Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Türkiye, 2021 yılında bir önceki yıla göre doküman sayısını en fazla artıran ülkelerin başında gelirken dünya sıralamasını ise bir sıra artırarak 17’nci olmuştur” dedi.
YÖK Başkanı Erol Özvar, YÖK Konferans Salonu’nda düzenlenen “Üniversite Dergileri: Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”na katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Özvar, üniversitelerin yaptığı bilimsel araştırmaları bilim dünyası ve kamuoyu ile paylaşması gerektiğini belirterek, bilimsel araştırma ve yayının üniversitelerin temel varoluş amaçlarından olduğunu dile getirdi.
Özvar, bilimsel dergi editörlüğü ve hakemliğinin önemine dikkati çekerek, editör ve hakemlerin makale değerlendirmelerinde büyük bir sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini ifade etti. “Akademik yayıncılıkta ciro yıllık 20 milyar doları aşıyor”
Yüksek bütçeli yayınevlerinin halen bilimsel makalelere baskın bir şekilde ev sahipliği yaptığını kaydeden Özvar, şunları aktardı:
“Akademik yayıncılık, dünyada büyük bir ticari faaliyet alanıdır ve yıllık 20 milyar doları aşan bir ciro söz konusudur. Bir yanda akademisyenler üzerinde ‘yayın yap veya yok ol’ şeklinde bir yayın baskısı, öte yandan, akademisyenlerin emeğine dayalı devasa bir sektör söz konusudur. Yüksek bütçeli yayınevlerininin ticari amaçlı yürüttüğü platformlara sahip dergiler, bilimsel makalelere halen baskın bir şekilde ev sahipliği yapmaktadır." “Son zamanlarda benzerlik oranını belirleyen yazılımların kullanımı arttı”
Basılı yayıncılığın yerini dijital yayıncılığın aldığını belirterek üniversite dergilerinin pek çoğunun elektronik yayıncılığa geçmiş olmasının önemine değinen Özvar, “Dergilerin en fazla dikkat etmesi gereken konulardan bir tanesi de intihal veya diğer bir deyişle aşırmadır. Son zamanlarda benzerlik oranını belirleyen yazılımların kullanımı artmıştır. Bilim topluluğunun bir üyesi ve meslektaş olarak her bir bilim insanı, bilimin saygınlığını muhafaza edecek bir davranış içerisinde olmalı ve iyi tanımlı süreçleri işletmelidir.” “Aldığımız tedbirlerin ve ürettiğimiz çözüm yollarının etkili ve sürdürülebilir olması önceliğimizdir”
Özvar, akademik yazılarda haksızlıkla ele alınmış eserlerin kullanılmaması konusuna değinerek, “İntihal dışında diğer bilimsel etiğe aykırı davranışlar ise sahtecilik, çarpıtma, duplikasyon, dilimleme ve haksız yazarlıktır. Karşılaşılan bu tür durumların önüne geçebilmek için aldığımız tedbirlerin ve ürettiğimiz çözüm yollarının etkili ve sürdürülebilir olması önceliğimizdir. Bilimsel dergileri taklit ederek, örneğin aynı dergi adıyla web sayfaları kurarak, araştırmacıların yayınlarını ücret karşılığında basmayı vaadeden bazı dergiler de diğer bir dikkat çekilmesi gereken durumdur. Bu tür dergilerdeki eserlerin hiçbir surette dikkate alınmaması gerektiğini her zaman kararlı bir şekilde vurguladık” diye konuştu. “Akademik süreçlere uygun olmayan davranışlar gösteren üniversite dergilerine yaptırım olacak”
Özvar, şunları ifade etti:
“YÖK Başkanı olarak, üniversite dergilerinden öncelikli beklentim, akademik yayın süreçlerinde örnek davranışlar sergilemeleridir. Akademik süreçlere uygun olmayan davranışlar gösteren üniversite dergilerinin tespit edilmesi durumunda yaptırımların olacağının da bilinmesini isterim. Türkiye adresli dergilerin uluslararası endekslerde taranması istenen düzeyde değildir. Üniversite dergilerinin, uluslararası mecralarda daha görünür olmasını da beklemekteyiz. Üniversite dergilerinin bu amaçla ilk etapta hak ettiği yere ulaşmaları ve uluslararası endekslerde yer almaları oldukça mühimdir.”
YÖK Başkanı Özvar, önceliklerinin dergilerin kalitesini artırarak, uluslararası endekslerde taranmalarının sağlamak ve üniversite dergilerini prestijli yapmak olduğunu vurguladı. “Türkiye, doküman sayısını en fazla artıran ülkelerin başında”
Hakemli bilimsel dergilerde yayımlanmış çalışmaların özetlerini ve atıf sayılarını yansıtan veri tabanı ’Scopus’u kaynak göstererek Türkiye’nin akademik çalışmalarıyla ilgili konuşan Özvar, şunları kaydetti:
"Scopus verilerine göre; 2021 yılında dünyadaki toplam doküman sayısı 5 milyona yaklaşmış iken, Türkiye adresli araştırmacılara ait doküman sayısı 67 bin 150’dir. Türkiye, 2021 yılında bir önceki yıla göre doküman sayısını en fazla artıran ülkelerin başında gelirken dünya sıralamasını ise bir sıra artırarak 17’nci olmuştur. Öte yandan, Scopus’ta taranan Türkiye adresli 232 dergi bulunmaktadır. Dergi sayısı bakımından Türkiye, dünyada ülkeler arasında 18’inci sırada yer almaktadır. Scopus’ta taranan bu dergilerde 14 bin 433 bilimsel doküman yayımlanmıştır. Dergi sıralamalarına bakıldığında ise ilk 5 bin içinde sadece bir üniversite dergisi yer almaktadır.” “Kendi dilini bilimsel bir yayın aracı olarak kullanmayan üniversitelerin dünyaya bir söz söyleme imkanı bulunmayabilir”
Üniversitelerin Türkçe yayınlar üretmesinin önemine dikkati çeken Özvar, “Uluslararası standartlara uygun olarak uluslararası endekslerde taranan dergilerimizin sayısının artması, Türkiye’de orijini makale sayılarının gün geçtikçe artmış olması fevkalade önemli olmakla beraber Türkiye’de yükseköğretim kurumlarını yani üniversitelerimizin kendi ana dilimizle Türkçe yayın yapmaları da en az uluslararası yayın dilinde yapılan makaleler kadar önemlidir. Kendi dilini bilimsel bir yayın aracı olarak kullanmaya üniversitelerin uzun vadede dünyaya bir söz söyleme imkanı bulunmayabilir” ifadelerini kullandı.
Özvar, YÖK olarak Türkiye’nin dünyadaki akademik birikimine katkısını önemsediklerini vurgulayarak, üniversite dergilerinin Türkiye ve dünyada hak ettiği yere gelmesinin yükseköğretim sistemine fayda sağlayacağının altını çizdi.
Üniversitelerin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen “Üniversite Dergileri: Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”, YÖK Başkanı Özvar’ın konuşması sonrası basına kapalı devam etti.