Bursa

Sarıbal: "Türkiye'de tütüncülük bitme noktasına geldi"

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, hükümetin yanlış tarım politikalarını eleştirerek, "Bitme noktasına gelen tütüncülüğümüz, tüm kurum ve kuruluşlar tarafından çaresizliğe terk edilmiştir." dedi.

Sarıbal:
03-03-2016 17:01


Orhan Sarıbal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında tarım politikalarını eleştirdi. AK Parti'ye göre tarım politikalarının milli çıkarlar doğrultusunda hazırlandığını ancak gerçeğin çok farklı olduğunu savunan CHP'li vekil, "Tütünde uygulanan politikalar buna çok iyi bir örnektir." dedi.

1980'den itibaren uygulanan neo-liberal politikaları eleştiren Orhan Sarıbal, "Tütün sektörü yapısal dönüşüm sürecine girmiş, tütünün tarımı ve ticaretiyle tütün ürünlerinin imalat ve ticareti giderek daha fazla piyasanın belirleyiciliğine girmiştir. Tütünde devlet tekelinin ve desteklemelerin kaldırıldığı, üretiminin azaltılıp, ithalatının artırıldığı, çok uluslu şirketlerin pazar paylaşımına girdiği bir dönem yaşanmıştır." şeklinde konuştu.

TEKEL’i yok etmek için IMF’nin talimatı ile hazırlanan Tütün Kanunu'nun 20 Haziran 2001’de Meclis’ten geçtiğini hatırlatan CHP Bursa Milletvekili, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in kanunu veto ettiğini ifade etti. "Ne var ki IMF’nin dayatmaları Sezer’in uyarısına baskın gelerek kanun 2002 yılı başında yürürlüğe girmiştir." diyen Sarıbal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu kanun ile tütün ve tütün mamullerinin üretimi, ithalatı ve ihracatı konularında sektörü denetleyen bir kurula yer verilmiş; TEKEL anonim şirkete dönüştürülmüş; destekleme alımları kaldırılarak sözleşmeli üretim usulü getirilmiştir. Tütün üretimine büyük darbe vuran bu Kanun sonrası, üretici tütün ekmekten caydırılmıştır. Tütün ekicisi tasfiye edilip göçe zorlanırken; TEKEL’in alkollü içkiler bölümü 2003’te 290 milyon dolara Limak-Nurol-Özaltın-Tütsab Girişim Grubu’na satılmış; bu grup da şirketi üç yıl sonra yaklaşık 1 milyar dolara (yani aldığının 3,5 kat fazlasına) Amerikan Texas Pacific Group’a satmıştır."

TEKEL’in sigara fabrikaları ve markalarının ise 2008 yılında 1 milyar 720 milyon dolara British American Tobacco’ya (BAT) satıldığını dile getiren CHP'li vekil, “Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) 2009’da kalan 60 adet Yaprak Tütün İşletmesinin kapatılmasını kararlaştırmıştır. Böylelikle ismi marka olmuş bir buçuk asırlık bir kurum olan TEKEL, tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almış; Cumhuriyet’in ilk yıllarında (1925’de) Reji İdaresi’nin yabancılardan satın alınmasıyla kurulan TEKEL, özelleştirme adı altında yeniden yabancılaştırılmıştır. Kamunun yaprak tütün piyasalarından çekilmesi; tütün ekicilerinin çok uluslu sigara tekellerinin insafına bırakılması ve aynı zamanda TEKEL işçilerinin 4/C statüsüyle güvencesizleştirilmeleri anlamına gelmiştir. Ülkemiz bir zamanlar dünyada Şark tipi tütün üretiminin dörtte birini gerçekleştiren önemli ihracatçı bir ülke iken; AKP iktidarının uyguladığı üretim değil, ithalat odaklı yanlış politikalar nedeniyle günümüzde “net ithalatçı” konumuna düşmüştür."

TEKEL’in çok uluslu şirkete satılmasının ardından Türkiye sigara iç satış pazarının yüzde 95’inin üç ulus ötesi şirkete (Philip Morris, BAT ve Japan Tobacco) ait olduğunu aktaran Orhan Sarıbal, sözlerini şöyle tamamladı: “Sigara harmanlarında yerli tütün kullanımı azalmakta ve giderek daha fazla ithal tütün kullanılmaktadır. Türkiye’de üretim yapan sigara şirketleri 2003 yılında yüzde 42 oranında yerli tütün kullanırken, bu oran 2014 yılında yüzde 14’e düşmüştür. İmal edilen sigaralarda 2003 yılında 46 bin ton yerli tütün kullanılırken; bu miktar 2014 yılında 14 bin tona düşmüştür. Aynı dönemde sigara imalatında kullanılan ithal tütün miktarı 63 bin tondan 88 bin tona yükselmiştir. Başta Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere Maliye ve Ekonomi Bakanlıkları ile TAPDK'nın ortaklaşa bir strateji oluşturmalı, sonrasında bunu sigara şirketleri üzerinde uygulamaya geçirmelidirler. Ülkemiz tütüncülüğünün iflasına karşı hükümet; sigara ile mücadelenin, ihracat üstünlüğü olan bir ürünle mücadele etmek anlamına gelemeyeceğinin farkına vararak mevcut anlayışını acilen terk edilmelidir. Bitme noktasına gelen tütüncülüğümüz, tüm kurum ve kuruluşlar tarafından çaresizliğe terk edilmiştir. Tütün üreticileri sorunlarının çözümü için muhatap bulamamaktadır."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER