İzmir Karabağlar’da yaşayan 87 yaşındaki F.K. isimli kadın, kendilerini savcı ve polis olarak tanıtarak vatandaşları arayan şahıslar tarafından dolandırıldı. Dolandırılmadan önce 3 gün boyunca psikolojik baskı altında tutulan F.K. ve 90 yaşındaki eşi S.K., “PKK’ya yardım ediyorsunuz. Evinizdeki para ve mücevherleri alıp üzerlerinde teröristlerin parmak izleri var mı diye bakacağız” denilerek iki bilezik ve 3 bin 270 lirayı polis sandıkları dolandırıcılara teslim etti. Anne ve babasının çok korktukları ve tehdit edildikleri için olaydan 2 gün sonra kendisine haber verdiklerini belirten F.K. ve S.K. çiftinin oğlu Ömer K., aynı mahallede birçok kişinin aynı yöntemle dolandırıldığını söyledi.
“Para ve mücevherlerdeki parmak izine bakacağız” diyerek dolandırdılar
Anne ve babasının başından geçen olayı anlatan Ömer K., “Annem 87, babam 90 yaşında. 5 Mayıs günü kimliği belirsiz kişiler tarafından telefonda aranıyorlar. 3 gün boyunca psikolojik baskı altında tutularak ‘Siz PKK’ya yardım etmişsiniz. Paraları sizin evinizde stokluyorlar. Sizi koruma altına aldık. Bulunduğunuz mahalledeki yola ve sivil polis yerleştirip hem sokağa hem de evinize kameralar koyduk. PKK’ya yardım ettiğiniz için başınız dertte. Ancak korkmayın, sizi koruyacağız. Kimliklerinizi ele geçirmişler, adınıza pasaport çıkartmışlar. Hatta üç eve baskın yapmaya gidiyoruz’ diyorlar. Kendilerini savcı ve polis olarak tanıtıyorlar. Annem ‘Sizin savcı olduğunuzu nereden bileyim? Savcıyı arayacağım’ deyince de, ‘Hangi savcıyı arayacaksın? Biz zaten savcıyız. Bize güven’ cevabını alıyor. Arayan şahıslar, evde kaç para ne kadar mücevher olduğunu sormuş. Sonra da ‘Evinizdeki para ve mücevherleri alıp üzerlerinde teröristlerin parmak izleri var mı diye bakacağız’ demişler. Şahıslar ardından, ‘Size sivil polis yollayacağız, onunla sakın konuşmayın. Hemen kapıdan elinizdekiler verin’ demiş. Annemler de kapıya gelen şahsa iki bilezik ve 3 bin 270 lira da nakit vermiş” ifadelerini kullandı.
“3 gün boyunca korkudan yemek bile yememişler”
Dolandırıcıların büyük bir psikolojik baskı uyguladığını söyleyen Ömer K., şöyle devam etti: “Annem bu olaydan 2 gün sonra beni durumdan haberdar etti. Öyle korkmuşlar ki, gittiğimde bir köşeye sıkışmış ağlıyorlardı. 3 gün boyunca korkudan yemek bile yememişler. ‘Kimseye haber vermeyin, çocuklarınıza zarar verirler’ deyince beni de 2 gün aramamışlar. Olayın şokunu bir miktar attıktan sonra haber verdiler. Hemen polise başvurduk. Annem ve babam bu olaydan çok etkilendi. Olaydan sonra haber vermeden gittiğimde kapıyı dahi açmadılar. Gelenin ben olduğumdan emin olamadılar. Neredeyse hafızalarını kaybetmiş durumdalar.”
"Öyle bir kadını dahi kandırmışlar"
Aynı mahalleden bazı komşularının da aynı yöntemle dolandırıldığını öğrendiklerini ifade eden Ömer K., “Meğer aynı mahallede başka kişiler de bu şekilde dolandırılmış. Birinden 800 bin almışlar, birine bankadan kredi çektirmişler. Evini barkını satıp kiraya çıkanlar var. Tek mağdur biz değiliz. Maddi kayıptan çok annem ve babamın yaşadığı bu psikolojik baskı onları çok etkiledi. Annem aslında temkinli bir kadındır ama öyle bir kadını dahi kandırmışlar. Duyumlarımıza göre, bir şekilde seçmen listelerine ulaşıp o mahalledeki kişilere ulaşmışlar. Olayla ilgili suç duyusunda bulunduk. Yetkililerin bir an önce o şahısları yakalamasını istiyoruz. Bu tür dolandırıcılıklar çok sık yaşanıyor. Bir gün PKK, bir gün FETÖ’nün ismi üzerinden çeşitli senaryolarla dolandırıcılık yapıyorlar” dedi.
