İstanbul
Erden, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu, bu yıl " Rüzgarın Yüzyılı" temasıyla düzenlenen 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nin ( TÜREK 2023) 2. gününde yaptığı konuşmada, Türkiye'de rüzgar sanayisinin önemli mesafe katettiğini söyledi.
Türk rüzgar sanayisinin onlarca fabrika, yüzlerce yan sanayi tesisiyle 2 milyar dolara yakın ciroya ve 1,5 milyar dolarlık ihracata ulaştığını belirten Erden, "Bu noktalara gelmek elbette kolay olmadı. Bu doğru ve kararlı bir planlama, yenilenebilir enerjiye dönüş ve bu alanda getirilen alım garantileri ve özellikle yerli aksamla ilgili teşvikler sayesinde gerçekleşti." değerlendirmesinde bulundu.
Erden, benzer düzenlemelerin sektörün gelişmesini teşvik edecek şekilde devam etmesini beklediklerini dile getirerek, "Bu teşvikler sonrası rüzgar kurulu gücünde dünyanın 12, Avrupa'nın 6. büyük ülkesi halindeyiz. Sanayideki gelişmemiz sonrası Avrupa'nın en büyük 5. rüzgar sanayisine sahibiz." dedi.
Avrupa'daki mevcut 230 gigavat rüzgar kurulu gücünün yapılan düzenlemelerle 550 gigavata çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Erden, "Bu, yıllık 30 gigavatlık bir kurulum demek. Dolayısıyla yıllık 30 ila 35 milyar avroluk yatırımdan bahsediyoruz. Ülkemiz, Avrupa'nın 5. en büyük rüzgar sanayisi olarak, buradan mevcut olarak aldığı payı çok daha yükseltebilecek durumda." diye konuştu.
Erden, Türkiye'nin son 15 yılda 12 bin megavatı aşan mekanik kurulu güç seviyesine geldiğine işaret ederek şunları kaydetti:
"Bu sayede ülkemizde kule, kanat, jeneratör ve bunun dışındaki pek çok aksamı üreten yüzlerce tesis ortaya çıktı. 7 kule fabrikası, 4 kanat tesisi, 4 jeneratör ve dişli kutusu tesisi, boya, cıvata ve diğer ekipman, ham madde ve ara ekipmanı üreten sanayi tesisine sahip olduk. Bu sayede ulaştığımız 5'inciliği bundan sonra da hem mevcut karasal gelişimde hem de deniz üstünde Avrupa'da planlanan gelişimle beraber büyütmek istiyoruz."
43 bin megavatlık 2035-2040 yılı projeksiyonuna dikkati çeken Erden, "Bu her yıl ortalama 2 bin 500 megavatlık kurulumla 3 milyar dolardan fazla sanayi imalatı anlamına gelir. Karasal ekipman ve türbin imalatı, deniz üstü ekipman ve türbin imalatı, tersanecilik altyapımız sayesinde kurgulayabileceğimiz gemi inşaat ve özel ekipman imalatı, özellikle depolamalı tesislerle beraber toplam rüzgar ve güneşte 35 bin megavatlık bir depolama imkanımız ortada." ifadelerini kullandı.
"Türk rüzgar tedarik zinciri, Avrupa tedarik zincirinin bir parçası"
WindEurope Üst Yöneticisi (CEO) Giles Dickson da Avrupa Birliği'nin (AB) Avrupalı rüzgar enerjisi endüstrisi ile Avrupalı olmayan rakipleri arasında eşit şartların sağlanması gerektiğini belirterek, "AB, Avrupa'daki tüm yeni rüzgar çiftliklerinin Avrupa'da yapılmasını istiyor. Avrupa derken, sadece AB'yi kastetmiyorum. Avrupa, Türkiye'nin rüzgar enerjisinin yaygınlaşmasına olan büyük katkısı konusunda çok net. Türk rüzgar tedarik zinciri, Avrupa rüzgar enerjisi tedarik zincirinin bir parçası." şeklinde konuştu.
AB'nin her yıl 36 gigavat rüzgar türbini üretmesi gerektiğini aktaran Dickson, AB'nin bu rakamın altında olduğunu ve bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkında olduklarını söyledi.
Dickson, Avrupa Rüzgar Enerjisi Eylem Planı'nın bu amaçla hayata geçirildiğini de anlattı.
İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkam Tüzgen ise ajansın, rüzgar enerjisi ile alakalı çalışmalarını bir ekosistem yaklaşımıyla devam ettirdiklerine değinerek şunları kaydetti:
"İstanbul'un rüzgar enerjisi potansiyelinin yüksek olduğunu biliyoruz. İstanbul'da yerli ve milli teknolojilerle üretilecek olan rüzgar enerjisi sanayisi ürünlerinin tüm dünya ile rekabet edebilmesini arzu ediyoruz. Bu hedef doğrultusunda, (TÜREB) ile birlikte WindEurope'un İstanbul'da yapılması için çalışmalar yürütüyoruz. Kapsamlı bir mevcut durum analizi çalışması ve yol haritası hazırlıyoruz."