Sahada verilen mücadele dışında tribünlerde de adeta ayrı bir lig oynanır.
O ligin zirvesinde ise yıllardır vefalarıyla, takımlarına verdikleri destekle, deplasman organizasyonlarıyla, şovlarıyla, futboldaki yanlışlara karşı duruşlarıyla, toplumsal olaylara duyarlılıklarıyla Bursasporlular yer alır.
Bursasporlular öyle etiket, reklam falan değil, direk icraat yaparlar.
Şimdi de koreografi işine el atıp “Bide biz yapalım bakalım” dediler.
İyi ki de dediler. Daha ilk seferinde bile bu işi uzun süredir yapanlara parmak ısırttılar.
Eski yıllarda bu görsel şov için küçük denemeler yapanlar olmuştu. Bursasporlular da yaptılar; ancak asıl moda yeni stadyumların yapılmasıyla başladı.
Stada alışma sürecini büyük ölçüde atlatan Bursaspor tribünleri, Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında yaptıkları koreografi ve görsel şovlarla tüm Türkiye’nin gündemine girdiği gibi dünya çapında ses getirdi.
Pek çok yurt dışı kaynaklı futbol ve taraftar hesapları Bursaspor taraftarlarının yaptığı şovları sayfalarına taşıyıp övgü ile bahsediyor.
Bunun yanı sıra çok daha önemli olarak,
Bursaspor tribünleri büyük emek ve fedakarlıkla hazırladıkları O görkemli şovlarla kulüp markasına değer katıyor, stadını Türkiye ve dünyanın gündemine sokuyor, etkilenen genç neslin Bursasporlu olmasını sağlıyor, transfer görüşmelerinde bile yöneticilerin elini güçlendiriyor.
Anlayacağınız o görsel şovların görünenden çok daha fazla katkısı oluyor.
Akıllarına, emeklerine sağlık.
Yıllardır “Tribün sanattır, Bursasporlular da en büyük sanatçısı” derim.
İşte o sanatçı, sanatını farklı bir şekilde de icra etmeye başladı.
Liderlerle görüşüyoruz. Onlar da çok mutlu ve mesajlarını veriyorlar.
“Daha yeni başladık, Beşiktaş maçını bekleyin”