Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Üreticinin ödediği mazot vergisi, tarıma verilen toplam destek miktarının yüzde 70’ine denk geliyor” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mazota yapılan zam ve hasadı başlayan ayçiçeği konusunda görüntülü basın açıklaması yaptı. Tarımsal üretim faaliyetinin kışlık ve yazlık ürünlerde yoğun bir şekilde devam ettiği bugünlerde, mazota yapılan zammın üreticileri olumsuz etkilediğini söyleyen Bayraktar, “Mazot ve gübre fiyatlarının makul bir seviyede gittiği bir dönemde ÖTV artırılarak mazota yapılan fahiş zamla birlikte üreticilerimiz hayal kırıklığına uğradı. Diğer yandan buğday, arpa ve mercimek gibi önemli ölçüde mazot kullanılan kışlık ürünlerde ekim ayları yaklaşıyor. Üreticilerimiz bu dönemde kazandığıyla borçlarını ödeme ve sonraki sezonun girdilerini temin etme yolunda ciddi sıkıntıya girecektir. Üreticilerimizin mağdur olmaması ve üretime yönelebilmesi için 2023 yılı mazot desteklerinin artırılması, geçen yıl olduğu gibi ödemelerin erkene çekilmesi için çalışma yapılmalıdır. Fakat geçen yıl yapılan ve çok sağlıklı olmayan ayni ödemeden vazgeçilip, bu yıl mazot destekleri üreticilerimizin hesabına doğrudan aktarılmalıdır” ifadelerine yer verdi. “Üreticinin ödediği mazot vergisi tarıma verilen toplam destek miktarının yüzde 70’ine denk geliyor”
Mazot fiyatlarının 16 Temmuz’da bir önceki ayın aynı gününe göre yüzde 46 artışla 32,80 liraya yükseldiğini belirten Bayraktar, “16 Temmuz 2022’ye göre ise yüzde 29 artarak 25,48 liradan 32,80 liraya yükseldi. Bu fiyatlarla mazot fiyatının yüzde 22’si ÖTV’den oluşuyor. Mazotta uygulanan KDV’yi de ilave ettiğimizde mazot fiyatının yüzde 38,5’i vergiden oluşuyor. 2022 yılı verilerine göre Türkiye’de tüketilen 24,5 milyar litre mazotun yaklaşık yüzde 12’sine denk gelen 3 milyar litre tarımda kullanılıyor. Bugünkü satış fiyatlarıyla üreticinin mazota ödediği toplam miktar 99 milyar liradır. Bu durumda üreticiden alınan mazot vergisi yaklaşık 38 milyar liraya denk geliyor. Devletin 2023 yılında yaklaşık olarak verdiği destek 54 milyar liraydı. Bu durumda üreticinin ödediği mazot vergisi tarıma verilen toplam destek miktarının yüzde 70’ine denk geliyor” diye konuştu. Tarımda mazot kullanımı
Teknolojinin ilerlemesi ve makineleşmenin artmasıyla birlikte tarımsal üretimin her aşamasında mazot kullanıldığını dile getiren Bayraktar, “Tarım için mazot bir üretim aracıdır, tüketim maddesi değildir. Bu nedenle özel tüketim olarak düşünülmemeli ve vergi de konulmamalıdır. Tarımsal üretim diğer sektörlere de hammadde sağlayarak katma değer yaratılmasına ve hizmet üretimine katkıda bulunuyor. Toplam üretim maliyeti içerisinde işgücü maliyeti ve arazi kirasından sonra mazot maliyeti önemli bir kalemdir. Mazot maliyeti ürünler itibarıyla farklılık göstermekle birlikte yüzde 10 ila 20 arasında değişmektedir” açıklamasında bulundu. “Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır”
Bayraktar, tarımda kullanılan mazot fiyatının artmasının ’tarımsal ürün arzına vurulan en büyük darbe’ olduğunu savunarak, “Devamlı artan talebin karşılanamaması, enflasyon gıda sepetinin yüzde 25’ini oluşturan gıda fiyatlarında artışı getirecek, enflasyon yükselecektir. Geliri zaten düşük olan üreticilerimiz mazot fiyatlarına yetişemeyecek, üretim sekteye uğrayacak, artan gıda fiyatlarından tüketicilerimiz de olumsuz etkilenecektir. Tarımsal üretimin sürdürülebilmesi ve sorunun kökten çözümü için mazottaki ÖTV ve KDV toptan kaldırılmalıdır” ifadesine yer verdi. Ayçiçeği üreticilerinin fiyat beklentisi
