Son yıllarda daha çok tartışılmaya başlayan ve "Plaza Türkçesi" olarak da anılan kavram, Türkçe'nin yabancı diller etkisiyle olumsuz bir değişime maruz kalması durumunu tanımlıyor. Dilin yaşayan bir varlık olarak kabul edilmesiyle birlikte Türkçe'nin yaşadığı bu değişim, tepkileri de beraberinde getiriyor.
SORUN BİREBİR ÇEVİRİDE
Teknolojik ürünlerin yanı sıra son dönemlerde sosyal medyanın da etkisiyle hayatımıza giren kavramların önemli bir bölümünün Türkçe karşılığı olsa da ağırlıklı olarak İngilizce hali kullanılmaya devam ediliyor. Örneğin “toplantı düzenlemek” ifadesi yerine “meeting set etmek” gibi ifadelerin kullanılması bir başka sorunun da nedeni.
Bu sorunun çeviri kültüründen kaynaklandığını ifade eden Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden Prof. Dr. Muharrem Kaya, yabancı dildeki kelimeleri birebir çevirince bu durumun ortaya çıktığı görüşünde. Türkçe'nin gelişmesinin yeni kavramlar ve kelimeler üretmekle mümkün olacağının altını çizen Prof. Dr. Muharrem Kaya, mevcut olanı bozarak bir sonuca ulaşılamayacağını belirtti.
“TÜRKÇE'DEKİ BOZULMA ROMANLARA DAHİ YANSIMAYA BAŞLADI”
Hatalı kullanımların önüne geçebilmenin yolunun medyanın farklı alanlarında Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunlarının da istihdam edilmesinden geçtiğini sözlerini ekleyen Kaya, Türkçe'deki bozulmaların romanlara dahi yansımaya başladığını söyleyerek bir başka tehlikeye de dikkat çekti.
Öte yandan yazar Feyza Hepçilingirler ise, “Dil, yaşayan bir varlıktır; doğru ama her yaşayan varlık bir organizmadır. Organizmalar da kendi varlıklarını korumak zorundadır” sözleriyle bu hassas konuya dikkat çekiyor.
TÜRKÇE'NİN YAPISINI TEHDİT EDİYOR
Yaşadığımız bu çağda dillerin de dışarıdan gelen etkilere kapalı kalamayacağını ifade eden Feyza Hepçilingirler, bu etkinin Türkçe'nin yapısal dengesini tehdit ettiği noktada işlerin değişeceğini ifade etti.
Yabancı dildeki kelimelerin yanı sıra son dönemde sıkça duymaya başladığımız, “yapıyor olacağım”, “geliyor olacağım” gibi kullanımların Türkçe'de yeri olup olmadığına yönelik sorumuza ise Feyza Hepçilingirler şu şekilde cevap verdi:
“Yerli yerinde kullanılırsa sözgelimi, 'Siz eve vardığınızda ben hâlâ trene ulaşmaya çalışıyor olacağım' derseniz, doğrudur. 'Bunu yarın daha net söyleyebilir olacağız' derseniz bu sakat bir cümledir.”
Sorumuza farklı örneklerle açıklama getiren Feyza Hepçilingirler, “Elimizden gelen bütün gayretleri gösteriyor olmuş oluyoruz," gibi bir cümleyi ise Türkçe saymak bile, Türkçe'ye ayıp olur” ifadesiyle sözlerine devam etti.
Türkçe'deki önemli konulardan biri olan zaman kiplerinin düzgün kullanımına dair çarpıcı örnekler vermeyi sürdüren Feyza Hepçilingirler “Bir düzenleme yapılıyor olacak” cümlesinin Türkçesi, 'Bir düzenleme yapılacak'tır. 'Yaptırabiliyor olmalıyız' cümlesini Türkçe söyleyecekseniz, 'Yaptırabileceğiz' demeniz yeterli.” dedi.
“DİLİMİZİN HİÇBİR EKSİĞİ YOK”
Türkçe'nin zaman bildirme konusunda hiçbir eksiğinin olmadığını ifade eden Feyza Hepçilingirler, “Toplam otuz eylem çekim olanağına sahip bir dilde meramını anlatacak kip bulamayıp İngilizce'ye özenmek ihanet sayılmayacaksa en azından ayıptır” diyerek dildeki yanlış kullanımlara dikkat çekti.
Meselenin özünde kuşaklar arasındaki farkla ilgili bir sorun olup olmadığı yönündeki sorumuza ise ünlü yazar, “Bundan elli yıl önce yaşlı kuşak, gençlerin Fransızca sözcükler kullanmaya özenmeleri ve Türkçe'yi anlam inceliklerine dikkat etmeden konuşup yazmalarını eleştiriyordu” diyerek, aslında benzer tartışmaların geçmişte de yaşandığını belirtti.
BİLGİSAYAR ÖRNEĞİ
Sonuç olarak, Türkçe muadili bulunan kelimelerin yanı sıra otuz eylem çekimine sahip Türkçe'nin, hem sosyal medyada hem de iş yeri gibi ortamlarda daha dikkatli bir biçimde kullanılması gerekliliği uzmanların birleştiği nokta olarak karşımıza çıkıyor. Sorunun en önemli çözüm yollarından biri de Türk Dil Kurumu’nun özellikle hızlı bir şekilde ilerleyen teknolojik gelişmeler karşısında ortaya koyduğu, Türkçe karşılık önerilerinin toplum nezdinde de benimsenmesi.
“Bilgisayar” bu konudaki en dikkate değer örneklerin başında geliyor. Dünyanın neredeyse tamamında “computer” kelimesinin farklılaşmış türleriyle karşılık bulan kavram Türkçe'de diğer dillerde benzeri olmayacak bir biçimde “bilgisayar” şeklinde adlandırılmış ve uzun süredir de benimsenerek kullanılmaya devam etmekte. Buna benzer daha pek çok örneğin yanı sıra özellikle sosyal medyadaki hızlı tüketim döngüsüyle birlikte Türkçe karşılıklarının önerilmesi, dilin korunması açısından büyük öneme sahip.