Sağlık

Sağlıklı kolesterol için 7 altın kural

YÜKSEK KOLESTEROL SEVİYELERİ KALP HASTALIĞI RİSKİNİ ARTIRABİLDİĞİNE DİKKAT ÇEKEN UZ. DR. MUSTAFA HAKAN ŞAHİN, SAĞLIKLI KOLESTEROL İÇİN 7 ALTIN KURALI ANLATTI

Sağlıklı kolesterol için 7 altın kural
31-05-2023 10:11

Yüksek kolesterol seviyelerinin kalp hastalığı riskini artırabildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, sağlıklı kolesterol için 7 altın kuralı anlattı.


Kolesterol, kanda bulunan mumsu bir madde olarak biliniyor. Vücudun sağlıklı hücreler oluşturmak için kolesterole ihtiyacı olurken, yüksek kolesterol seviyeleri kalp hastalığı riskini artırabiliyor. Yüksek kolesterol nedeniyle kan damarlarında yağ birikintileri gelişebiliyor. Bu birikintiler büyüyor ve atardamarlardan yeterli kanın akması zorlaşıyor. Bazen bu birikintiler aniden kırılabiliyor ve kalp krizine ya da felce neden olan bir pıhtı oluşturabiliyor. Yüksek kolesterol kalıtsal olsa da genellikle sağlıksız yaşam tarzı seçimlerinin sonucu olarak gelişiyor. Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve ilaç tedavisi yüksek kolesterolü düşürmeye yardımcı olabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, kolesterol hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. “Kolesterolü vücut şekerden üretir veya besinlerden direkt alır"


Kolesterolün vücutta hücrelerin inşasında, hormon yapımında, safra oluşumunda yer alan çok önemli bir özelleşmiş yağ olduğunu belirten Şahin, “Kolesterolü vücut şekerden üretir veya besinlerden direkt alır. Karaciğerin orkestra şefliğinde karmaşık bir metabolizma sonucunda işlev görmeye başlar. Karaciğer ve vücudun diğer kısımları arasında lipoprotein denilen moleküler vasıtası ile kanda taşınır. Kan tahlilinde görülen total kolesterol, LDL, HDL ve trigliserit değerleri bu lipoproteinlerdir” dedi.


HDL damar duvarından karaciğere kolesterolü taşıdığını sözlerine ekleyen Şahin, “HDL değeri yüksekliği kişinin damarlarından karaciğere bolca kolesterol taşındığı anlamına gelir. Bu hastanın damar tıkanıklığı riski daha azdır. LDL karaciğerden damar duvarına (aslında tüm dokulara) kolesterol taşındığını gösterir. Eğer LDL kolesterol yüksek ise karaciğerden damarlara bolca kolesterol taşınıyordur yani kişinin damar tıkanıklığı riski yüksektir” açıklamasına yer verdi. “50-70 ideal değer”


Çok yüksek değerler istisna olmak kaydıyla kolesterol tek başına damar tıkanıklığı yapmadığını açıklayan Şahin, “Modern çağımızda stres, hareketsizlik, kirli hava, gıdaların kirlenmesi ve besleyiciliğinin azalması, doğadan kopuş gibi faktörler ılımlı kolesterol yüksekliğinde dahi damar tıkanıklığının başlamasına ve ilerlemesine neden olmaktadır. İnsan dışında hiçbir memeli hayvanda LDL kolesterol 50-70’i geçmez. Modernite öncesi avcı toplayıcı topluluklarda 50-70 arasındadır ve bu topluluklarda pek damar tıkanıklığı görülmez. Aterosklerotik hastalardaki ilaç tedavisinin hedefi kolesterol değerlerini bu aralıkta tutmaktır” diye konuştu. "Egzersiz kolesterolün damara ’yapışmasını’ da azaltır"


Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, sağlıksız kolesterol riskini artırabilecek faktörleri ise şu şekilde sıraladı:


