Ankara Tren Garı önünde barış mitingine katılmak için toplanan kalabalığa yönelik olarak gerçekleştirilen ve Ankara Tabip Odası'nın açıklamalarına göre 106 kişinin can verdiği katliam saldırısından sağ kurtulan 22 yaşındaki Uğur Mumcu Şahin, tedavisinin sürdüğü Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, yaşadığı korkunç anları anlattı.
Barış mitingi için Malatya'dan Ankara'ya gelen Şahin, arkadaşlarıyla birlikte kalabalığın içerisine yürürken büyük bir patlama olduğunu ikinci patlamanın da bunun hemen ardından gerçekleştiğini söyledi. Şahin, yaşadıklarını, "Bombaların tam ortasında kaldım. Çevremdekilerin hiçbiri canlı değildi. Baygın değildim. Yaşamam için mucize diyelim mi, diyelim. Barış sürecine kaldığımız yerden devam edeceğiz" sözleriyle anlattı.
Patlama nedeniyle etrafa saçılan parçaların bacağına, göğsüne ve sırtına geldiğini belirten Şahin, "Yüzümde de yanıklar meydana geldi. Hastaneye çok teşekkür ederim. İyileşmem için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir an önce iyileşmem için çok çabalıyorlar. Psikolojim gayet iyi. Hiçbir şekilde yılgınlık yok. Bir an önce buradan iyileşip çıkma derdindeyim" dedi.
Uğur Şahin'in anne ve babası da hastane odasında bir an oğullarını yalnız bırakmıyor. Emekli hemşire olan anne Arife Şahin, yıllar önce görev yaptığı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine patlamada yaralanan oğlu için gelmenin kendisini çok üzdüğünü belirterek, "Bu hastanenin her tarafına ayağım değmiştir. İki yıl çalıştım burada, duygulandım. Bu şekilde gelmek istemezdim. Keşke başka şekilde gelseydik" ifadelerini kullandı.
Oğlunu gönül rahatlığıyla Ankara'ya gönderdiklerini dile getiren Şahin, "Oğlum yanlış bir şey yapmadı. Barış için biz gönül rahatlığıyla gönderdik. Biz de desteklemiştik. Saldırıyı destekleyenleri ve bunu yapanları lanetliyoruz. Barış için mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.
Baba Kanber Şahin ise saldırı nedeniyle çok üzgün olduklarını dile getirdi.
Olaydan haberdar olduğu anı anlatan Şahin, "Bahçede eşimle birlikte çalışıyorduk. Televizyon açmadım. Oğlum telefon etti 'Baba sağ salim vardık' dedi. Arkadaşım aradı, aynı köydeniz. Patlamada çocuğu ölmüş. Mehmet Ali Kılıç, ölenler arasında. 'Mehmet Ali'ye ulaşamıyorum' dedi. Aradım Uğur'un telefonunu ama Uğur da çıkmadı. 'Ambulansa bindiriyoruz' dediler. Sonra buraya geldik" şeklinde konuştu.
