Ekonomi

Türkiye'ye flaş uyarı

Dünya Bankası "Türkiye`nin 2015 yılı ekonomik görünümü genel seçimler sonrasındaki siyasi belirsizliklerin giderilmesine bağlı. Belirsizlikler büyümede aşağı yönlü risk yaratıyor" uyarısında bulundu. 

Türkiye'ye flaş uyarı
01-07-2015 14:49

Dünya Bankası’nın bugün Ankara’da açıklanan Türkiye Düzenli Ekonomik Notu’na (Temmuz) göre, siyasi belirsizlik genel seçimler sonrasında devam ediyor ve 2015 yılı için belirlenen yüzde 3’lük büyüme tahmininde aşağı yönlü riskler yaratıyor. Kamu harcamaları, özel kesim talebindeki zayıflığı dengeleyerek büyümeyi birinci çeyrekte güçlü tuttu. Gıda fiyatlarındaki düşüşe rağmen, liradaki değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki artışlar enflasyonu yükseltti.

Ekonomik Nota göre, kamu harcamaları ve azalan ithalat sayesinde büyüme birinci çeyrekte direncini korudu. Benzer şekilde, hizmetler ve sanayi sektörleri sayesinde istihdam birinci çeyrekte toparlandı. Bununla birlikte, birinci çeyrekte kaydedilen beklenenden güçlü büyüme, Haziran seçimlerinin sonrasındaki belirsiz siyasi ortam ile dengelendi.

Türkiye’nin cari açığı, altın ihracatı sayesinde Ocak ayından itibaren azaldı. Ancak, dış talebin daha doğru bir göstergesi olan altın hariç cari açık, Türkiye’nin ihracat pazarlarında devam eden problemler sebebiyle arttı.

Ekonomik Notta enflasyonun zirve yapmasının muhtemel olduğu belirtiliyor. Döviz kurundaki değer kaybı, Ocak ayından itibaren yeniden yükselişe geçen petrol fiyatlarının etkisini artırdı ve Mayıs ayında gıda fiyatlarında yaşanan düşüşün getirdiği rahatlamanın etkisini bastırdı. Önümüzdeki dönemde, elverişli hava koşulları ve daha iyi bir hasat gıda enflasyonunun düşürülmesine yardımcı olacaktır.

Ekonomik Nota göre, kısa vadeli sermaye girişleri seçimlerle ilgili belirsizlik nedeniyle önemli oranda yavaşlarken, uzun vadeli sermaye girişleri gücünü korudu. Özellikle, risk priminin artmasıyla birlikte yabancı yatırımcılar portföy varlıklarını sattı. Ancak, net hata ve noksan kalemi altında 7,8 milyar dolarlık sermaye girişi olduğu görüldü. Bu, döviz rezervlerinde 5,7 milyar dolarlık bir azalmayla birlikte cari açığın büyük kısmını finanse etti.

Beklenmekte olan FED faiz oranları artışı, taşıma ticareti (carry trade) getirilerini düşürecek ve muhtemelen yükselen piyasaların para birimlerini baskı altına alacaktır. Bu nedenle, TCMB'nin finansal istikrarı sağlarken destekleyici politikalar için hareket alanı sınırlanacaktır.

Ekonomik Notta 2015 yılı büyüme tahmininin yüzde 3’te tutulduğu ve cari açığın GSYH’nın yüzde 4,6’sına gerileceği belirtiliyor. Döviz kuru üzerindeki ilave baskıların kontrol altına alınabileceği varsayımıyla, 12-aylık enflasyonun Aralık 2015’e kadar yüzde 7’ye düşmesi muhtemeldir. Ancak, küresel finansal ortamın giderek sıkılaştığı ve siyasi belirsizliğin hakim olduğu bir dönemde, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin büyüme tahmini sırasıyla yüzde 3,9 ve yüzde 3,7’ten yüzde 3,5'e düşürüldü.

Ekonomik Notta şu ifadeler yer alıyor:

“Yatırımcı güvenini tazelemek, kısa ile orta vadede büyüme için kilit faktördür. Yatırımcı güvenini tazelemek için istikrarlı, kapsayıcı bir hükümetin bir an önce kurulması ve yapısal reformların uygulanmasına bir an önce başlanması gerekmektedir.”

Bu arka plan karşısında, Dünya Bankası 2015 mali yılında Türkiye’nin rekabet gücünü arttırmak için birçok projeye destek sağlamıştır. Bunlar arsında sermaye ve işgücü piyasalarındaki kilit reformları desteklemeye yönelik bir Kalkınma Politikası Kredisi  Tuz Gölü Gaz Depolama Tesisinin tamamlanmasına yönelik olarak BOTAŞ’a sağlanan ek finansman  ve İslami finansman vefaktoring gibi yenilikçi araçlar üzerinde odaklanarak Türkiye’nin KOBİ’lerine sağlanan finansal destekler yer almaktadır.

Dünya Bankası’nın Türkiye’deki çalışmaları 2012-2016 dönemini kapsayan ortak Ülke İşbirliği Stratejisine (CPS) dayanmaktadır. CPS, beş yıllık dönemde sağlanması öngörülen 6,45 milyar dolarlık finansman, politika analizleri ve danışmanlık hizmetleri yoluyla Türkiye’nin yüksek gelirli ülke statüsüne geçişini desteklemeyi amaçlamaktadır.

CPS’in başlıca amaçları arasında rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması, eşitliğin ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın derinleştirilmesi yer almaktadır. Dünya Bankası’nın Türkiye ile olan işbirliği daha geniş bir uluslararası kitle ile bilgi ve deneyim paylaşımını da kapsayacak şekilde gelişmektedir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER