Başbakan Binali Yıldırım, İspanya’da katıldığı Yeni Ekonomi Forumu’nda soruları cevapladı. "Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapan kazanır" diyen Başbakan Binali Yıldırım, “Bizim ülkemize güvenen, ülkemize yatırım yapana biz Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü desteği verdik, vermeye devam edeceğiz” dedi. Rusya’yla ilişkilere değinen Yıldırım, “Bizim Rusya’yla olan anlaşmazlığımız, yaşadığımız olay artık geride kaldı. Şu anda Rusya’yla da ilişkilerimiz normal düzeyde seyrediyor. Ama orayla ilişkilerimizin gelişmesi İspanya’yla geri kalacağı anlamına da gelmiyor. İspanya’dan askeri uçak alıyoruz. Deniz kuvvetleri alanında da işbirliğimiz var” ifadelerini kullandı.
“TERÖRLE MÜCADELEDE ÖRNEK BİR İŞBİRLİĞİMİZ VAR”
İspanya ve Türkiye arasındaki terörle mücadeleye değinen Yıldırım, “Terörle mücadelede örnek bir işbirliğimiz var. İspanya ve Türkiye arasındaki terörle mücadele işbirliği Avrupa Birliğinde örnek düzeydedir. Çok iyi bir işbirliğimiz var. Bundan sonra da istihbarat paylaşımı başta olmak üzere bu işbirliğini arttırmaya kararlıyız. Her iki ülkeye zarar veren terör unsurlarıyla mücadele etmemiz lazım. Hiçbir ülke ben daha güvenliyim diyemez. İstanbul ne kadar güvenliyse Madrid de o kadar güvenli. Çünkü terör küresel bir olay haline geldi. Bütün dünyayı tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.
“DEAŞ, PROFESYONEL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ”
Başbakan Yıldırım, “Yabancı savaşçılar konusu en fazla bizim bölgemizi ilgilendiriyor. Çünkü Suriye alanı, Afganistan, Yemen, Libya, Filistin, bu bölgeler yabancı savaşçılar için önemli bir cazibe merkezi. DEAŞ’ın doğma sebebi de bu. DEAŞ’ın dinle, imanla alakası yok. Profesyonel bir terör örgütü. Kim verirse onun için çalışıyor. Biz 60 binden fazla yabancı savaşçının girişini sınırlarımızda durdurduk, geri gönderdik. Bu nereden diyorsanız, her yerden var. Avrupa’dan İngiltere’den Kafkaslardan Rusya’dan her yerden var. Bu ne anlama geliyor. Onlara göre dünyayı yöneten süper ülkeler duyarsız, iyi yönetmiyorlar gidip biz oraları kurtaracağız diyorlar ve bu kampanyayı internetten yapıyorlar. Sosyal medyayı kullanarak genç beyinleri ikna ediyorlar ve oralara gitmesini sağlıyorlar. Yüzlercesine şahit olduk. Anasız, babasız kalmış çocukları kurtardı Türkiye. Anne baba çocuklarını almış savaşa gidiyor. Dünyayı kurtaracak. Irak’ı kurtaracak, Suriye’yi kurtaracak. Anne de baba da ölmüş çocuk ortada. Hazin manzaralar var. Onun için bir yandan kalkınmaya bir yandan ekonomiye evet, çalışacağız ama bölgesel ve küresel huzuru tehdit eden konuları da ötelemeye halının altına süpürmekten vazgeçeceğiz” şeklinde konuştu.
"Çifte standardı bırakmak lazım" diyen Yıldırım, “Dürüst olmak lazım. Çifte standardı bırakmak lazım. Biz Avrupa’ya karşı hep dürüst olduk. Biz ödevimizi yaptık. Bundan sonrası AB’nin işi, gelecek vizyonunu belirlemesi lazım. Avrupa Birliği, bölgesel ve küresel olarak barışı kardeşliği öngörerek bir büyümemi yapacak yoksa sınırlarını dışarıya kapatarak yoluna devam mı edecek. Brexit olayının üzerinde AB’nin çok iyi düşünmesi lazım. Bizim AB’den kopmak gibi bir şeyimiz yok. Biz NATO üyesiyiz. NATO’nun kurucu üyeleri arasındayız. Avrupa Birliği’nde sırada bekleyen 60 yıldan fazla bir ülkeyiz. Bizden sonra gelenler fersah fersah herkes girdi. Türkiye’ye ideolojik bir yaklaşım var. Biz sonun kadar üyelik için kararlığımızı sürdüreceğiz. Bırakan biz olmayız. Türkiye -Rusya ilişkileri Avrupa’nın güvenliği içinde gerekli. Avrupa Rusya’yı dışlayamaz. Bunu bilmesi lazım. İyi ilişkileri hem Avrupa geliştirmeli hem Türkiye geliştirmeli. Avrasya coğrafyası bir barış merkezi olmalı. Ama şunu da unutmayalım fazla naz aşık usandırır. Bizde kendi planımızı yapmak zorundayız” dedi.
“FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNE İNANAMAYACAĞINIZ KADAR ALAN AÇIYORLAR”
"Biz İspanya’nın zararına olan bir şeyin arkasında olmayız" diyen Yıldırım, “Dostlarımızın da bize zarar verenlerin arkasında olmasını istemeyiz. Bu sözüm İspanya’ya değil bazı Avrupalı dostlarımıza. Maalesef bölücü terör örgütü FETÖ terör örgütüne inanamayacağınız kadar alan açıyorlar. Türkiye gibi büyük bir müttefiki üzmek Avrupa Birliğinin geleceği açısından çok akıllıca bir şey değil” ifadelerini kullandı. Başbakan Yıldırım açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İspanya, Türkiye’nin yanındayız, darbeye karşıyız dedi. Biz bu duruşu bütün Avrupa’dan bekledik. Onun için İspanya’nın durumunu en iyi biz anlıyoruz ve İspanya’nın toprak bütünlüğünü, anayasal düzeni konusunda verdiği kararlı mücadelede hep yanındayız. Biz 2016 alçak darbe girişimini bastırdıktan sonra Türkiye’de artık milli iradeye, seçilmiş hükümetlere karşı demokrasi dışı girişimleri kökünden halletmek için yönetim modelinde bir değişikliğe gitme kararı aldık. Bu karar şudur; parlamenter sistemde seçim oluyor. Hükümet parlamentodan çıkıyor. Parlamento çok parçalı olunca da güçlü bir hükümet kurulamıyor ve bu da bazı dinamikleri harekete geçiriyor. Hem zaman kaybı oluyor, hem darbe girişimleri oluyor, ülke imajı da ekonomisi de istikrarı da bozuluyor. Onun için başkanlık sistemini tercih ettik ve bu anayasa değişikliğini meclisten geçirdik. Daha sonra 16 Nisan 2017’de halk oylaması yaptık. Milletimiz onayladı. Şimdi yapacağımız seçimler değişen anayasaya göre Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek. Bu yeni sistemde milletvekilleri yani yasama organıyla cumhurbaşkanı aynı anda seçiliyor ve ülkeyi kimin yöneteceğine halk karar veriyor. Sonradan hükümet kurulmuyor.”
(İHA)