Bursaspor’un karşısında maç başına 2,1 gol yeme ortalaması ile ligin en çok gol yiyen takımı Alanyaspor vardı.
Yeşil beyazlılarda ise oyunun merkezi Batalla, Ertuğrul ve Badu sakatlık nedeniyle yoktu. Bunun yanında sezon başının flaş isimleri Kembo ve Delarge Le Guen’in yanında hamle isimleri olarak yer aldılar. Jorquera’nın olmayışı, Furkan’ın da hala formayı alacak seviyeye çıkamamış olmasıyla Bursaspor güney ekibi karşısında top yapabilecek bir orta saha ile sahaya çıkamadı.
Böyle bir kadrodan göze hoş gelen bir futbol beklemek de pek mümkün değildi, öyle de oldu zaten.
Bursaspor’da ne beyin ne kanat vardı. Sahadakilerin yeteneği de zaten çok sınırlı.
Oyunun başından itibaren kontrolü ele alan Alanyaspor ne yaptığı belli olmayan ise Bursaspor’du.
Ne yaptığını bilmeyenlerin oluşturduğu bir takım da ne yaptığını bilmiyordu doğal olarak.
Bursaspor iki senedir topu ileriye taşıyamıyor bunun için 8 numara ve doğru düzgün kanat lazım diye söylemeyen kalmadı; ama bunu idrak edip de bu eksikliği gidermesi gerekenler gereğini yapmadı bir türlü.
Ceza alanına bile götüremediğin bir top için öncelikle forvet almak resmen iş bilmezliktir.
Pozisyon üretemiyorsun pozisyon! Önce bu sorunu çözsenize bre muhteremler!
Orta sahayı bile geçemeyen, Alanya gibi ligin zayıf takımlarından birine bile ezilen Bursaspor izledik.
Ne sahaya doğru düzgün bir yayılış vardı, ne taktik, ne tempo, ne hücum çeşitliliği.
Sonuç kötü, futbol kötü, mücadele yok, reaksiyon yok.
İki yıldır Bursaspor Camiasının kabul edemeyeceği ne varsa yaşanıyor.
Rakip öne geçince hemen bir kabulleniş ve mücadeleyi bırakma
Bursaspor taraftarına bu ruhsuzluğu asla anlatamazsınız.
Hayal kırıklığı falan gibi kelamlarla geçiştirilecek şeyler yaşamıyoruz.
Ali Ay zaten işi bilmediğini uzun zaman önce gösterdi.
Yetmiyor işi bilmeyenleri dinlemeye devam ediyor ve kötü takım kuruyor.
O kötü takımdan da bu futbol ve sonuçlar normal.
Normal olmayan bu reaksiyonsuzluk, bu ruhsuzluk.
Kötü takım da olsanız mücadele edersiniz, savaşırsınız, kabullenmezsiniz.
Bursaspor’da bunların hiç biri yok.
Zayıf-güçlü fark etmiyor. Timsah her rakip karşısında eziliyor.
İki senedir kadro değişiyor, hocalar değişiyor ama değişen bir şey yok.
Yine iki senedir söylediğimiz gibi değişmesi gereken başkaları.
Bu rezaletin mimarları çok daha ağır eleştirileri hak ediyor; ama önümüzdeki tabloya göre geçen yılki hedefe kilitlenmiş durumdayız. O yüzden kendi adıma frene basıyorum.
Çünkü acilen bu takıma maç kazandırmak gerekiyor.
Sonrasında bu kez gereken yapılır.
Yani en azından ben öyle ümit ediyorum.