Bursaspor’un kazandığı puanlarda başrolde olan Harun’un olmayışı endişelendirse de, Muhammed’i takip edenler O’na da güveniyordu.
Rakip ise yönetimsel ve saha performansı anlamında çalkantılı günler yaşayan ligin en az gol atan iki ekibinden biri olan Karabükspor’du
Bursaspor kendi sahasında hele bir de bu seviyede bir ekiple oynarken ofansif coşku ve rakibin kalesine çökmesini bekliyorum açıkçası. Ama bu pek olmuyor. Tabi ki kadro ile alakalı bir durum; ama yine de daha üst seviyede olabilir. Mücadelenin ilk yarısında topa daha çok sahip olan taraf da rakip sahaya giden taraf da yeşil beyazlılardı; ancak yine de tatmin edici bir üretkenlik yoktu. Rakip kaleye çöken, rakibi sürklase eden hücum organizasyonları çok göremedik.
Timsah’ın akınları Kembo ve Pablo ve Jorquera’nın bireysel yeteneklerini sergilemelerine bağlı. Badu’dan iyice ümit kesmeye başladım. Kaçak güreşen oyunculara inanmıyorum çünkü görev aldığı maçlarda oyunun büyük bölümünde piyasada yok.
Kembo da maça kötü başladı; ama ilerleyen dakikalarda toparladı. Rakip futbolcuları fantastik bilek hareketleriyle oyundan düşürüşü heyecan verirken rakip kale için ciddi tehlikeler oluşturuyor. Çok etkili bir hücum silahı gerçekten.
İlk yarıda iki gol bulmak Timsah’ı rahatlattı. Zaten kendi sahanda oynuyorsan skoru ilk yarıda yakalaman gerekir. Zira süre azaldıkça rakibin direnci artar. Skorun verdiği rahatlamayı abartan Timsah, topu da rakibe verdi.. Mavi kırmızılı deplasman ekibi özellikle ikinci yarıda Bursaspor cezaalanı içine çok tehlikeli biçimlerde geldi.
TRİBÜN
Maçın bu bölümünde tribüneler adeta12. adam gibi adeta sahaya inerek takıma büyük destek oluyordu.
Giuseppe Verdi’nin Aida’sına yazılan ve Bursasporluluğu çok güzel anlatan sözlerle yeri göğü inleten yeşil beyazlı tribünler çok etkileyiciydi.
Bu görkemli tabloya sahadaki oyuncular maalesef aynı şekilde coşkuyla cevap veremedi.
Timsah’ın savunmacıları ve Muhammed’in müdahaleleri olmasa böyle bir rakibe karşı
“Black Sunday’ ı yaşamamız içten bile değildi.
Mavi ateş lakaplı rakipleriyle oynayan Timsah özellikle ikinci yarıda gerçekten de ateşle oynar gibiydi.
Maçlara Kembo ile başlayıp Delarge ile değiştirmeyi tercih ediyor Fransız Hoca. Zaman zaman bunun tersi de denenebilir diye düşünüyorum. Lige iyi başlayan Delarge bu maç görev aldığı sürede yetersiz kalsa da daha fazla süre almayı hak ediyor. Bu yüzden motivasyon kaybı yaşıyor gibi.
Bu arada gole yakın bölgede topla buluşamayan Stancu’da farklı bir role soyunarak iyi mücadele etti ve çok çalıştı hakkını teslim etmek lazım.
MUHAMMED ŞENGEZER
Kaleci Muhammed 3 puanın alınmasına goller kadar etkiliydi. Hatta sonlarda birebirde çıkardığı topla Harun’u hatırlattı. Soğukkanlıydı, doğru yer tuttu, refleksleri ve ayaklarına hakimiyetiyle de dikkat çekti ve güven verdi.
Üç puan için oynanan bir maçta hedefe ulaşılması güzel; ama hataları ve eksikleri görmek lazım.
Bursaspor’un bu oyununu geliştirmesi gerekiyor. Pozisyon üretkenliği yeterli değil. Oyun kontrolü, oyun ritmi elinde kalmalı. Kendi sahanda top bu kadar rakibe verilmez.Çünkü Bursaspor skoru tutabilen bir takım değil.
Tabela üç puan gösterse de ders alınması gereken bir maçtı.