Dakar
Atlantik Okyanusu kıyısındaki Batı Afrika kentleri, kıtanın kendine has sorunlarının yanı sıra bugün yeni ama büyük ölçekli bir iklim krizinin etkileriyle mücadele ediyor.
Gine'nin başkenti Konakri, Senegal'in başkenti Dakar, Togo'nun başkenti Lome, Fildişi Sahili'nin ekonomi başkenti Abidjan gibi okyanusa kıyısı olan birçok Afrika kentinde kıyı şeridi, kıyı erozyonu nedeniyle giderek yok oluyor.
Dünya Meteoroloji Örgütünün 2019 raporuna göre, Batı Afrika'daki kıyı erozyonu, kıyıların yılda ortalama 1,8 metre içeri girmesine neden oluyor.
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'nin (The Intergovernmental Panel on Climate Change) bir raporuna göre, bölgede deniz suyu da yılda 3,5 ila 4 milimetre yükseliyor.
Deniz seviyesindeki bu değişimin en yoğun hissedildiği yerlerden biri de hem Atlantik Okyanusu hem de Senegal Nehri'ne kıyısı bulunan tarihi Saint-Louis kenti.
Fransız sömürgeciliği döneminde uzun süre başkent olarak kullanılan kent hakkında, renkli tarihi binaları ve içinden geçen kanal nedeniyle "Afrika'nın Venedik'i" benzetmesi yapılıyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alan Saint-Louis ya da yerel dildeki ismiyle Ndar, bugün kıyılarının bir kısmını kaybetme riskiyle karşı karşıya.
AA muhabiri, Dakar'a yaklaşık 250 kilometre uzaklıktaki Saint Louis'de, kıyı erozyonundan en çok etkilenen balıkçı semti Guet Ndar'ı havadan görüntüledi, bölge halkıyla konuştu.
"Deniz nerdeyse evimizin tamamını içine almıştı"
Metrekareye düşen kişi sayısıyla Senegal'in en kalabalık semti olarak da bilinen Guet Ndar sakinlerinin neredeyse tamamı balıkçılıkla uğraşıyor.
Guet Ndar'da kalabalık ve dar sokaklar, rengarenk ve sayısı yüzleri bulan balıkçı teknelerinin sıralandığı uzun bir kumsala çıkıyor.
Yaklaşık 25 bin kişinin yaşadığı bu semtin sakinleri denizin her geçen gün kıyıya yaklaşarak "evlerini yuttuğundan" şikayetçi.
Balıkçılıkla uğraşan 49 yaşındaki Bara Ba, evinin büyük bir kısmını 2018'de yaşanan sel felaketinde kaybettiğini söyledi.
Ba, 6 odalı evinin neredeyse tamamının yıkıldığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Gece 02.00'de eşim beni uyandırdığında evimiz tamamen su içindeydi. Gözlerime inanamadım çünkü deniz neredeyse evin tamamını içine almıştı. Sahile açılan ön kapıdan çıkmamız imkansızdı, sokağa açılan arka kapıdan çıkarak canımızı zor kurtardık. Evden hiçbir şey alamadım. O geceyi sokakta geçirdik, daha sonra da afetzedeler için hazırlanan Boudiouck Kampı'na yerleştirildik."
Ba, Saint Louis'ye 10 kilometre uzaktaki kampın da balıkçılıkla geçinen bölge halkı için uygun olmadığını belirterek orada 3 ay kaldıktan sonra bir akrabasının yanına yerleştiğini dile getirdi.
"Bu mahallede neredeyse kimse kalmadı, herkes civar illere dağıldı. Bizim de kampta kalmamız imkansızdı. Biz balıkçıyız, ben bu mesleğin içine doğdum. Denizden bu kadar uzakta ne iş yaparım." diyen Ba, evinden kalan tek göz odada av malzemelerini koyduğunu ve hala bölgede balıkçılık yaptığını ifade etti.
"Denizden uzakta ne yapacağız, bilmiyoruz"
Bölgede yaşayan başka bir balıkçı Mamadou Gueye de kıyı erozyonunun 1996'dan bu yana giderek arttığını söyleyerek hükümetin 2018'deki felaketten sonra halkı bölgeden tamamen tahliye etmek istediğini ancak kimsenin yer değiştirmeye yanaşmadığını vurguladı.
Gueye, "Hükümet, kıyı erozyonundan hasar gören bölgelerdeki halk için daha modern bir şehir inşa etmek istiyor ama biz bu bölgeden ayrılmak istemiyoruz. Ben hayatım boyunca sadece balıkçılık yaptım. Denizden uzakta hiç yaşamadım. Seneye bu bölgenin boşaltılacağı söyleniyor. Devlete karşı gelmeyiz elbette ama denizden uzakta da ne yapacağız, bilmiyoruz." diye konuştu.
Saint-Louis'nin yüzde 80'i su altında kalabilir
Saint-Louis'de deniz seviyesi, temmuzdan ekime kadar süren yağış döneminde daha da yükseliyor ve fırtınayla beraber dev dalgalar yerleşim yerlerine kadar geliyor.
Denizin her yıl yaklaşık 1 metre kadar karaya ilerlediği kent için Senegal hükümeti de kalıcı bir çözüm arıyor.
Bölgede 2017 ve 2018'de deniz seviyesinin 4 metreye kadar yükselmesi sonrası hükümet, Fransa'nın sağladığı 15 milyon avroluk finansmanla kıyı şeridine dalgakıran yerleştirmiş ancak dalgalar kısa sürede dalgakıranları işlevsiz hale getirmişti.
Hükümet, bu sefer de kıyı erozyonundan etkilenen bölge halkı için Saint-Louis yakınlarda yeni bir yerleşim yeri oluşturmayı planlıyor.
En az 3 kuşaktır balıkçılıkla uğraşan bölge halkı ise denizden uzaklaşmak istemese de gelecekte bölgenin büyük bir kısmının su altında kalacağı tahmin ediliyor.
Senegal hükümetinin 2013'te Dünya Bankasına hazırlattığı "Kıyı Alanlarının İklim Değişikliğine Adaptasyonu" başlıklı raporda, 2080'e kadar Saint-Louis topraklarının yüzde 80'inin su altında kalabileceği ve 150 bin kişinin bölgeyi terk etmek zorunda olabileceğine işaret ediliyor.