ÖNÜMÜZDEKİ hafta diğer gündemin biraz geri kaldığı daha çok seçim sonuçlarının fiyatlanacağı bir hafta olacak. Borsa bir süredir seçim belirsizliği nedeniyle dış piyasalara göre daha zayıf kalmıştı. Seçim sonrası, bir hükümet modeli çıkar veya belirginleşirse olumlu, belirsizlik çıkarsa piyasalar olumsuz tepki verebilir. Dış piyasalarda FED’in faiz artırımını ertelemesine bağlı iyimserlik genelde korunuyor. Ancak Aralık’ta faiz artış olasılığının devam ediyor olması nedeniyle özellikle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişen piyasalar temkini elden bırakmıyor. Diğer önemli ayrıntı ise geçen hafta Merkez Bankası başkanı Başçı’nın açıklamalarıydı. Enflasyon hedefinin yukarı çekilmesi ve FED artırırsa Merkez Bankasının da faiz artıracağı varsayımları dikkat çekti. 3 Kasım’da enflasyon verileriyle 6 Kasım’daki ABD Ekim tarım dışı istihdamı yine yakından izlenecek datalar olacak. Dalgalı bir hafta bizi bekliyor.
BORSADA ÇIKIŞ SÜRÜYOR
Hisse senedi piyasasında kâr satışlarına rağmen çıkış trendi sürüyor. Dirençler 81.000-82.000 seviyelerinde. Çıkışın devamı için 82.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki direnç 84.000 seviyesinde. Destekler ise 76.500-76.000 seviyelerinde. Bu seviyelerin üzerinde çıkış trendi gücünü koruyabilir.
DOLARDA TEPKİ GÜÇ KAZANMADI
Dolar/TL’de kâr satışları tepki alımlarıyla karşılaştı. Geçen hafta işaret ettiğimiz çıkış formasyonlarından “Alçalan takoz” formasyonunun etkisi tepki yükselişi olarak görüldü. Tepki çıkışının devamı için 2.94 seviyesinin geçilmesi önemli. Sonraki dirençler 2.96 ve 3.00-3.08 seviyelerinde. Destekler ise 2.88-2.86 ve 2.80 seviyelerinde bulunuyor.
FED’in faiz artırımını ertelemesi iç ve dış piyasalara olumlu yansıdı. Ancak bu gelişmeden gelişen piyasalar daha zayıf etkilendi. Son dönemlerde ABD ekonomisindeki toparlanma ve gelişen piyasalardan fon çıkışlarının etkisi hissedildi.
BÜYÜME DÜŞTÜKÇE FAİZ DE DÜŞÜYOR
ÇİN ekonomisindeki küçülme son yıllarda dikkat çekici bir şekilde sürüyor. Buna paralel olarak faiz oranları da aynı ölçüde düşüyor. 2005-2015 döneminde Çin merkez bankası faiz oranıyla ekonomideki büyüme hızı arasında paralel bir hareket söz konusu. Daralan ekonomiyi canlandırmak için faiz oranları düşürülür, ekonomibüyüdükçe ısınmayı azaltmak için faiz artırılır, kuralı pek değişmiyor. Çin’de de öyle.
Yabancı yatırımcıların piyasalar üzerindeki etkisi bilinen ve kabul gören bir durum. Haftalık bazda hisse ve borçlanma senetlerindeki yabancı yatırımcıların net giriş çıkışları ile Dolar/TL kurunu karşılaştırdığımızda çok fazlaca bir etkileşim görülmüyor. Ancak şu ayrıntıyı da gözden kaçırmamak gerekir. Ele aldığımz periyotta çok yüksek miktarda net giriş çıkışlar görülmüyor. Tabloda da görüleceği üzere rakamlar büyüdükçe sınırlı da olsa bir etki söz konusu.