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye ekonomisi açısından oldukça önemli bir yere sahip olan ayçiçeği konusunda da konuştu. “Hasadın başladığı bugünlerde üreticilerimiz ayçiçeği fiyatının biran önce açıklanmasını bekliyor” diyen Bayraktar açıklamasına şöyle devam etti:
“Alıcı kurumlar ayçiçeği alım fiyatını; artan girdi maliyetleri, enflasyon oranı ve üretici kar marjını dikkate alarak açıklamalıdır. Ayçiçeğine bu yıl verilecek fiyat, önümüzdeki sezonun ayçiçeği üretimini de etkileyecektir. Geçen sene fiyatın geç açıklanması ve alımlarda yaşanan sorunların yanı sıra açıklanan fiyat da üreticiyi memnun etmedi. Geçen sene Trakyabirlik ve Konya Şeker ayçiçeği avans fiyatını ton başına 12 bin lira, Karadenizbirlik 10 bin 500 lira, Çukobirlik 11 bin 250 lira olarak açıklamıştı. Edirne Ticaret Borsası fiyat arşivine göre 2021’de ayçiçeği fiyatı kilo başına 10,6 liraya kadar çıkmasına karşın 2022’de 8 liraya kadar düştü. Ayçiçeği üretiminde yaşanan sorunlardan dolayı buğday üretimine kayma olmuştur. Toprak Mahsulleri Ofisinin saha araştırması ve Ziraat Odalarımızdan aldığımız verilere göre, 2023 yılında buğday ve arpa üretiminde artış, ayçiçeği, pamuk ve haşhaşta azalış olduğu görülüyor. Ayçiçeği stratejik öneme sahip ürünlerden biridir. Ayçiçeği üretimimizin ülke ihtiyacını karşılamada yetersiz kalması nedeniyle, söz konusu üretim açığı ithalat yoluyla karşılanıyor. Ülkemiz ayçiçeğinde başlıca ithalatçı ülkeler arasında yer alıyor. Tüketimdeki artış nedeniyle ithalata bağımlılık ise devam ediyor. İthalata ödenen milyarlarca liranın üreticilerimize aktarılmasıyla üretimimizi artırabilir, kendimize yeter hale gelebiliriz. İthalatımız geçmiş yıllarda çoğunlukla ayçiçeği yağı şeklinde yapılmaktayken son yıllarda ayçiçeği ithalatı daha fazla yapılıyor.” “Ayçiçeği üretimi artıyor”
Türkiye’de üretilen yağlı tohumlu bitkiler içerisinde ayçiçeğinin ilk sırada yer aldığını vurgulayan Bayraktar, “Toplam yağlı tohum içerisinde aldığı üretim alanındaki payı yüzde 84,8, üretim miktarındaki payı yüzde 53,7’dir. Ayçiçeği üretimi yıllar itibarıyla artıyor. Son 5 yılda ayçiçeği üretimi yüzde 29,8 oranında arttı. 2017 yılında 1,9 milyon ton olan üretimimiz 2022 yılında 2,5 milyon ton oldu. Kişi başı tüketimde yıllar itibarıyla artış görüldü. 2021 yılında kişi başı tüketim son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak 46,4 kg oldu. 2021-2022 sezonunda Türkiye’nin ayçiçeğinde yeterlilik oranı yüzde 59,6’dır. Yani ihracat da dâhil, ihtiyacımız olan ayçiçeğinin yüzde 40,4’ünü ithalatla karşılıyoruz. Ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi için toplam ödediğimiz döviz 2022 yılında 2 milyar 350 milyon dolar oldu. 2022 yılında ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi dış ticaretinde 1 milyar 10 milyon dolar açık verdik” dedi. “Ayçiçeği üretimi desteklenmelidir”
Ayçiçeği ekim alanlarının artmasındaki önemli etkenlerden birinin de fiyat politikası olduğunun altını çizen Bayraktar, “Fiyatlar üreticilerimizin yeterli gelir elde edeceği seviyelerde tutulmalıdır. Ayçiçeği, Toprak Mahsulleri Ofisi vasıtasıyla devlet müdahale alımı çerçevesine alınmalıdır. Ayçiçeğine verilen prim, gübre ve mazot destekleri de üreticilerimiz açısından büyük önem taşıyor. Desteklerin en az girdi enflasyonu oranında artırılması gerekiyor. Üreticimizin mağdur olmaması için gümrük vergisinin hasat döneminde artırılması gerekiyor. İthalata harcanan milyarlarca lira, akılcı politikalara dayanan, dişe dokunur desteklerle ayçiçeği üreticilerimize aktarılırsa kısa vadede kendimize yeter hâle geleceğiz. Üreticilerimizin alın terinin karşılığını aldığı bir sezon olması en büyük temennimizdir” şeklinde konuştu.