Ankara
Kanuna göre, lif, tohum ve sap üretimi ile ilaç etkin maddesi elde etmeye yönelik çiçek ve yaprak üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığının iznine tabi olacak.
Tarım sektörüyle ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak, uygulanmasında Bakanlık yetkili olacak.
Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin sağlanması, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Bakanlıkça belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce Bakanlıktan izin alınacak. Bakanlık, arz ve talep miktarıyla yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek.
Bakanlıkça, tarım sektöründe sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeler yapılacak. Sözleşmeli üretimi özendirmek için üreticilere, desteklerin verilmesinde öncelik tanınacak.
Sözleşmeli üretimde irade serbestisi esas olacak ancak salgın hastalıklar, tarım ürünleri ticaretinde yaşanan gelişmeler karşısında arz güvenliğinin sağlanması, tarımsal üretimin iç veya dış talebe uygun ayarlanması veya bitki ve hayvan sağlığının korunması amacıyla ihtiyaç halinde bakanlıkça belirlenen ürün, ürün grupları, sözleşmeli olarak üretilecek.
Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi için sözleşmenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturacak, sözleşmeler bu kayıt sistemleri kullanılarak da düzenlenebilecek.
Sözleşmeli üretimde sigorta şartı
Tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere veya üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunlu olacak.
Tarımsal üretim sözleşmelerinde belirtilen mücbir sebepler haricinde sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından veya satımından vazgeçen üretici ya da alıcılar için ceza koşulu belirlenecek. Ceza koşulu, alımından ya da satımından kaçınılan ürün miktarının sözleşmedeki bedelinin yüzde 20'sinden az ve yüzde 50'sinden fazla olamayacak. Et ve Süt Kurumunun taraf olduğu sözleşmelerde üretici için ceza koşulu alt sınırdan daha az belirlenebilecek veya ceza koşuluna yer verilmeyebilecek.
Ormanlarda madencilik faaliyetleri
Devlet ormanlarına nakil vasıtaları ile yıkıntı veya inşaat atığı atmak ya da hafriyat veya çöp dökmek suretiyle ormanlara, doğal hayata ve çevreye verilen zarar "orman suçu" sayılacak.
Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Bakanlıkça izin verilecek.
Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Bakanlıkça izin verilmesi mümkün olacak.
Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi sonucunda idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilecek.
Devlet ormanlarının yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya hangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerler ile buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamayacak. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulacak.
Köylerde yer sarsıntısı, yangın, heyelan, sel ve çığ yüzünden felakete uğrayanların zati ihtiyaç alabilmesi için aranan "muhtaçlık" şartı kaldırılacak. Bu düzenlemenin yürürlük tarihi, yayım tarihinden 6 ay sonra olacak.
Orman idaresi, yangınları önlemek için en çok 5 yılda tahakkuk ettirilecek bir plan ve program dahilinde yangın emniyet yolları, yangın kule ve kulübeleri yapmak ve bunları idare merkezlerine telli ve telsiz telefonla bağlamakla mükellef olduğu gibi yangın tehlikesinin fazla olduğu mıntıkalarda lüzum gördüğü yerlerde ve yeter miktarda yangın söndürme alet ve malzemesini havi motorlu vasıtalarla teçhiz ve takviye edilmiş yangın ekipleri bulunduracak.
Ormanlara hafriyat dökenlere verilen cezalar artırılıyor
Kanunla ormanlara nakil vasıtaları ile yıkıntı veya inşaat atığı atan ya da hafriyat veya çöp dökmek suretiyle çevreye zarar verenlere yönelik cezalar ağırlaştırılarak para, müsadere ve hapis cezaları verilebilecek.
Orman idaresi tarafından kesilecek ağaçların tespitinde kullanılan damga ya da damga yerine geçecek işaretleri, ağaçları keserken dip kütükte bırakmayanlarla damgalı ya da işaretli ağaçları tespit edilen hadde nazaran daha yüksekten kesenlere, kesilen her ağaç için 500 lira idari para cezası verilecek.
Devlet ormanlarında orman idaresince belirlenen konak yerlerinden başka yerlerde geceleyenlere verilen ceza 50 liradan 1500 liraya çıkarılıyor.
Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak orman yangınına sebep olanlara verilen 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çıkarılıyor.
Terör amaçlı yangın çıkartanlara verilen adli para cezası 20 bin günden 25 bin güne kadar olabilecek.
Kasten orman yakan kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve 1000 günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Suçun, yangına müdahalenin geciktirilmesi veya yangının söndürülmesinin zorlaştırılması amacıyla ve bu amacı gerçekleştirmeye elverişli olacak yer, zaman veya şartlarda işlenmesi halinde faile verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Orman Genel Müdürlüğünce yeni bir orman kadastro komisyonu görevlendirilecek. Bu komisyon, orman kadastrosu ve 2/B uygulamasını yapacak ve ilan edecek. İlan edilen orman kadastro çalışmasındaki sınırlandırma esas alınacak. İlan tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmadığı takdirde ilan edilen çalışma kesinleşecek.
İhtilaflı tarım arazileri kiralanabilecek
Kanunla atıl durumda bulunan arazilerin özüne ve mülkiyet hakkına dokunulmaksızın, kamu yararı gözetilerek üretime kazandırılması ve bu şekilde ülke ekonomisine katkı sağlanması amacıyla bir düzenleme getiriliyor.
Buna göre, Bakanlık, Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım arazileri hariç olmak üzere, mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait olup, hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son verilmesi, göç veya başka bir sebeple üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerini tespit ederek, ekonomiye kazandırılması ve kamu yararına kullanılması için bu arazileri kira geliri arazi maliklerine ait olmak üzere ve arazinin vasfının değiştirilmemesi şartıyla sezonluk olarak rayiç bedelden aşağı olmamak üzere kiraya verebilecek.
Deprem nedeniyle OHAL ilan edilen illerde tarımsal amaçlı faaliyet gösteren kooperatifler ile üst kuruluşları, olağan genel kurul toplantılarını 31 Aralık 2023 tarihine kadar, yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları ise olağan genel kurullarını 2023 mali yılı olağan genel kurulu toplantısı ile birleştirerek 30 Haziran 2024'e kadar yapabilecek.