Bursa

Saniye saniye görüntülenen cinayetle ilgili davaya başlandı

Bursa'da kameralar tarafından saniye saniye görüntülenen cinayetle ilgili davaya başlandı.

Saniye saniye görüntülenen cinayetle ilgili davaya başlandı
12-11-2015 13:40

Zamanında bitirilmeyen fabrika yüzünden geçen ramazan ayında Tophane'de meydana gelen silahlı kavgada, Tacettin Başoral ile Erkan Serbest birbirlerini karşılıklı olarak silahla yaraladı. Oğlu Erkan’ın yerde yattığını gören baba Ridayettin Serbest, oğlunun kullandığı tabancayı yerden alarak onu yaralayan Başoral’ın başına ateş ederek öldürdü. Oğlunun öldüğünü zanneden babanın onu yaralayan kişiyi vurma anı ve sonrasında yaşananlar kameralar tarafından saniye saniye görüntülendi.

7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, oğul Erkan Serbest hakkında müebbet, baba Ridayettin Serbest hakkında ise 23 yıla kadar hapis talep edildi. Olay günü müteahhit Engin Hacılar’ın kendilerine söz verdiği fabrika inşaatını zamanında bitirmediği için 270 bin liralık teminat senedini almaya geldiklerini belirten baba Ridayettin Serbest, “Engin Hacılar’la 320 bin lira karşılığında fabrikanın yapılması konusunda anlaştık. 100 bini peşin, diğer kalanı da çeklerle ödedik. İki ay gibi sürede fabrika inşaatı tamamlanacaktı. Altı ay geçmesine rağmen inşaat bitmedi. Engin, bize güvenmedi. Abdulhakim Yılmaz devreye girdi ve 270 bin liralık teminat senedi verdi. Eğer 10 gün süre içerisinde inşaatı tamamlarsa senedi geri alacaktı. Ancak tamamlamadı. Abdulhakim’e senedi pazartesi günü bize vermesini söyledi. O gün bize teslim etmedi, senedin Tophane'de verileceğini söyledi. Tophane'ye gittik. Oğlum parka girdi. Ramazan ayı olduğu için çay ocağına girdim. Dışarıdan bağırma sesleri duyunca parkın içine yöneldim. Erkan'ın, Abdulhakim’e, ‘sen senedi neden yırttın’ diye bağırdığını duydum. Yanlarına koştuğumda oğlumun elinde silah vardı. Oğlum silahı kimseye doğrultmadı. Abdulhakim yapmacık bir şekilde Engin ile Ali Barin’e kızıyor ve tokat atıyordu. Daha sonra oğlum ve beraberimde gelen kişilerle gidiyorduk. Bir kişinin bize doğru silahla üzerimize geldiğini gördüm. Erkan’ı alıp kenara çektiğimde ‘herkes işine gitsin’ dediğinde bu kişi silahla ateş etti. Oğlumun koluna bir mermi isabet etti. Oğlum da silahını çıkarıp karşılıklı ateş etti. Oğlum yere düştü, göğsünden vuruldu. Kan akıyordu. Oğlum ‘baba hakkını helal et’ deyince kendimi kaybettim, yerdeki silahı alıp yerde yatan kişiye ateş ettim” dedi.

"BİZE KUMPAS KURDUKLARINI ANLAMIŞTIM"

Olayın babasının anlattığı gibi olduğunu söyleyen Erkan Serbest, “Engin Hacılar, fabrika inşaatını zamanında bitirmedi. 270 bin liralık teminat senedini Abdulhakim Yılmaz’a verdi. Olay günü senedi İnegöl’de alacaktık. Ancak, yazıhaneye gelen Abdulhakim Yılmaz, babama Bursa’da Tophane'de senedi vereceklerini söyledi. Babam parkın yanındaki çay ocağında kaldı. Parka, Engin Hacılar, yanında kardeşi Şefik Hacılar ve Yücehan isimli kişilerle geldi. Tokatlaşma sarısında Engin Hacılar, Abduhakim Yılmaz ile tokalaşmadı. Bu sırada Abdulhakim Yılmaz, cebinden çıkardığı cüzdanın içindeki senedi eline alıp parça parça ederek yere attı. Engin, Ali Barin’e hafiften tokat atarak, ‘siz beni tehdit mi ediyorsunuz şerefsizler’ dedi. Silahımı belimden çıkarıp, namlusunu yere doğru tuttum. Amcam Orhan Serbest’e ‘buradan gidelim’ dedim. Abdulhakim’e ‘sen senedi nasıl yırtarsın’ diye bağırmama babam geldi. Sonra silahımı belime koydum. Babam arkası dönük Yücehan’ın boynuna tokat attı. Babama ‘bunlar bize kumpas kurdular, Orhan amcamı alıp gidelim’ dedim. Bir el silah sesi geldi. Başımı kaldırdığımda bize doğru ateş etmeye başladı. Belimdeki silahı çıkarmaya çalışırken peş peşe silah sesi geldi. Sol kolum uyuştu. Vurulduğumu anlayınca silahı çıkardım. Üzerimize gelmesini engellemek için yere doğru ateş ettim. Bu sırada ateş eden kişi yere düşmemişti. Göğsümden aldığım ateş sonucu yaralandım. Yere düştüm. Bir ağacın arkasına babamla birlikte kendimizi zor attık. Nefes almakta zorlandığını hissedince şehadet getirdim ve babama hakkını helal et dedim. Daha sonrasını hatırlamıyorum” dedi.

Ölen Tacettin Başoral’ın ağabeyi Bedrettin Başoral, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyerek, “Tacettin, Yücehan Aslan’ın yanında 25 gün önce şoför olarak işe başladı. Daha önce bir barda güvenlik görevlisi olarak çalıştığı dönemde bir kavgaya karışmış ve yaralama olayı olmuştu. Bu yüzden hasımları vardı, silah taşıyordu. Sanıklarla bir husumetimiz yoktu” dedi.

Duruşmaya gelmeyen müteahhit Engin Hacılar’ın ağabeyi Şefik Hacılar, “Abdulhakim senedi çıkarıp yırttı ve yere attı. Engin’e küfretti. Bu sırada Erkan, silahını çıkarıp, 'Siz bana kumpas kurdunuz. Burada kan akacak, dizlerinizin üzerine çökün' dedi. Bu sırada diğer sanık geldi ve Yücehan’a vurmaya başladı. Sonra Tacettin’in sesini duydum, ‘şişt şişt silahını indir’ diye seslendi. O anda ortalık karıştı, silahlar patladı. Ben kardeşime kaçalım dedim ve olay yerinden kaçtık. Beni tehdit ettiği için Erkan’dan şikayetçiyim” dedi.
Şahit amca Orhan Serbest, “Olay yerinde ben de vardım. İlk silahı ateşleyen Tacettin Başoral’dı. Olaydan önce de Erkan silah çıkardı, ama ben beline koydurttum. Ridayettin, oğlu Erkan'ı tutmaya çalıştı” dedi.

Duruşma eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER