İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik Programı Öğretim Görevlisi Dr. Filiz Mergen, özellikle tıp alanında sık kullanılan yabancı kökenli sözcüklerin günlük yaşamın bir parçası haline geldiğine dikkat çekti. Çoğu sözcüğün Türkçe karşılıklarıyla değil, ödünçleme denilen yöntemle sadece Türkçe seslerin yer aldığı haliyle kullanıldığını aktaran Dr. Mergen, "Bunlar arasında, farklı alanlarda kullanılan ve aşina olduğumuz; ‘hijyen, izolasyon, karantina, online, dijital, dezenfekte etmek, dezenfektan, ventilasyon’ gibi sözcükler bulunuyor. Bu sözcüklerin yanı sıra ‘pandemi, filyasyon, asemptomatik, entübasyon, pik, pnömoni’ gibi çoğumuzun ilk kez duyduğu sözcükler de bulunuyor. Bu sözcüklerin Türkçe karşılıkları yerine, bu şekilde kullanılmaları dilimizin yozlaşması açısından endişe verici; ancak, salgın sayesinde dilin üretken özelliği hakkında farkındalığımız arttı dedi.
YEPYENİ SLOGANLAR
Salgınla birlikte daha önce hiç karşılaşılmayan olayların da anlatılmasını sağlayacak yeni sözcükler ve tamlamalar oluştuğunu kaydeden Dr. Mergen, şunları söyledi:
"Balkon konseri, arabada konser, normalleşme, yeni normal, normalleşme takvimi, sosyal mesafe, kontrollü sosyal hayat, zoom toplantısı, temaslı hasta, temassız ödeme, sürü bağışıklığı, kısa ya da evden çalışma ve uzaktan eğitim, hayatımıza giren yeni sözcük ve tamlamalar arasında yer alıyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte bazı sözcükleri ise daha sık kullanır hale geldik. ‘Maske’ ve ‘mesafe’ sözcükleri, bunun en çarpıcı iki örneğini oluşturuyor."
Salgınla birlikte yepyeni sloganların da oluştuğunu kaydeden Dr. Mergen, “Evde kal”, “Sağlıkla kal”, “Maske tak”, “Hayat eve sığar” gibi sloganların sıklıkla kullanıldığını anımsattı.
Gündem
Virüsün Türkçeye etkisi!
Türkiye’yi mart ayından bu yana etkisi altına alan koronavirüsü, günlük dil kullanımına yeni sözcükler ekledi.