Sağlık

Uzmanından menopozun başlıca 10 belirtisi hakkında açıklama

ORTALAMA MENOPOZ YAŞININ BATI TOPLUMLARINDA 50-51 İKEN, ÜLKEMİZDE 47-49 YAŞ CİVARINDA OLDUĞUNU BELİRTEN OP. DR. TİMUR UĞURLU MENOPOZ DÖNEMİNDE OLAN KADINLARIN BEDENSEL VE RUHSAL SAĞLIĞININ NASIL KORUNMASI GEREKTİĞİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ.

Uzmanından menopozun başlıca 10 belirtisi hakkında açıklama
05-09-2023 09:48

Ortalama menopoz yaşının batı toplumlarında 50-51 iken, ülkemizde 47-49 yaş civarında olduğunu belirten Op. Dr. Timur Uğurlu, menopoz döneminde olan kadınların bedensel ve ruhsal sağlığının nasıl korunması gerektiği hakkında bilgi verdi.


Menopoz, düşük hormon seviyeleri nedeniyle adet dönemlerinin durduğu zaman olarak biliniyor. Bu durum genellikle 45 ila 55 yaşları arasında gerçekleşirken, yumurtalıkların veya rahmin alınması ile, kemoterapi gibi kanser tedavilerinin ardından veya genetik bir nedenden dolayı daha erken de olabiliyor. Bir kadının hayatında en önemli dönüm noktalarından olan menopoz birçok endişeyi de beraberinde getiriyor. Kadın hayatının doğal evrelerinden biri olarak düşünülmesi gereken menopozun, tedavisi mümkün olmayan sorunların yaşandığı, yaşlanmanın başlangıcı olarak görülmesi bu süreci zorlaştırıyor. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Timur Uğurlu menopoz döneminde olan kadınların bedensel ve ruhsal sağlığının nasıl korunması gerektiği hakkında bilgi verdi. “Erken menopoz aile kurmamış kadınlar için önem taşıyor”


Menopozun kadınlarda adet kanamalarının kesilmesi anlamına geldiğini belirten Op. Dr. Timur Uğurlu, “Ortalama menopoz yaşı batı toplumlarında 50-51 iken, ülkemizde 47-49 yaş civarındadır. Menopozun 40 yaşından önce olmasına “prematür menopoz”; 45 yaşından önce olmasına ise “erken menopoz” adı verilir. Her iki durum da normal değildir. 50’li yaşlarda görülen menopoz doğal bir süreç olarak değerlendirilirken, erken menopoz tedavi edilmesi gereken bir durum olarak ele alınmalıdır. Bu nedenle erken menopoz özellikle ailesini tam oluşturamamış, çocuk yapma planlarını gerçekleştirememiş kadınlar için önem taşımaktadır. Çünkü son yıllarda çocuk sahibi olma yaşı 40’lı yaşlara kadar ilerlemiştir” sözlerine yer verdi. Menopozun belirtileri


Op. Dr. Timur Uğurlu, menopozun belirtileri ise şu şekilde sıraladı: “Adet kanamalarında düzensizlik ve adet kesilmesi, Ateş basmaları, terleme. Birliktelik esnasında genital kuruluk hissi, ağrı ve kanama. Gece terlemelerinin bir sonucu olabilecek ve gün boyunca kendinizi yorgun ve sinirli hissetmenize neden olabilecek uyku güçlüğü. Kalp çarpıntısı. Normalden daha kötü olan baş ağrıları ve migrenler. Kas ağrıları ve eklem ağrıları. Değişen vücut şekli ve kilo alımı. Kuru ve kaşıntılı cilt dahil olmak üzere cilt değişiklikleri. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları.” “Menopoz kalp hastalıklarını beraberinde getirmesin”


Bunların menopoz sürecinin gözle görülür belirtileri olduğunu belirten Uğurlu, “Uzun süreçte menopoz öncesi dönemde yumurtalıktan üretilen östrojen hormon eksikliğine bağlı olarak, kadın vücudunda bir takım sorunlar oluşabilir. Bunların başında osteoporoz (kemik erimesi) gelir. Östrojen hormon eksikliğinin yol açtığı bir diğer sorun kalbi ve beyni besleyen damarlarda tıkanıklık ve daralma ihtimalinin artmasıdır. Menopoz sonrası dönemde kadınlarda kan yağlarında da olumsuz değişiklikler oluşmakta; kolesterol ve trigliserid düzeyleri yükselmektedir. Bu değişiklikler, kalp krizi ve inme (felç) riskinin artışına neden olmaktadır” ifadelerine yer verdi. “Ruhsal değişiklikler ortaya çıkabilir”


Bu bedensel değişikliklerin yanı sıra; azalan hormonlar etkisi ile birtakım ruhsal değişiklikler de ortaya çıkabildiğini belirten Uğurlu, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Özellikle menopoz sürecine kendini hazırlamamış, doğru danışmanlık almamış kadınlarda adetlerin kesilmesi ile depresyona kadar varabilen ruhsal değişiklikler ortaya çıkabilir. Kimi kadınlarda içe kapanma, ağlama atakları, çabuk sinirlenme, yorgunluk, cinsel isteksizlik, dikkat bozuklukları ve unutkanlık belirtileri görülebilir. Menopozdaki kadınların öncelikle etraflı bir aile öyküsü alınmalı ve özellikle hormon tedavisinin verilmesi için sakınca oluşturacak durumlar belirlenmelidir. Jinekolojik muayene sonrasında ultrason ile rahim ve yumurtalıklar değerlendirilmelidir. Smear testi, kan sayımı ve yağ yağları testleri, karaciğer, tiroid, kalp ve böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi, meme inceleme testleri ve kemik erime testleri yapılması gereken diğer testler olarak sıralanabilir.” “Geniş bir değerlendirme sonrasında tedavi belirlenmeli”


Menopoz tedavisi sadece ilaç tedavisi olarak görülmemeli, hastaya yeterli zamanın ayrılması uyarısında bulunan Uğurlu, “Çünkü çoğu kez menopoz dönemine giren kadın ruhsal sorunlarını rahatlıkla paylaşamaz, saklamak ister. Bu durum kadını ruhsal olarak olumsuz etkilerken, tedaviye devamını engelleyebilir. Menopoz tedavisi; bitkisel ya da ilaç şeklinde hormon tedavileri, osteoporoz (kemik erimesi) tedavisi, düzenli egzersiz ve dengeli beslenme, psikolojik destek ile sorunların çözülmesi olarak 4 grupta ele alınır. Hangi tedavi yöntemlerinin seçilmesi gerektiğine çerçeveli bir değerlendirme sonrasında hasta ile birlikte karar verilmelidir” açıklamasında bulundu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER