Morawiecki, televizyonda yayınlanan konuşmasında, "Gelecek hafta AB Konseyi toplantısına gideceğim ve orada net bir şekilde 'hayır' diyerek yasa dışı göç konusundaki vetomu sürdüreceğim." dedi.
Ülkede 15 Ekim'de düzenlenecek parlamento seçimleri ve 4 soruluk referanduma değinen Morawiecki, " Polonya'nın sesi daha da güçlü olabilir ve olmalıdır. 15 Ekim'de yasa dışı göçe, yasa dışı göçmenlerin zorla yer değiştirmesine hayır diyebiliriz. Polonyalılar olarak bunu yapalım, sesimiz tüm Avrupa'da duyulacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Morawiecki, güvenliğin en önemli değer olduğunu belirterek, iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisinin bu güvenliğin garantörü olduğunu kaydetti.
Başbakan Morawiecki, muhalefet lideri eski Başbakan Donald Tusk'u da hedef alarak, "Tusk tehlikeli bir adamdır ve Polonya'yı ona karşı savunmalıyız." ifadesini kullandı.
AB ülkelerinin göç anlaşması
AB, 2015'teki göç krizinden bu yana sığınmacıların üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacağına ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm arıyor. AB Komisyonunun bu hedefle hazırladığı "göç ve iltica paketi", üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle kabul edilemiyor.
Fransa'nın AB dönem başkanlığı sürecinde paket üzerinde ilerleme sağlanabilmesi için "adım adım yaklaşımı"nı benimsemesi üzerine 8-9 Haziran'daki AB içişleri bakanları toplantısında paketteki "zorunlu dayanışma mekanizması" unsurunda nitelikli çoğunlukla anlaşmaya varılmıştı.
Polonya, söz konusu mekanizma gereğince göçmenlerin her AB ülkesine zorunlu dağıtımı, aksi halde ise üye ülkelerin kabul etmedikleri her göçmen başına 20 bin avro ödemesini öngören kurallara itiraz etmişti.
İktidarının başından beri AB'nin göçmen yerleştirme planına karşı olduğunu belirten Başbakan Morawiecki, 15 Ekim'de yapılacak genel seçimlerle referandum düzenleyeceğini, vatandaşlara yöneltilecek 4 sorudan birinin "Avrupa bürokrasisi tarafından dayatılan zorunlu göç mekanizmasına uygun olarak binlerce yasa dışı göçmenin kabul edilmesini destekliyor musunuz?" olacağını bildirmişti.