Siyaset

"Türk vatandaşıyım ama Kürt kökenliyim"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul'da düzenlenen Finans Zirvesi'nde konuştu.

09-09-2015 15:52

Şimşek'in açıklamalarından satır başları şöyle:

-Ben bir Türk vatandaşıyım ama Kürt kökenliyim. Anne-babası tek kelime okuma yazma bilmeyen Türkçe bilmeyen bir aile düşünün… Ama ben bugün Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanıyım. Geldiğimi arka plan belli. Tamamen fırsat eşitliği çerçevesinde olmuştur.
-Çözüm süreci istismar edilmeseydi çok önemli bir adımdı
-Türkiye kendi sorunlarını demokrasiyle çözerse, büyümenin ve cari açığın geleceği noktaları geçen yıl ortaya, oldukça mütevazi hesaplamalarla koymuştum. Bugün hesapların tam tersi olabilir. Ama eninde sonunda bu durum geçecektir.
-Başka türlü çözüm de olamaz. Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sınırlar kalktı. Türkiye mutlaka ama mutlaka terörizmi dize getirecektir ama bu uzun zaman olacak.
- İstanbul en fazla Kürt'ün yaşadığı şehirdir.

Şimşek konuşmasında ekonomiye yönelik beklentilerini de açıkladı:

-Bu sene Türk ekonomisine dair görünüm siyasi belirsizlikle gölgelendi ama uzun vadede yatırımları etkileyeceğini düşünmüyorum, daha iyimserim
-Kamu maliyesindeki güçlü duruş Türkiye'nin şoklara karşı gücünü artıran bir faktör; siyasi istikrarsızlık bu ayağı zayıflatabilir
-Karşı karşıya olduğumuz en önemli risk uzun süreli siyasi istikrarsızlık ve bu ikiz açığa bir davettir
-Enflasyonu kalıcı bir şekilde yüzde 5'in altına düşürmenin yolu güçlü hükümetten geçer, sadece TCMB bunu yapamaz
-Muhtemelen bu sene Türkiye yüzde 3 büyümeyi başaracaktır.


HIZLI BÜYÜME DÖNEMİ SONA ERDİ
-Gelişmekte olan ülkelerin hızlı büyüme dönemi en azından yakın gelecek için sona erdi.
-Sadece Türkiye’de değil gelişmekte olan ülkelerde ilave yapısal reform ihtiyacı var ama siyasi belirsizlik engel oluyor.
-Emtia fiyatlarındaki düşüş, dolardaki güçlenme, jeopolitik gerginlikler gelişmekte olan ülkeler için sorun yaratıyor.

TEK YOL REFORMLARA SARILMAK
-Bunları sınırlamanın bir tek yolu var, reformlara güçlü şekilde sarılmak.
-Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu siyasi istikrar, güçlü hükümet ve reformların yeniden başlamasıdır.
-Türkiye cari açık ve yüksek enflasyon sorunuyla karşı karşıya olmasaydı maliye politikası bir miktar rahatlatılabilirdi.
-Maliye politikasını güçlü tutarsak Merkez Bankası'nın elini güçlü tutarız.


KONJONKTÜREL SORUNLARA DİKKAT EDİLMELİ
- Küresel konjonktürü ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunları dikkate almadan maliye politikasında güçlü rahatlama bence ters teper.
- Eninde sonunda küresel para politikasında bir normalleşme yaşanacak, piyasalar ve söylemlere bakarsanız yakın dönemde adım atılabilir.
-Bu durum nedeniyle sermaye akışında azalma olursa bu büyümeyi olumsuz etkiler, zaten bu durumu kısmen yaşıyoruz.
-Tüketime alan açılması bu konjonktürde bizi zorlar.

ÖZELLEŞTİRME HEDEFLERİ TUTACAK
-Özelleştirmede arz kadar talep de önemli ama bu sene hedefleri tutturacağız.
-Biz bu sene bütçeyi yapacağız ve OVP'yi güncelleyeceğiz
- Aralık ayında Meclis’in mutlaka geçici Bütçe Kanunu’nu çıkarması gerekiyor
- Kur konusunda en önemli konu siyasi belirsizlik
- Gelecek sene için özelleştirmede çok rahat 10 milyar TL’yi tutturabiliriz
 
KREDİ KARTINDA GEVŞEME OLMAYACAK
-Elektrik dağıtım şirketlerinin TL satıp dolar yükümlülüğü olması bir risk; EPDK ve Enerji Bakanlığı sistemin işlemesi için düzenlemeyi yapmalı
-Son birkaç yıl makro ihtiyati çerçeve ortaya koyduk çok başarılı olduk, bundan biri taksit sınırlamasıdır
-Benim şahsi görüşüm makro ihtiyati çerçevenin devam etmesi gerekiyor, burada henüz gevşemeye alan yok
-Krediyi gevşetirseniz çok hızlı büyüme eğilimi olduğunu gördük
-Daha ılımlı bir kredi büyümesi ve ekonomik büyüme ülkenin menfaatinedir
-Yapısal reformlar güçlü şekilde hayata geçene kadar da bunu sürdürmeliyiz

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER