UÜ Tıp Fakültesi Dekanı ve Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ekrem Kaya, 1989 yılı aralık ayında ilk böbrek naklinin yapıldığını hatırlatarak, bugün 900 böbrek nakline, 10 yıl önce başlanan karaciğer naklinde de 250’ye ulaştıklarını kaydetti. Organ naklinde ideal hedefin nakil yapılan herkesin yaşaması olduğuna işaret eden Kaya, “Şu anda dünya ortalamalarını yakaladık. Karaciğer nakli yaptığımız hastaların yüzde 75’i beş yıldan daha fazla yaşıyor. 10 yıl önce ilk karaciğer nakli yaptığımız hastamızın yaşamına devam etmesi önemli bir başarı. Bizim hedefimiz, karaciğerde yüzde 75 olan en az beş yıllık ömür süresini daha da uzatmaktır. Böbrekte ise yüzde 60’larda olan en az beş yıllık sağ kalma oranını yukarılara çıkarmaktır. Bunun için de özel mekânlara ihtiyacımız var. Bizler bilgi üretiyoruz, tecrübeleri paylaşıyoruz, ama bu yeterli değil. Araştırma laboratuarları ile de nakli desteklememiz gerekiyor” dedi.
Organ naklinde kaliteye ulaşmanın ilk yolunun bütçesi, personeli, kliniği, polikliniği ayrı bir organ nakli merkezi kurmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ekrem Kaya, “Organ nakli konusunda mesafe kat etmiş merkezler kendi bütçesi olan, rektörlüğe bağlı, özel idarî yapılanmaları olan birimlerdir. İdeal bir organ nakli merkezinde poliklinik, klinik, personel ayrı olmalı. Başarı böyle olursa artar. Organ nakli yapılan hastaların özel bakıma ihtiyacı var. Nakil olduktan sonra değişik yerlerde yatmaları doğru değil. Komplikasyonlara açık hale geliyorlar. Hekimler ve yardımcı sağlık personelinin de uzmanlaşmış olması gerekir. En kısa zamanda organ nakli kliniği oluşturulması öncelikli hedefimiz. Organ nakli hastalarının tek klinikte toplanmasını istiyoruz. Bunlara bakan hekim ve sağlık personelinin özel eğitim almış olmasını sağlayacağız. Kliniğin oluşturulması konusunda kent STK’larının ve iş dünyasının maddi desteğinin olacağına inanıyorum” diye konuştu.
SIRADA KALP VE AKCİĞER NAKLİ VAR
Organ nakli hastalarını tek klinikte topladıktan sonra da organ nakli çeşidini artırmak istediklerini anlatan Prof. Dr. Kaya, “Kalp ve akciğer nakli yapılmasını hedefliyoruz. Özellikle de kalp nakli. Üniversitemizin kalp nakli konusunda ruhsatı var. Sadece kalp nakli yapacak ekibi kurmamız gerekli. Bu nakilleri yapmaya başlarsak organ bağışında da artış olacaktır” diye konuştu.
Dekanı Kaya, organ naklinin ötesinin, kök hücre ve 3D teknoloji ile üretilen organların nakli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Şu anda ulusal ve uluslararası kongrelerde kök hücrelerden üretilen organların nakli konuşuluyor. Kök hücre için ileri teknoloji gerekir. Bu yapıldığında organ bağışına gerek kalmayacak. Kişinin kendi kök hücresinden 3D teknolojisi ile laboratuarda organ üretilecek. Bu, çok karmaşık ve ileri teknoloji gerektiren bir olaydır. Organ kişiye özgü olacağı için doku reddi olmayacak. Bu aşamaya ulaşmak için 20 sene gerekiyor. Bizim hastanemizde 35 senelik bir organ nakli tecrübesi var. Tecrübeli bir ekibimiz var. Bu tecrübenin devamı olarak bizim öğrencilerimizin de ileride, suni organları nakledeceklerini düşünüyorum.”
İHA