Gerek yurt içinde gerekse Irak'ın kuzeyinde yürütülen operasyonlarla darbe üstüne darbe alan PKK, sıkıştığı bu kıskaçtan kurtulmaya çalışırken, örgütün Avrupa kanadında da sıkıntı giderek artıyor.
Aydınlık'a ulaşan bilgilere göre, TSK'nın operasyonlara başlamasının hemen sonrasında terör örgütünün Avrupa kanadı, özellikle Almanya'da kendilerine yakın siyasetçileri devreye sokmak, Kandil'e yönelik operasyonların durdurulması ve Alman hükümetinin Türkiye'ye baskı yapmasını sağlamak için harekete geçti.
ÖRGÜTTE PANİK HAVASI
PKK, benzer girişimleri, Brüksel, Paris ve Strazburg'da da yaptı. Ancak istediği başarıyı yakalayamadı. Örgüt, Avrupa'da PKK'ya destek için kamuoyu oluşturmaya çalışırken, Ankara'nın örgütün finans kaynaklarını kurutacak bir eylem planını uygulamaya sokacağı yönündeki haberler, PKK içindeki panik havasını körükledi.
Ankara'nın kısa süre içinde devreye sokacağı eylem planına göre, örgütün Avrupa'daki parasını Van, Hakkâri ve Şırnak üzerinden Kuzey Irak'a aktarmasının önü kesilecek. Böylece, örgütün Irak'ın kuzeyindeki ve Suriye'deki silah kaçakçılığı üzerinden silahlanması önemli ölçüde engellenmiş olacak.
HER YIL TOPLAM 550 MİLYON AVRO
MİT, MASAK ve Emniyet'in daha önce ayrıntılı çalışmalarla belirlemiş olduğu para trafiği yakın takibe alınacak. Örgüte kuryeler aracılığıyla yılda 300 milyon Avro, Avrupa ve Türkiye'deki bankacılık sistemi aracılığı ile de 50 milyon Avro'nun aktarıldığı saptanmış durumda. PKK'nın ayrıca, Avrupa ülkelerindeki Kürt kökenli vatandaşlardan bağış yani haraç olarak aldığı paranın ise 200 milyon Avro'nun üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Örgütün paraları, ağırlıklı olarak Almanya, Hollanda, Danimarka ve Fransa başta olmak üzere 14 Avrupa ülkesinin tamamında gerek kuryeler, gerekse bankacılık sistemi içinde dolaşım yapıyor. Türkiye'nin bu dolaşımın önünü kesmesi durumunda, terör örgütünün finans kaynaklarının önemli bir darbe yiyeceği değerlendiriliyor.
VAKIF VE DERNEKLER YAKIN TAKİPTE
Türkiye'nin tek tek bu kuryelerin izini sürmesi ve sınır geçişlerinde bavulla taşınan paralara izin verilmemesi için Avrupa ülkeleri nezdinde yoğun bir girişim başlatması söz konusu olacak. Eş zamanlı olarak, PKK'nın yan kuruluşu şeklinde faaliyet gösteren vakıf, dernek ve kuruluşların kapatılması için diplomatik girişimler de yoğunlaştırılacak.