Yaşasın trenlerin dayanılmaz ağırlığı

Yaşasın trenlerin dayanılmaz ağırlığı

Yaşasın trenlerin dayanılmaz ağırlığı

“Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…”

Ne güzel demiş Mevlam..

Hay aklına, diline kurban.

Peki var mı bugüne dair yeni..?

Yok..

Ama söylemeli..

Olmalı.

Var mı buna cesaret..

Atılacak adam..

Hep seyir mi edeceğiz.?

Sen,ben bizim oğlan modunda...

Amannn..

Bana dokunmasında dönsün işte sistemi..

Tekkesi..

Ya onun takkesi?

Ver gazı anasını satayım..

Nasılsa yeni şahin bu!

Ne o öyle..

Herkes herşeyi akışına bırakmış..

"Olduğu kadar, olmadığı kader." geyiğinde.

Bugüne dair yazının içinden yine bir nane anlamadınız değil mi?

Anlayıpta köşe muhbirliği yapanlar...

Dalkavukluk yapanlar...

Yalayıp yutanlar...

Yandaşlar, kıldaşlar, candaşlar..

Yahu alayı ince ağdada görmüyor musunuz?

Vet kullanın diyeceğim...

Ona da 'çok ıslak' diyecekler..

Neyse..Ya..

Sallayın gitsin...

Yaşasın benim öküzlerim..

Yaşasın trenlerin dayanılmaz ağırlığı..

Şimdi, Milan Kundera çıkacak yattığı yerden basacak gamatayı..

'Bıraksana benim var olmanın dayanılmaz hafifliğini' ...

"Önünden ye...

Ama dikkat et...

Gargara yaptırır..." diye..

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...