“Yanlış beslenme; çok fazla doymuş yağ veya trans yağ yemek, sağlıksız kolesterol seviyelerine neden olabilir. Trans yağlar genellikle paketlenmiş atıştırmalıklarda veya tatlılarda bulunur. Ancak şeker ve işlenmiş tahıl ürünleri kolesterolün yüksekliğinin daha yaygın bir sebebidir. Obezite; 30 veya daha yüksek bir vücut kitle indeksine (VKİ) sahip olmak, yüksek kolesterol riskine yol açar. Egzersiz eksikliği; egzersiz, vücudun ’iyi’ kolesterolü olan HDL’sini artırmaya yardımcı olur. Egzersiz yapılmadığı takdirde HDL düşük çıkmaktadır. Egzersiz ’kötü’ kolesterol olan LDL’yi de düşürür. Egzersiz kolesterolün damara ’yapışmasını’ da azaltır. Sigara içmek; sigara içmek, ’iyi’ kolesterol olan HDL seviyesini düşürebilir. Alkol; çok fazla alkol almak toplam kolesterol seviyesini artırabilir. Yaş; küçük çocuklarda bile sağlıksız kolesterol olabilir, ancak 40 yaşın üzerindeki kişilerde çok daha yaygındır. Yaşlandıkça, karaciğer LDL kolesterolü daha az uzaklaştırabilir hale gelir.” “Yumurta kolesterolün düşmanı değil”


Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:


“Bugüne kadar kolesterol ile ilgili söylenen bilimsel beslenme önerilerinin yanlış çıktığı yine bilimsel yöntemler ile öğrenilmiştir. Yumurta, tereyağı gibi ürünler kolesterol yüksekliğine neden olduğu için beslenmeden çıkarılırken sonrasında bu kararın olumsuz sonuçları görülmüş ve ölçülü tüketimin bir zararının olmadığı belirtilmiştir. Şeker, işlenmiş gıdalar hedef tahtasına oturtulmuştur. Sağlıklı beslenme planı oluşturmak yüksek kolesterolü düşürdüğü gibi, damar tıkanıklığı gelişiminin de önüne geçmede yardımcı olur.”


Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, kolesterol değerlerinin sağlıklı düzeyde kalmasını sağlamak için şu önerilerde bulundu:


“Meyve, sebze ve tam tahılları içeren yüksek lifli bir beslenme programı uygulayın. Kırmızı eti azaltın ve haftada 1-2 kez balık tüketin. Fazla kilolarınızdan kurtulun ve sağlıklı kilonuzu koruyun. Sigarayı bırakın. Haftanın çoğu gününde en az 30 dakika egzersiz yapın. Alkolü ölçülü tüketin. Stres yönetimine özen gösterin.” "Yüksek kolesterol sinsice ilerliyor”


Yüksek kolesterol birikerek damar tıkanıklığı yaptığı için aşikar hale gelmesinin uzun sürdüğünü belirten Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, “Kolesterol damarlarda birikirken tıkayıcı hale gelinceye kadar belirti vermez. Bu nedenledir ki uzun süredir kolesterolü olan hastalar kendilerinde bir şikayet olmadığını iletirler. Kalp krizi, felç veya bacak damar tıkanıklığı geliştikten sonra da kolesterole müdahale edilmesi istenen iyileşmeyi sağlayamamaktadır” sözlerine yer verdi. “Kişiye özel tedavi planı gerekiyor”


“Kolesterolde ilaç kullanımı tamamen kişiye özel olmalıdır. Hastanın riskine, hayat tarzı değişikliğine uyumuna göre bir plan yapılması gerekir” diyen Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:


“Damar tıkanıklığı bir kez oluştu ise kolesterol düşürücü bir veya birden fazla ilaç tedavide yer almalıdır. Çünkü 2017 yılında 2 milyon insanın 10 yıl boyunca takibiyle yapılan çalışmada, kolesterolün düşük olmasının kalp krizi ve felç gibi hastalıkların tekrarlamasını ciddi şekilde azalttığı ve ömrü uzattığı gösterilmiştir.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER