Oynadığı müddetçe sergilediği performansı ve başarılarından daha önemlisi, yıldız seviyesine çıkıp da “Ben Türkiye’de Bursaspor’dan başka kulüpte oynamam” diyebilen tekrar ediyorum “diyebilen” ve bu şekilde yeşil beyazlı camiayı onore eden tek futbolcu O.
Kendisi bu tavrıyla tam bir efsane gibi davrandı. Roma için Totti neyse Bursasporlular için de Pablo o demek” ifadesi yanlış olmaz.
Bursa.com Spor editörü Adnan Batır Pablo’nun Bursaspor’dan sene sonunda ayrılıp ülkesine gideceğini ve bunun da nedenini öğrenip kamuoyuyla paylaştı.
Pablo “Yaşım ilerledi, performansım düşüyor, protesto edilmek istemiyorum; çünkü daha önce bu camiada çok önemli isimler protesto edildi” diye düşünüyormuş.
Efsane böylece gerekçesini ifade edip, camianın gerçeği olan vefasızlığı da yüzümüze vururken, iyi futbolcu olduğu kadar iyi gözlemci ve yorumcu olduğunun da göstermiş oldu.
VEFASIZLIK VE LİNÇ KÜLTÜRÜ
Efsane haklı..
Camiada inanılmaz bir vefasızlık ve linç kültürü var. Bundan herkes nasibini alıyor.
Herkesi geçtim şampiyonluğun mimarlarına bile hak ettikleri vefa gösterilemiyor.
Diğer yandan camianın çeşitli noktalarında samimiyetle görev yapanlarla hesap kitap içinde olanlar en ufak bir olayda aynı kefeye konabiliyor.
Başları derde girse destek olunmayıp yarı yolda bırakılıyor.
Hiçbir mecburiyetiniz olmamasına rağmen her ortamda destek olduğunuz kişiler, en ufak iyi niyetli eleştirinizde bile hemen size cephe alabiliyorlar.
Hatta bugüne kadar karşılaşmadığınız hiçbir bağınız olmayan kişiler bile kendi yanlış değerlendirmeleriyle ya da sağdan soldan duydukları yalanlarla size anlamsızca düşmanlık besleyebiliyor.
“Camiada ruhsal problemleri olan kişi çok” demeyelim; ama seslerinin çok çıktığı ve rahatsızlık verdikleri kesin.
İşte bu vefasızlıklar yüzünden Pablo gibi bir efsaneyle erken ayrılıyoruz. Bu kafayla devam ettikçe daha çok Pablo’lar kaybedeceğimizi idrak etmek ve kendimize çeki düzen vermemiz şart.
Eğer gerçek neden buysa gitmek istemesinde çok da haksız görmüyorum aslında Pablo’yu.
Yalnız ben kendisine bir konuda katılmıyorum. İçinde bulunduğu yaş ve mevcut fiziki durumu ile 2-3 yıl daha rahat oynayabilirdi. Türkiye’den çok daha zor liglerde 38-39 yaşına kadar oynayan yıldız isimleri görebiliyoruz. Gigs, Pirlo, Totti, İbrahimoviç gibi yakın örnekler ortada. Bu kişiye göre değişir tabi de Pablo’nun durumu da gayet iyi. Tüm istatistikler bunu gösteriyor.
Her şeye rağmen O farklı biri olduğu için performansı düşse de belki birkaç kendini bilmez dışında öyle toplu halde asla protesto edilmezdi.
Çünkü O gerçekten Bursasporlular için özel bir futbolcu ve karakter.
ASIL AYRILMA NEDENİ NE?
Diğer yandan Ben, Pablo’nun ayrılma istediğinin altında yatan bir başka belki de ‘asıl nedenin’ kulübün kötü yönetilişi ve bu konuda iyi bir gelecek görememesinin olduğunu düşünüyorum.
Hedefe götürebilecek, işi bilen bir başkan ve yönetimin göreve geleceğine inansa Pablo kalırdı.
Ama anlaşılan O da umudunu kaybetti.
PABLO’YLA DEVAM EDİLMELİ
Pablo Bursaspor’daki futbol hayatını sonlandırsa da Bursaspor kulübünün O’nunla bağlarını koparmayıp profesyonel bir çalışma içerinde olması gerekiyor. Madem Pablo ülkesine dönecek, kendisinden Bursaspor’un Güney Amerika sorumlusu gibi bir görevle faydalına bilinir.
O coğrafya futbolcu membaı, Pablo yıl boyu Güney Amerika liglerini izleyip Bursaspor’a oyuncu önerip hatta görüşmeler yapabilir. Hatta mümkünse imza aşamasına kadar tüm görüşmeleri O yapsın.
Pablo’nun Bursaspor’la kontratı ömür boyu olmalı.