Baba Şahap Korkmaz, mütalaaya karşı, “Bizim itirazımız katillerin gerçek cezalarını almalarını istiyoruz. Ali İsmail tamamen suçsuzdur. Dört kişi tarafından önü kesiliyor. Ve kuş yavrusu gibi yerde çırpınırken kendine gelmeden Mevlüt Saldoğan tekmeliyor. Yerde çırpınan bir canlıyı tekmelemek insan haklarına sığar mı? Hepsi Ali İsmail değil dediler. Katiller ve savunucuları birinci duruşmadan itibaren yalan söyledi. Ali İsmail’in polise mukavemet gösterdiğini, taş attığını söylüyorlar. Bir kare göstersinler. Tamamen kaçıyor ve kendisine 8 kişi tarafından müdahale ediliyor. Gerçek bu. Katilleri savunanlar TÜBİTAK hakkında konuştular, hastane raporları ile ilgili konuştular. Ali İsmail’in suçlularının cezalandırılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. Anne Emel Korkmaz ise katillerin cezalandırılmasını istediklerini söyledi.
“ALİ İSMAİL KORKMAZ KAMU ŞİDDETİ İLE ÖLDÜRÜLDÜ”
Ali İsmail Korkmaz’ın Avukatı Ayhan Erdoğan, sekiz avukat adına yaptığı ortak savunmada, Ali İsmail Korkmaz’ın daha önce herhangi bir suça karışmamış olduğunu, dolayısıyla ‘yakalama’ tanımını kabul etmediklerini söyledi. Ali İsmail Korkmaz’ın kamu şiddeti ile katledildiğini ileri süren Avukat Ayhan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olay yerine ikamet eden tanıkların beyanı ile kamu görevlisi olmayan sanıkların kendilerine kamu görevi gücü vakfettikleri ortadadır. Sanık polislerle beraat eden polislerle ilgili talebimiz mahkumiyetleri yönündedir. Telsiz kayıtlarında polisin pusu kurarak insanları katletmeye yönelik girişimcileri ortaya çıkıyor. Oysa ortada insan hakları tarafından tanımlanmış bir durum değil. Ali İsmail Korkmaz’ın geçmişte herhangi bir çatışmanın içine girmediği tespit edilmiştir. Ali İsmail Korkmaz’ın polise taş attığı ifade edilmiştir ancak görüntülerde bu durum ortaya çıkmamıştır. Görüldüğü üzere Ali İsmail Korkmaz sanıkları tarafından kasıtlı olarak bir köşeye sıkıştırılıp darp edilmiştir. Tartışılan Ali İsmail midir, değil midir savunması, sanıkların suçtan kurtulma çabasıdır. Sanıkların suçtan kurtulmak için yalan söyleme hakkı olduğunu biliyoruz. Kasten öldürmenin eziyet edilerek nitelikli hale getirilmesi ile ilgili kanımız var. Bu nedenlerle ilgili raporların tekrar incelenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Polis sanıklardan Mevlüt Saldoğan’ın kasten öldürme fiilinin göz önünde bulundurulmasını istiyoruz. Yaşa ilişkin olarak savunamama durumunun da göz önünde bulundurulmasını istiyoruz. Yalçın Akbulut ve Mevlüt Saldoğan’ın kasten öldürme fiilinden yargılanmasını, diğer sanıkların da kasten öldürme fiiline yardımlarını göz önünde bulundurmasını istiyoruz.”
Mütalaalara karşı savunmasında Sanık Mevlüt Saldoğan, “Savunmalarımın tekrar incelenmesini talep ediyorum. Kimseyi kasten öldürmedim. Karşı taraftan yapılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
BERKİN ELVAN’IN ANNESİ SALONU TERK ETTİ
Mevlüt Saldoğan’ın Avukatı Mutlu Karayılan’ın Ali İsmail Korkmaz’ın ölüm nedeninin net olmamasını savunması üzerine Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi tepki gösterdi. Davayı izleyen, İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da salonu terk etti. Avukat Mutlu Karayılan’ın ifadeleri şu şekilde:
“ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN ÖLÜM NEDENİ NET DEĞİL”
“Faili, maktulü, mağduru meçhul bir dava. Her tülü şüpheden arındırılmış bir şekilde bu dosya karara çıkmamıştır. Israrla kasten öldürülmeden bahsediliyor. Kasten öldürülmesi için öldürmeye elverişli bir husumetin ortaya çıkmış olması gerekiyor. Bu bile kasten öldürmeyi ortadan kaldırıyor. Burada Ali İsmail Korkmaz değil, şiddete uğrayan biri var. Sanıklar şiddete uğrayan kişiyi darp ettiklerini kabul ediyor, ancak darp ettiği kişi Ali İsmail Korkmaz değildir. Hastaneye gittiğinde Ali İsmail Korkmaz beyin kanaması tehdidi olmadığı gerekçesiyle gönderilmiştir. Daha sonraki süreçte yapılan tetkiklerde Ali İsmail Korkmaz’ın beyin kanaması geçirmediği belirlenmiştir. Ayrıca hastaneden gönderilen diğer CD’ler de mahkeme tarafından incelenmedi. Yani Ali İsmail Korkmaz’ın ölüm nedeniyle ilgili bir netlik bulunmamaktadır. Benim savunmamı kesme hakları yoktur. Bu eylemde saldırı hali vardır, Haziran ayının 1’inde başlamış ve devam etmiştir. Bu saldırıda molotof kokteylleri, bilyeleri vardır. Yani, görevlilerinin bu saldırılara karşı görevi gereği yetkisini kullanmıştır. Burada herhangi bir silah, cop kullanılmamış, husumet de yok, kasten öldürme söz konusu olamaz. Tanıkların mahkeme huzurunda nasıl bir tiyatro çevirdiğini herkes bilmektedir. En son telefon görüşmesi Yaşar Bolkuvvet’tir. Yaşar Bolkuvvet ifadeye getirildiğinde kızı Duygu Bolkuvvet’i de götürdüğünü belirtmiş, Duygu Bolkuvvet, eşya taşırken merdivenlerden düştüğünü ifade etmiştir, Haziran ayının birinde. Ancak sonraki ifadesini değiştirmiştir. Ayrıca Ali İsmail Korkmaz’ın kaldığı evle ilgili mahkeme bir araştırma yapmadı. Birileri günah keçisi ilan edildi, huzura çıkarıldı. Yargıtay Başkanı olayı esas yönünden incelemediği ve usul yönünden bozduğu için kararı mahkemeye bırakmıştır. Müvekkilim 3 yıldır tutukludur. İş yükü değerlendirildiğinde dosya bir buçuk yıl daha uzayacaktır. Bu nedenle müvekkilimin beraatine ve Eskişehir’de Gezi Parkı eylemlerinin yapılış şekli ve haksız tahrik altında suçun işlenmiş olmasından dolayı müvekkilimin beraatine karar verilmesini istiyorum.”
Tutuklu Sanık Yalçın Akbulut da kasten adam öldürmediğini ve üzerine atılı hiçbir suçu kabul etmediğini ifade etti. Yalçın Akbulut’un Avukatı Erdinç Oktay, da Ali İsmail Korkmaz ile ilgili fotogremetri incelemelerinin yapılmasını talep etti.
Diğer sanıklar da mütalaada üzerine atılı suçları kabul etmedi. Saat 14.00’e kadar duruşmaya ara verildi.
(İHA)
