Proje etkinlikleri kapsamında Prizren’de Osmanlı eserlerinden Sinan Paşa Camisinin önünde Lezzet Sokağı kuruldu. Bu sokakta ilk gün çiğköfte, Gaziantep’in ünlü tatlarından katmer, Antep fıstığı ve kahvesi ikram edildi. Sokakta ikinci gün ise Gaziantep’e ait beyran, baklava ve künefe ikramı yapıldı. Gaziantep’in ünlü markalarının yer aldığı bu etkinlikte binlerce insan Türk müzikleri eşliğinde hem yemekleri hem de kültürel değerleri tattı.
Gaziantep mutfak ve füzyon tabak atölyelerine büyük katılım oldu
Proje etkinlikleri kapsamında Kosova halklarına yönelik Gaziantep Mutfak ve Füzyon Tabak Atölyeleri yapıldı. Katılımcılar alandaki uzmanlardan hem yemek yapmayı hem de yemek üzerinde kültürel değerler arasındaki aynılıkları ve benzerlikleri öğrendi. Füzyon Tabak Atölyesi sonrasında düzenlenen yarışmada birinciye ödül verildi. GAÜN Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nden Doç. Dr. Oya Özkanlı ve Dr. Öğretim Üyesi Ceyhun Uçuk’un yürütücüsü olduğu projeye Doç. Dr. Banu Koç, Öğretim Görevlisi Nisa Kerkez, Şef Mehmet Akif Kütük ve fakülte birincisi Zeynep Düzgün aktif olarak katılım sağladı.
“Kültürel diplomasi için güzel bir örnek olarak gastrodiplomasi”
Proje yürütücüleri adına konuşan Doç. Dr. Hatice Pekmez, gastrodiplomasinin, kültürel anlayış ve uluslararası ilişkilerde yemek kültürünün kullanılması yoluyla, uluslararası yumuşak güç, barış ve işbirliği sağlama stratejisi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Pekmez, “Bu projede lezzetler üzerinden kültürel köprüler kurmaya çalıştık. Bu girişim, aynı zamanda turizm potansiyelini artırma, kültürel alışverişi teşvik etme ve iki ülkenin gıda sektörleri arasında yeni işbirliği alanları oluşturma açısından da büyük önem taşımaktadır. İnanıyoruz ki, gastrodiplomasi projemiz, Kosova ve Türkiye arasındaki ilişkileri yeni bir boyuta taşıyacak ve gelecek nesillere aktarılacak kalıcı bir miras bırakacaktır" dedi.
"Kosova ve Türkiye halkları arasındaki kültürel bağları güçlendirmek ve halklar arası iletişimi artırmak için benzersiz bir fırsat"
Gastrodiplomasi Projesinin, kültürlerarası anlayışı artırma ve farklı kültürler arasında köprüler kurma amacıyla önemli bir adım olduğunu belirten Kosova Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Ramazan Yılmaz, Kosova’nın kültürel mirasıyla zenginleşen bu etkinliğin, Kosova ile Türkiye arasındaki güçlü ilişkilerin daha da güçlendirilmesine katkıda bulunacak harika bir fırsat olduğunu ifade etti.
“Üniversitemizin uluslararası işbirliklerine önem veriyoruz”
Projenin ortaklarından Prizren Ukshin Hoti Üniversitesi uluslararası ilişkilerden sorumlu Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Serdan Kervan da, “Üniversite olarak bilimsel alanda uluslararası ilişkilere önem vermemizin yanı sıra kültürel işbirliklerine de çok önem veriyoruz. Bu projenin ileriye dönük önemli etkileri olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu proje ortak tarihimizi ve değerlerimizi ortaya çıkarıyor”
Gaziantep Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Bay ise bu projeyle düzenledikleri atölyeler ve lezzet sokağı etkinliklerinin, sadece iki ülkenin zengin mutfak kültürünü tanıtmakla kalmayıp, aynı zamanda ortak tarihi ve değerleri de ön plana çıkardığını söyledi. Prof. Dr. Bay, “Yumuşak güç kullanımının etkili yollarından biri olan Gastrodiplomasi ile yemek kültürü üzerinden kurulan bu köprü, iki ülke arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Hedefimiz, bu proje aracılığıyla Kosova ve Türkiye arasındaki dostluğu pekiştirmek, karşılıklı anlayışı derinleştirmek ve işbirliği fırsatlarını artırmaktır” diye konuştu.