İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görevli polis memuru Suat Teke, geçen 4 Mart'ta, 09 BİT 820 plakalı otomobiliyle, kendisi gibi polis memuru olan eski kız arkadaşı Hatice Büşra Çetinkaya'nın kullandığı 03 HB 099 plakalı otomobilin yolunu Ata Mahallesi 683 Sokak'ta kesti. Ardından da kız arkadaşı ile annesi Güngör Çetinkaya'nın bulunduğu otomobili kurşun yağmuruna tuttu. Kurşunlardan 8'i Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Çetinkaya'ya, 3'ü yanındaki annesine isabet etti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
Ağır yaralanan Hatice Büşra Çetinkaya, Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'ne, annesi Güngör Çetinkaya ise Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Olaydan sonra tabancasıyla birlikte yakalanıp, gözaltına alınan polis memuru Suat Teke, tutuklandı.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Suat Teke hakkında Aydın Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma tamamlandı. Hazırlanan 6 sayfalık iddianame Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, sanık Teke için TCK'nın 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan' 5 yıla kadar hapis ve 'tasarlayarak öldürmeye teşebbüs' suçundan da 20 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi. İddianamede sanık Teke ile öldürülen polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya'nın mesaj içeriklerinin dökümlerine yer verildi.
İddianamedeki mesaj dökümlerinde Hatice Büşra Çetinkaya'nın görüşmek istemediğini belirttiği sanık Teke'nin ise ısrarcı davranıp, "Çok yakın zamanda patlatacağım bombayı, hadi bakalım hazır ol" şeklinde ifadeler kullandığı yer aldı. Olay anına ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinin dökümünde ise sanık Teke'nin yolunu kestiği otomobile ateş etmeye başladıktan sonra tabancasını Hatice Büşra Çetinkaya'ya çevirip, mermiler bitene kadar ateş ettiğinin görüldüğü belirtildi. Sanık Teke'nin atışa hazır halde bulunan beylik tabancası ile Çetinkaya'yı tasarlayarak öldürdüğü, mağdur annesini de aynı şekilde öldürmeye kastettiği ifade edilerek her iki suçtan da ayrı cezalandırılması istendi.
ANLIK SİNİR İLE YAPMIŞ
Sanık Suat Teke'nin polisteki ifadesine de iddianamede yer verildi. Sanık Teke, 2018 yılında İstanbul'da görevli olduğu esnada Hatice Büşra Çetinkaya ile tanışıp sevgili olduklarını, evlenmeyi düşündüğünü, Afyonkarahisar'da görev yapmaya başladıktan sonra sevgilisini görmeye bu kente gittiğinde tanımadığı bir erkeğin aracından inerken gördüğünü; bu konuda telefonda tartıştıklarına yer verildi.
Teke’nin iddianamede, Çetinkaya'nın rapor alarak Aydın'a geleceğini öğrendiğini ve kendisiyle görüşmek için İstanbul'dan kiraladığı araçla yola çıktığını ve Aydın'a gelmeden 2 kutu bira içtiği ifadeleri yer aldı. Teke, "Aydın'a geldikten sonra Büşra'yı telefonla aradım ama cevap alamadım. Daha önceden tanıdığım ablasının evinin önünde Büşra'ya ait aracı görerek bir süre beklemeye başladım. Büşra'nın aracını takip ettim, araçtan inip yanına gittim. Bana ağır ifadeler kullandı. Belimdeki silahı çıkartıp atışa hazır hale getirip, şarjörü boşaltacak şekilde ateş etmeye başladım. İstanbul'dan gelirken öldürmek gibi bir kastım yoktu. Annesine karşı da kasıtlı bir eylemim söz konusu değil. Olay anında yaşadığım bir anlık sinir ile konu bu noktaya geldi, pişmanım" dediği de yer aldı.
'İKİ TANE SANA, SONUNCUYU DA KENDİME SIKARIM'
Olayın mağduru Güngör Çetinkaya'nın iddianamede yer alan ifadesinde kızının aracının önünü silahla kesen sanığın, 'İki tane sana, sonuncuyu da kendime sıkarım’ dediğini, konuşmak istediğini olumsuz yanıtın ardından kızının kuzenini telefonla aradığı esnada sanığın belinden silahını çeker çekmez kendilerine doğru ateşlediğini ve şikayetçi olduğunu söylediği belirtildi.
'ADALETE GÜVENİYORUZ'
Hazırlanan iddianamenin ardından polis memuru Suat Teke'nin kendisi gibi polis olan eski sevgilisi Hatice Büşra Çetinkaya’yı öldürdüğü için yargılanmasına önümüzdeki ay başlanacak. Baba Zekeriya Çetinkaya sanığın hak ettiği cezayı çekmesini istedi. "Hayatımızda karakola bile gitmedik. Bu talihsiz olay başımıza geldi. Adalete güveniyoruz. Sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istiyoruz. Kızımı kaybettim, eşimin psikolojisi bozuldu, sağlığından oldu" dedi.
