Ulu Camii’nin yapımı sırasında işçilere ekmek dağıtan ve Somuncu Baba olarak bilinen Şeyh Hamid-i Veli’nin hayatına dair izler, günümüze taşınıyor.
Somuncu Baba Evi ve Fırını’nı restore ederek yeniden ayağa kaldıran Osmangazi Belediyesi, büyük evliyanın mirasını gelecek nesillere taşıyor. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra ilk ve ortaöğretim öğrencilerine de Somuncu Baba’nın hayat felsefesi aktarılıyor.
Dünyanın ilk leylek hastanesi olarak bilinen Gurabahane-i Laklakan’da düzenlenen eğitimde, Şehit Deniz Piyade Er Tahsin Şen Ortaokulu öğrencilerine Somuncu Baba’nın hayatı anlatıldı. Evliyalar şehri Bursa’nın en büyük değerlerinden olan Şeyh Hamid-i Veli'nin hayatını herkesin bilmesi gerektiğini belirten Somuncu Baba Evi ve Fırını Sorumlusu Baki Süha Banaz, “İslam ve Türk tarihinin yanı sıra dünya tarihinde de iz bırakmış olan değerli ecdadımızın emanetlerine sahip çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Onun izlerini geleceğe taşımak adına, hayatında yaşanan önemli olayları öğrencilerimize aktarıyoruz” dedi.
Somuncu Baba’nın hayatını, doğduğu ve ilk ilim tahsis ettiği yer olan Kayseri'den itibaren anlatmaya başladıklarını dile getiren Banaz, “İlim öğrenmek için önce Şam'a, ardından Erbil tekkesine giden Somuncu Baba, kısa süre sonra Kayseri'ye dönüyor. Bir süre sonra da Bursa’ya gelerek Ulu Cami'nin inşaatında çalışan işçilere ücretsiz somun ekmeği dağıtıyor. İlmine rağmen makam, mevki sevdasından geçmiş, sokaklarda ekmek dağıtan bir dervişti. Sadece odunla değil, insan-ı kamilliği hedefleyen bir gönlün sabır ve çilesiyle pişiriyordu bu ekmekleri. Somuncu Baba, Ulu Cami’nin ilk hutbesini okudu. Fatiha suresini farklı şekillerde tefsir etmiştir. Caminin 3 farklı kapısından Somuncu Baba'nın çıktığını görenler, onun ne kadar çok ilim ve irfan sahibi olduğunu anlamıştır. Halktan gördüğü yoğun ilgi üzerine, 'şöhret afettir' anlayışıyla Bursa'dan ayrılan Somuncu Baba, şehrin daima yeşil kalması için dua etmiştir” dedi.
