Yeni yılı karsız karşılayan, 17 otel, tesis ve 5 bin yatak kapasitesiyle Türkiye'nin ilk ve en büyük kış ve doğa sporları merkezi olan Uludağ, ocak ve şubat aylarını, 'Beyaz Cennet' adına yakışır şekilde geçirdi. Otellerin sezonu 15 Aralık'ta açtığı, kayak sezonunun ise ocak ayının ilk haftasında başladığı Uludağ'da, kar kalınlığı hafta sonu 64 santim olarak ölçülürken, en yüksek hava sıcaklığı 2, en düşük hava sıcaklığı ise sıfırın altında 4 derece olarak kaydedildi. 15 günlük sömestir tatili boyunca yerli turistlerin yanı sıra Arap ve Uzak Doğu ülkelerinden gelen turistleri de ağırlayan Uludağ, 4-15 Şubat tarihlerinde düzenlenen Kış Festivali ile de üniversite öğrencilerine ev sahipliği yaptı. Otellerdeki doluluk oranının yüzde 60'a ulaştığı, misafirhanelerin ise tam kapasite dolduğu Uludağ, hafta sonu da güneşli havada kayak yapmak isteyenlerin akınına uğradı. 1'inci ve 2'nci Oteller Bölgesi'ndeki kayak pistleri dolarken, telesiyej ve teleskilerde de uzun kuyruklar oluştu. Kar yağışının aralıklarla etkisini gösterdiği Uludağ, kayak öğrenmek isteyenlerin de tercihi oldu.
'KAR VE KAYAK ÖĞRETMENİ YOKSA, 30 YILDIZLI OTELİNİZ DE HİÇBİR ŞEY OLMUYOR'
Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı eski milli kayakçı Yahya Usta, dernek olarak ülke genelinde 400 üyelerinin bulunduğunu belirterek şöyle konuştu: "Türkiye genelinde 400 üyemiz var. Kars-Sarıkamış, Erzurum-Palandöken, Kayseri-Erciyes, Bolu-Kartalkaya gibi kış turizmine hizmet etmekte olan dağlarımız şu an dolu ve özellikle ben Uludağ'da olduğum için bu işi daha çok gözlemliyorum. Kar üzerinde eğitmen çok önemli. 30 yıldızlı oteliniz dahi olsa, kar, mekanik tesis ve burada en büyük unsur kayak öğretmeni olmayınca hiçbir şey olmuyor. Biz hızlı bir eğitim yapmaktayız. Avrupalıdan bu anlamda daha iyiyiz, iddialıyız. Çünkü bizim bütün ümidimiz, öğretelim bir daha gelsin, mutlu olsun. Ama bugün Avrupa'ya gittiğinizde bizim 2 saatte öğrettiğimiz eğitimi 6 saate yayıyorlar, 8 saate yayıyorlar. Diyoruz ki, 'Yabancı işte, biliyor bir şeyler'. Halbuki biz bu anlamda daha tecrübeliyiz. 2 saatte kayak öğretiyoruz. Birebir özel derslerde, çünkü grup dersleri çok yararlı değil. Bir dernek başkanı olarak bunu söyleyeyim, 2 saatte kendi başına kayabilecek duruma geliyor. Bu biraz kilometre işi, araç kullanmak gibi, bisiklet kullanmak gibi. 30 yıl sonra gelin yine aynı şekilde kayıyorsunuz."
'TATİLCİLER ULUDAĞ'A SABAH GELİP, AKŞAM DÖNEBİLİYOR'
Uludağ'ın lokasyon olarak kayak öğrenmek isteyenler için en uygun adres olduğunu söyleyen Usta, "Hızlı eğitim, özel ders çok önemli. Çünkü İstanbul'dan buraya sabah geliyor, akşam dönebiliyor. Diğer illerde yani başka bir ile gittiği zaman 1 gün yol sürüyor. Sabah gidiyorsun, akşam anca otele yerleşiyorsun ve o gün konaklama ücreti veriyorsun. Ama Uludağ'ın böyle bir farklılığı var yani. Sabah gelip akşam da dönebiliyorsunuz ya da kalıp ertesi gün. Ama başka bir şehre gittiğiniz zaman, bir aileden 5 kişi gittiği zaman ciddi maliyetler çıkıyor. Uçak ücretleri, dönüş, oradaki harcanan ücretlerle Uludağ'da 1 gün tatil yapabiliyorsun" diye konuştu.
'5 BİN TL'YE 2 SAATTE KAYAK ÖĞRENİLİYOR'
Kayak dersinin saatinin 2 bin TL olduğu Uludağ'da, kayak ekipmanının günlük kiralama ücreti 750, kayak kıyafetinin ise 500 TL. Usta, kayağın her yaşta öğrenilebilecek bir spor olduğunu da belirterek şunları söyledi: "Özel ders ücretimiz 2 bin TL, kayak ekipmanı günlük kiralama 750 TL, kayak kıyafeti 500 TL. Eğitim kısmından bahsediyorum. Konaklama derseniz 5 bin ile 6 bin lira civarı kişi başı konaklama yapabiliyor. 5 bin TL'ye kayağı öğreniyorsun. Ama her geldiğinde ders almıyorsun artık. O dersi bir kez alıyorsun. Bu biraz kilometre işi. Biz doğru yolu gösteriyoruz. Eğitimin figürlerini gösteriyoruz. Tatilci ya da oradaki öğrencimiz bunu tekrarlayarak daha çok pekiştiriyor. Kilometre işi, yaptıkça daha iyi oluyorsun. Yaş fark etmiyor ama tavsiyem tabii ki 2,5-3 yaş başlangıç ama 5 yaşında algılama oluyor. Bir de şöyle bir durum söz konusu. Artık herkes buz pateni yapıyor, tekerlekli paten yapıyor. Bu biraz daha çocuklarda işi kolaylaştırıyor. Bir de sakatlık korkusu yok onlarda. Korku olmadığı için onlar biraz daha hızlı yol alıyor. Ama burada herkes bir şekilde öğreniyor kaymayı."
'KORSAN EĞİTİM KAYAK KEYFİNİ KABUSA DÖNÜŞTÜREBİLİR'
Ancak eğitimin, mutlaka belgesi olan öğretmenlerden alınması gerektiğine, aksi takdirde geri dönüşü olmayan sakatlanmaların yaşanabileceğine dikkat çeken eski milli kayakçı Yahya Usta, "Nitekim son zamanlarda bir rallici sanırım bir sakatlık geçirdi ve hala hastanede yatmakta. Burada belgesi olan eğitmenlerden ders alınması gerekiyor. Ülkemizde 400 tane kayak öğretmeni var. 5 bin tane kayak antrenörü var. Kayak öğretmeni ücretli ders yapabilir. Kayak antrenörü ise sadece sporcu yetiştirir. Buradaki alanları belirlemek gerekiyor. Yerel yönetimden bu anlamda destek istedik. Federasyonumuzdan da destek istedik. İnanın ki geriye dönüşü olmuyor. Kayak öğretmeni belgesi olan arkadaşlarımızdan ders alınması gerekiyor. Korsan taksici gibi bir şey bu. Ama burada bir de sakatlık söz konusu. Tamamen fiziken bu işe kendini odaklıyorsun. Ayak çalışıyor, kafa çalışıyor, bütün vücut çalışıyor. Ufak bir hatanın geri dönüşü olmuyor. Korsan eğitim kayak keyfini kabusa dönüştürebilir. Kayak öğretmeni belgesi olan, kayak öğretmenlerinden ders alınması gerekiyor. Korsandan alınmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.