Ramazan ile birlikte beslenme şeklinde büyük değişiklikler meydana geldiğini belirten uzmanlar, yemek saatlerinde olduğu kadar, yenilen yemeklerin çeşitliliğinin de arttığını belirtti. Özellikle yılın en sıcak, günlerin en uzun olduğu döneme denk gelen bu iftar alışkanlıklarının, maalesef sağlığı da tehdit ettiğini belirten uzmanlar, özellikte ağır tatlı tüketimine dikkat çekti.
Oruç sebebiyle düşen kan şekeri ile gözlerin iftar sofralarında yine de tatlı bir şeyler aradığını belirten uzmanlar, "Ramazan ayına özel olarak hazırlanan tatlılarımız bile varken, Türk mutfağında tatlısız bir iftar sofrası zaten düşünülemez bile. Eker’in ürettiği sütlaç, sakızlı muhallebi, keşkül, kazandibi, supangle, tavukgöğsü, höşmerim, krem karamel, fındıklı krem şokola ve profiterol akla ilk gelen tatlılar. İftardan sonra fazla hareket edilen bir zaman kalmayacağı için yenilen tatlılar düşük kalorili, düşük glisemik indeksli olanlardan tercih edilmeli. Sütlü tatlıların hem sindirimi diğer tatlılara göre daha kolaydır, hem de sütlü tatlılar, kalsiyum, fosfor ve B vitaminleri açısından zengin oldukları için de diğer tatlılardan daha besleyicidir” dedi.
Ramazan’da duyulan tatlı ihtiyacının damak zevkinden ödün vermeden sağlıklı bir şekilde giderileceğinin altını çizen uzmanlar, sütlü tatlıların, şerbetli tatlılara oranla daha az enerji içerdiklerini belirterek, daha az şeker, daha az veya hiç yağ içermedikleri için sütlü tatlıların kan şekerini düzenlenmesinin daha kolay olduğunu ifade etti. Uzmanlar, "Geleneksel tariflerine sadık kalarak yapılan Eker sütlü tatlılar aynen evde pişirildiği gibi tamamen sütten yapılıyor. İçinde hiçbir şekilde koruyucu madde barındırmıyor. Sakızlı muhallebinin yanında tavukgöğsünden keşküle, supangleden sütlaca , höşmerimden krem karamele, kazandibinden, profiterolüne kadar birçok seçeneği bulunan Eker sütlü tatlılar ile Ramazan sofralarına hafiflik ve lezzet geliyor" diye konuştu
