya başvurdu. Pankreasının başındaki tümörün karaciğere sıçradığı tespit edildi. Prof. Dr. Dulundu hastanın sağlığına kavuşması için bir tedavi planı hazırladı ve Gulhanov 6 hafta arayla iki ameliyata alındı. 8 saat süren ilk ameliyatta önce pankreansın başındaki tümör ardından karaciğerdeki tümörü az olan kısım temizlendi. 6 hafta beklenerek karaciğerin kendisine yenilemesine izin verildi. Ardından hasta 4 saat süren bir ameliyata daha alındı. Karaciğerde kalan diğer tümörler temizlendiği ve dünyada belli başlı merkezlerde yapılan tedaviyle başarılı bir sonuç elde edildi. Shamammet Gulhanov, dünyada sayılı örneği bulunan tedavi sayesinde sağlığına kavuştu. "Bu hastanın ameliyattan fayda görebilmesi için bütün bu tümörlü alanların çıkarılması gerekiyordu"
Türkmenistan’dan gelen hastanın tedavi sürecini anlatan Prof. Dr. Ender Dulundu, "Pankreas kanseri günümüzde görünme oranı artan kanserleri içerisinde yer alıyor. Tedavisi de maalesef çoğu hastada tedavi aşamasına gelindiğinde ileri evre kanserlerle yüz yüze kaldığımız bir hasta grubudur. Pankreas kanserlerini adenokanserler ve nöroendokrin kanserler diye ayıracak olursak adenokanserler biraz daha agresif ve kötü seyrediyor olmakla birlikte nöroendokrin tümörlerde eğer cerrahi yapılabilirse hastalar bunlardan çok ciddi fayda görüyor. Bizim hastamızda pankreasın baş kısmında yerleşim gösteren bir pankreas nöroendokrin kanseri olan hastaydı. Normalde bu hastalarda pankreasın baş kısma alınarak ‘whipple’ dediğimiz ameliyatlar yapılır ve hastalar bundan fayda görürdü. Hastamızın handikapı aynı zamanda karaciğerinin hem sağ tarafında hem de sol tarafında bütün karaciğerde yaygın metastazları mevcuttu. Bu hastanın ameliyattan fayda görebilmesi için bütün bu tümörlü alanların çıkarılması gerekiyordu" ifadelerini kullandı. "Dünyada çok nadir yapılan ve ileri merkezlerde gerçekleştirilen bir ameliyat yöntemini uyguladık"
Dünyada çok nadir yapılan ve ileri merkezlerde gerçekleştirilen bir ameliyat yöntemini uyguladıklarını belirten Prof. Dr. Dulundu, "Ameliyat öncesi planlamada karaciğerden çıkaracağımız tümörleri hesapladığımızda kendisine kalan karaciğerin çok yetersiz olduğunu gördük. Normal bir insanda karaciğerinin yüzde 40 ile yüzde 30’a kadar kalan kısmını korusak da bu kendisini yetebilir ama bizim hastamız da çok daha küçük bir karaciğer dokusu kalıyordu. O yüzden burada dünyada çok nadir yapılan ve ileri merkezlerde gerçekleştirilen bir ameliyat yöntemini uyguladık. İlk ameliyatta pankreastaki baş kısmındaki tümörü alarak whipple ameliyatını yaptık. Yine aynı seansta karaciğerin sol tarafında bulunan metastazları aldık. Böylece ilk ameliyatta hastanın karaciğer dokusunu maksimum koruduk ve o sırada karaciğerin bir kısmının damarını bağlayarak portal ven embolizasyonu dediğimiz yöntemle bağlayarak hastanın iyileşmesini bekledik. Bu ameliyattan sonra 6 haftalık bir bekleme süresini geçtik. Bekleme süresinde karaciğerin tümörlerle işgal edilmiş alanının küçülmesini ve tümörleri çıkardığımız bölgenin büyümesini bekledik. Nitekim bu dönemin sonunda karaciğerin geri kalan kısmı büyüdü ve hastamıza yeter hale geldi. İkinci aşamada ise tümörlü olan bölgeyi çıkardıktan sonra hastada hiç tümör kalmaksızın bir cerrahi işlem gerçekleştirdik. Bu cerrahiye iki aşamalı cerrahi diyoruz. Genellikle sadece karaciğer tümörlerinde yapılan bir teknik olmakla beraber biz bunu pankreasta da tümörü olan bu hastamızda uygulamış olduk. Bu anlamda nadir yapılan ameliyatlardan biri gerçekleştirmiş olduk. Hastamız özelinde bakacak olursak her şey yolunda gitti. Bir problemimiz yok. Muhtemelen önümüzdeki hafta taburcu olacak. Tabii ki bu tür ameliyatlarda komplikasyon gelişme oranları hatta hastayı kaybetme riskleri yüksektir. O yüzden ileri gelişmiş merkezlerde ve bu konuya hakim kişiler tarafından bu ameliyatların yapılması uygundur" şeklinde konuştu. "Türkmenistan’dan kanser olduğum için geldim"
Tedavi olmak için Türkiye’ye gelen ve doktorun uygun gördüğü diyet listesine uyan Shamammet Gulhanov, "60 yaşındayım. Türkmenistan’dan kanser olduğum için geldim. Ender hocam çok büyük ameliyat yaptı. Çok minnettarım. İlk ameliyatım 8 saat sürdü. İkinci ameliyatın ise 4 saat sürdü. Kendimi iyi hissediyorum. Ben mutluyum, kanseri yendim. Geçti ve gitti. Ender hocama kolay gelsin. Ameliyattan önce 93 kiloydum. İlk ameliyattan sonra 77 kilogram oldum. İkinci ameliyattan sonra ise 70 kiloyum. Ameliyattan önce 7 gün su içerek diyet yaptım. Sıkıntı olmadı" dedi.