Başbakan Binali Yıldırım, Dünya Gümrük Günü'nde konuştu.
Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye, sadece mültecileri ülkesinde misafir etmiyor, aynı zamanda Suriye'de devam eden bu anlamsız savaşın sona erdirilmesi için özellikle son altı ay içerisinde çok büyük inisiyatifler alıyor.
Bugün Suriye'de ortaya koyduğumuz bu tutum, bir çözümün de başlangıcı olmuştur. Suriye, Rusya ve İran'ın müştereken hareketi ile birlikte ateşkes sağlanmış ve kan dökülmesi durmuştur.
Bundan sonraki adımda Birleşmiş Milletler bünyesinde diğer paydaşların da devreye girerek Suriye'de kalıcı çözümün, siyasi istikrarın süreklilik haline getirilmesi en önemli hedefimizdir.
Bölgede barışın yeşermesi, şüphesiz Türkiye'de terörle mücadelenin bir anlamda çok daha etkin şekilde yapılmasına da vesile olacaktır.
"RIFAT BEY'E SESLENİYORUM"
Bir şikayet var. Bulgaristan geçişinde bizim tarafta kuyruklar artıyor. TIR'cılar konaklama yerleri istiyor. Buradan Rıfat Bey söylüyorum. Kısa zamanda buradaki TIR parklarını büyütelim, genişletelim insanlar sefillik çekmesin. Sizin memleketinizde gümrükleri geçişleri iyi yapmanız yetmiyor, öbür tarafın da iyi yapması lazım.
"BAZI BANKALAR BUNU ANLAMAMIŞ"
Çeklerle ilgili sorunları ortadan kaldırmak için düzenleme yaptık. Karşılıksız çekte adli para cezası geldi. Kare kodlu çek yanlış uygulamaları ortadan kaldıracak. Ticareti rahatlatmak için taşınır rehin kanunu çıkardık. 1 Ocak itibariyle taşınır malların teminat sayılmasının yolunu açan kanun yürürlüğe girdi.
Bu çok sessiz sedasız oldu ama bu bir devrimdir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde teminat çok önemli bir sorundur. Bu çok büyük bir rahatlık. Bazı bankalar görüyorum ki bunu anlamamışlar. Bunlardan biri de kamu bankası. Bununla ilgili nazlanıyorlar. Kanun çıktıysa uygulayacaksınız. Uygulamazsanız irade gereği neyse yapar.
"EKONOMİK GÖSTERGELER İYİ DURUMDA"
ABD Başkanı da oturdu yerine. Her şey daha da netleşecek. Dalgalanmalar sona erecek. Önümüzdeki aylarda Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar var. Türkiye'nin ekonomik göstergeleri, bize benzer ülkelerin birçoğundan daha iyi durumda.
15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cülerle bölücüler kardeş oldular, ittifak kurdular, bütün dünyada Türkiye ekonomisini kötülemek için varlarını yoklarını oradaki yoldaşlarıyla da bir araya gelerek ortaya koydular. Mücadele ediyorlar. 'Türkiye ekonomisi kötü olacak' diye himmet diye topladıkları paraları oluk oluk lobi şirketlerine aktarıyorlar. Ama unutmasınlar, hazırın ardı tez gelir, burunlarından lime lime bu millet onların getirecek.
"ÖNÜMÜZDEKİ 75 GÜN ÖNEMLİ"
Türkiye'de önümüzde yeni bir dönem var. Önümüzdeki 75 gün önemli. Bir halk oylaması yapacağız. Yüce Meclisimiz halk oylamasını kabul etti. Meclis anayasa değiştirmedi, millete gideceğini kabul etti. Millet kararını verecek.
MHP'YE TEŞEKKÜR
Asıl sözü millet verecek. Biz millete gidişin önünü açtık. Bu değişiklik vatandaşın önüne gitmesin diye her yolu deneyenler oldu. Ana muhalefet yanına HDP'yi de alarak hayır kampanyası yaptı. Sonunda Meclis iradesi galip geldi. MHP grubuna da teşekkür ediyorum.
2007'de bir muhtıra yedik. Siz cumhurbaşkanı seçimine karışmayın dediler. Biz de siz kendinize gelin, herkes işinize baksın dedik. Vesayetçiler arkalarındaki CHP'yi alarak Meclis'te yeni bir icat çıkardılar; 367 icadı. Neymiş 367 oy olmadan milletvekili salonda olmadan cumhurbaşkanı seçilmezmiş.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini zaten hep problem etmişlerdir. Siz gelin Meclis'te el kaldırın ama cumhurbaşkanlığı işi sizi aşar. Vesayetin dediği olur, vatandaşın dediği olmaz. 12 Eylül'de bu var. 119 turda cumhurbaşkanı seçememiş Türkiye. 5.5 ay cumhurbaşkanı yok ülkede. Böyle bir ülke, demokrasi olabilir mi?
"YARIM KALAN İŞİ TAMAMLIYORUZ"
2007'de aynı şeyi yapmaya çalıştılar, milletin dediği olacak dedik. Millet kararı verdi, 10 Ağustos 2014'te ilk kez millet cumhurbaşkanını, Recep Tayyip Erdoğan'ı seçti. Şimdi yaptığımız orada yarım kalan işin tamamlanması. Rejim bilmem ne, kıyamet kopuyor... Bunlara millet gülüp geçiyor. Bu yaptığımız düzenlemeyle cumhurbaşkanını da milletvekillerini de seçecek.
"CHP'Yİ ALLAH ISLAH ETSİN"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi istikrar demek. Ekonominin hızlı büyümesi demek. Efendim Meclis zayıflıyormuş... Bu CHP'yi Allah ıslah etsin. Denetim zayıflıyor... Kim demiş, CHP diyor. Okumadıkları ordan belli. Vatandaşımız bilsin, mevcut sistemde cumhurbaşkanını yargılamak hemen hemen imkansız. Cumhurbaşkanı, bu kadar yetkiye rağmen suçlanamıyor. Sorumsuz. Yetkiler gani sorumluluk mafi. Yetki olacaksa, sorumluluk da olacak.
"CUMHURBAŞKANI SUÇLANABİLECEK"
Cumhurbaşkanı her suçtan dolayı suçlanabilecek Meclis'te haklarında soruşturma açılabilecek. Başlangıçta soruşturma komisyonları kurulacak. Yüce Divan'a üçte iki çoğunlukla karar verilecek. Mecvutta yüzde 75, şimdi yüzde 66. Cumhurbaşkanı'nı suçlayamayan bir anayasadan her konuda cumhurbaşkanı ve bakanları suçlayabilecek sorumlu tutabilecek bir anayasaya geliyoruz.
Parlamento bütçe konusunda tam yetkili. Sistemin en güzel özelliklerinden bir tanesi. Mevcut sistemin olumsuzlukları gözden geçirildi. Krizlere çözüm üretilemiyor. Uzlaşma kültürü gelişmiyor. Bu sistemde bu iki husus öngörülmüş.
Karşılıklı seçim yenileme...Cumhurbaşkanı seçim kararı aldığında kendi seçime giderken Meclis de seçime gidiyor. Veya tersi... Bu ne demek? Bunun anlamı vatandaş diyor ki; uzlaşın, konuşun, anlaşın. Milletin terazisi, altın terazisinden daha hassastır. Onun için milleti bir kenara bırakıp, kendimiz gelin güvey olmayalım. Millet ne diyorsa onu yapalım. Millete ram ol, itaat et, rahat et. Her işin başı millettir."
Yargıdaki ayrıcalıkları da kaldırıyoruz. Önemli sorumluluk alanlar farklı bir yargılamaya tabi. Neticede hepsi yüce Türk adaletinin sivil mahkemelerinde olacak. Bunları önümüzdeki günlerde enine boyuna konuşacağız.
Bu değişiklik 2007'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle başlayan sürecin tamamlanmasıdır. İşi rejim değişikliğine götürmek tamamen safsatadır.
Türkiye, cumhuriyeti Büyük Atatürk'ün önderliğinde 1923'te kurmuş ve rejim tartışması 93 yıl önce o gün sona ermiştir. Türkiye cumhuriyettir, demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir, üniter yapısıyla, milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Ay yıldızlı bayrağı, bayrağımızdır; başşehri Ankara'dır. Bunların üzerinde kimse siyaset yapmasın, tezvirat üretmesin. Bu iş bu kadar açık ve nettir."